BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/441 Esas 2021/799 Karar Sayılı İlamı
Esas No: 2020/441
Karar No: 2021/799
Karar Tarihi: 17.11.2021
BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/441 Esas 2021/799 Karar Sayılı İlamı
T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/441 Esas
KARAR NO : 2021/799
DAVA : Tazminat (Ölüm Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 18/08/2020
KARAR TARİHİ : 17/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 05/06/2020 tarihinde ...Höyüğü mevkii ...Mah. Yolu istikametine giden maliki ..., sürücülüğünü ...'in yaptığı... plakalı kamyonet ile aynı istikamete giden sürücülüğünü müvekkillerin desteği müteveffa ...'nin kullandığı ... plakalı traktörün kazaya karıştığını, meydana gelen trafik kazası neticesinde ... plakalı traktörün sürücüsü ...'nin yaşamını yitirdiğini, 05.06.2020 tarihli kaza tespit tutanağında ,müvekkillerinin desteği müteveffa ...'ye kusur izafesi yapılmadığını, kaza yapan ... plakalı kamyonun 05.06.2020 tarihi itibari ile geçerli bir sigortası mevcut olmadığını, her ne kadar Güvence Hesabı'nın 22/06/2020 tarihli cevabi yazısında kamyonun kasasında bulunan vincin ... Sigorta'ya sigortalı olduğu hususundan bahsedilmiş ise de ; söz konusu vinç kamyonun arkasında takılı olmayıp, kamyonun kasasında taşıma halinde mevcut olduğundan , söz konusu vincin kazanın oluşu ile bir bağı, müterafik bir kusuru söz konusu olmadığını, dolayısı ile Güvence Hesabının sorumlu olduğunu beyan ile, Güvence Hesabının ödemesi gereken maddi tazminat tutarının 6100 Sayılı Yasasının 107.md si uyarınca belirlenmesi ile temerrüt tarihi olan 06/07/2020'den işletilecek avans faizi , yargılama giderleri ve vekalet ücreti ile birlikte ödetilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 05.06.2020 tarihinde gerçekleşmiş olan çift taraflı ölümlü trafik kazasına istinaden destekten yoksun kalma tazminatı talebi için işbu dava açılmış olup cevap verme zorunluluğu hasıl olduğunu, ...'in vermiş olduğu ifadede kaza tespit tutanağında yazılı olan araç ile değil vinç ile kaza yaptığı belirtilmiş olup kazaya karışan vinç ... 'sigorta A.Ş. tarafından poliçeli olduğunu,...'in ... Jandarma Karakolu'nda vermiş olduğu ifade de "traktörün arkasında takılı olan pulluğun kullanmakta olduğu vincin arkasına takılmış olması sebebiyle kaza meydana geldiğini" beyan etmiş olup söz konusu vinç 06.04.2020 tarihinde ...sigorta A.Ş. tarafından poliçeli olduğunu, müvekkili kurumun söz konusu davaya taraf olmadığı açık olup davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, sayın mahkeme aksi kanaatte ise zararın tespit edilmesi gerektiğini, kusur oranının tespit gerektiğini, müteveffanın trafik kazası esnasında araçta emniyet kemersiz ve söz konusu traktörün kabini olmadığı gerekli önlemleri almaması sebebiyle seyahat etmiş olması durumunda müterafik kusur indirimi dikkate alınması gerektiğini, dosya kapsamındaki epikriz ve hastane raporları incelendiğinde, emniyet-kemeri takılmadığı anlaşılacağını, meydana gelen yaralanmayı kendi kusuru ile ağırlaştırdığını, uyuşturucu - alkol gibi etkenler mevcut ise müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, Sosyal Güvenlik Kurumunun ödemiş olduğu tazminat varsa tespit edilerek ödenecek tazminattan düşülmesi gerektiğini, Güvence Hesabı'nın sorumluluğunun teminat limiti ve kusur oranı ile sınırlı olduğunu, Güvence Hesabı'nın temerrüde düşmediğini, avans/temerrüt/ticari faizi talep edilemeyeceğini beyan ile, haksız, mesnetsiz, usul ve yasaya aykırı davanın usulden reddini, aksi takdirde haksız ve sebepsiz zenginleşmeye yol açacak nitelikteki talebin esastan reddi ile yargılama masraf ve vekâlet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; ölümlü trafik kazasından kaynaklı destekten yoksun kalma hukuki sebebine dayalı maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davacılara ait mirasçılık belgesi, hasar dosyası, araç tescil kayıtları celp edilmiştir.
