5607 sayılı Kanuna muhalefet - Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2016/10882 Esas 2020/3192 Karar Sayılı İlamı

7. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/10882
Karar No: 2020/3192
Karar Tarihi: 02.03.2020

5607 sayılı Kanuna muhalefet - Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2016/10882 Esas 2020/3192 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, telefon alım-satım işiyle uğraşmaktadır. Sanığın işyerinde yapılan aramada 14 adet kullanılmış cep telefonu ele geçirilmiştir. Yapılan bilirkişi incelemesinde sadece dört adet cep telefonunun kayıt dışı olduğu tespit edilmiştir. Sanık, davaya konu telefonları müşterilerinde kullanılmış olarak, satmak amacıyla aldığını ve kaçak olduklarını bilmediğini savunmuştur. Ancak, diğer telefonların kayıtlı olması ve dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde ikinci el cep telefonlarının kaçak olduğunu bilerek aldığına ilişkin kesin, inandırıcı ve şüpheden uzak delil elde edilemediği için sanığın mahkumiyetine karar verilmiştir. Fakat, Anayasa Mahkemesi'nin 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk olduğu gerekçesiyle karar bozulmuştur.
Detaylı ve Açıklayıcı Kanun Maddeleri:
- 5607 sayılı Kanuna muhalefet: Sanığın telefonları kayıt dışı olarak almış olması bu kanuna muhalefet olarak değerlendirilmiştir.
- 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesi: Bu madde, \"Kanunları İhlal Suçları\" başlığı altında yer almaktadır. Suç işleyen kişilerin cezalandırılmasını öngörmektedir. Ancak Anayasa Mahkemesi

7. Ceza Dairesi 2016/10882 E. , 2020/3192 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Kanuna muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük

Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Telefon alım-satım işiyle uğraşan sanığın işyerinde usulüne uygun olarak yapılan aramada 14 adet kullanılmış cep telefonu ele geçtiği, yapılan bilirkişi incelemesinde sadece dört adet cep telefonunun kayıt dışı olduğunun tespit edildiği olayda; sanığın aşamalardaki savunmalarında, davaya konu telefonları müşterilerinde kullanılmış olarak, satmak amacıyla aldığını, kaçak olduklarını bilmediği savunması karşısında; sanığın işyerinde ele geçen diğer telefonların kayıtlı olması ve dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde davaya konu ikinci el cep telefonlarının kaçak olduğunu bilerek aldığına ilişkin sanığın cezalandırılması için savunmasının aksine kesin, inandırıcı ve şüpheden uzak delil elde edilemediğinden beraatı yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
Kabule göre;
24.11.2015 tarihli 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK"nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 02.03.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.