18. Ceza Dairesi Esas No: 2018/1051 Karar No: 2019/12326 Karar Tarihi: 17.09.2019
Konut dokunulmazlığını ihlal etme - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2018/1051 Esas 2019/12326 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, sanığın konut dokunulmazlığını ihlal etme suçundan mahkum olduğunu belirtiyor. Sanığın bir gün önceden kendisine ve eşine yönelik hakaretler olduğunu belirtmesi ve haksız tahrik sonucu eylem işlediğinin mahkemece kabul edilmesine rağmen, eksik kovuşturma nedeniyle hüküm kurulduğu belirtiliyor. Ayrıca, sanığın müdafiinin talebi göz önünde bulundurulmadan hapis cezasının seçenek yaptırımlara çevrilmesi konusunda karar verilmediğinden bahsediliyor. Kararın bozulması ve dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesi hüküm altına alınıyor. Kanun maddelerinin detaylı açıklaması yapılmamış.
18. Ceza Dairesi 2018/1051 E. , 2019/12326 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Konut dokunulmazlığını ihlal etme HÜKÜM : Mahkumiyet
KARAR Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak, 1-Sanığın, mağdurun olay öncesinde kendisine ve eşine yönelik hakaretleri olduğunu belirtmesi, sanığın müştekiye yönelik aynı gün gerçekleşen kasten yaralama eylemini haksız tahrik sonucu işlediğinin mahkemece kabul edilmesi, sanık müdafiinin kovuşturma aşamasında tanık isimleri bildirmesi karşısında, bu kişilerin tanık olarak dinlenilmeleri, tüm kanıtların birlikte değerlendirilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi ve olayın çıkış nedeniyle, gelişmesi üzerinde durulup, sanık lehine TCK’nın 29. maddesi gereğince haksız tahrik hükmünün uygulanmasını gerektiren bir halin bulunup bulunmadığının araştırılması gerekirken, eksik kovuşturma ile hüküm kurulması, 2- Sanığın 14/02/2014 tarihli celsede, sanık müdafiinin de 11/07/2014 havale tarihli dilekçesindeki lehe hükümlerin uygulanması talebinin, TCK’nın 50. maddesindeki hapis cezasının seçenek yaptırımlara çevrilmesini de kapsadığı gözetilerek, CMK’nın 230/1-d maddesi uyarınca, bu hususta kanuni dayanakları da gösterilerek olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi, Kanuna aykırı ve sanık ... müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 17/09/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.