SGK'ya yazı yazılarak davacılara ödeme yapılıp yapılmadığı araştırılmıştır.
Reyhanlı ... ASCM'nin... esas sayılı dosyası uyap üzerinden celp edilmiştir.
Mahkememizce dosya kapsamına alınan 09.08.2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle;
"..KUSUR YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRME:
Dava dosyası kapsamındaki tüm bilgi ve belgeler, trafik kazası tespit tutanağındaki tespitler, krokideki her iki aracın yol üzerindeki konumları, traktör ve arkasında takılı tarım aracı-pulluk'un 3metrelik yol bölümü içerisinde kaldığı hususu, Reyhanlı ...Asliye Ceza Mahkemesi'nin ... Esas sayılı ceza dosyası kapsamındaki bilgi-belge-beyanlar, tanık beyanları, davacılar vekilinin beyanları, davalı vekilinin itirazları, tutanaklar, raporlar ve diğer tüm mevcut veriler
Mevcut verilere göre;
- Dava dışı sürücü ... yönetimindeki... plaka sayılı... marka-1994 model Kamyon (vinç monteli) ile yerleşim yeri dışında, iki yönlü Köy Yolunu takiben Reyhanlı İlçe Merkezi istikametinden Çakıryiğit Mahallesi istikametine seyir halinde iken gereken dikkatini yola vermediği, mahal şartlarını, yol özelliklerini, vinç monteli kamyonun fiziki özelliklerini dikkate almadan kontrolsüz şekilde sollayarak geçmeye çalıştığı sırada sağ arka teker kısmı ile (Kolluk görevlileri tarafından tespit edilmiştir) traktör pulluk demirine çarparak traktörün seyir dengesini bozarak olayın meydana gelmesine sebebiyet verdiği ve 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 47/d (Karayolundan faydalananlar, trafik güvenliği ve düzeni ile ilgili olan ve yönetmelikte gösterilen diğer kural, yasak, zorunluluk veya yükümlülüklere uymak zorundadırlar), 54/a-b (Geçme kural ve yasakları) maddelerini ihlal ettiği anlaşılmakla, dikkatsiz ve özensiz davranışlarından dolayı %100 oranında kusurludur.
- Davacılar yakını ...yönetimindeki ... plaka sayılı traktörü (Traktöre bağlı tarım aracı-pulluk) yerleşim yeri dışında, iki yönlü Köy Yolunu takiben Reyhanlı İlçe Merkezi istikametinden Çakıryiğit Mahallesi istikametine seyir halinde iken olay mahalline geldiğinde geriden gelen ve kendisini sollayarak geçmeye çalışan kamyonun sağ arka teker kısmının pulluğa çarpmasını takiben seyir dengesinin bozularak sağ taraftam yol dışı kalıp devrilmesi sonucu traktörün altında kaldığı anlaşılmakla, olayın oluş şekli, traktörün krokideki konumu, lastik izinin yol üzerindeki konumu da dikkate alındığında, kendi ölümü ile neticelenen olayın oluşumunda kusursudur.
V) TAZMİNAT YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRME:
İşbu kaza 01.06.2015 tarihinden sonra meydana gelmiştir.
Anayasa Mahkemesinin iptal kararından sonra verilen Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 2019/3292 E sayılı son kararında özetle; "...Bu durumda mahkemece, ZMSS Genel Şartları ekindeki cetvellere göre (devre başı ödemeli belirli rant yöntemi, % 1,8 teknik faizle) tazminat hesabının yapılmasına ilişkin olarak KTK'nun 90. maddesinde yapılan değişikliğin Anayasa Mahkemesince iptal edildiği, Dairemiz Yargıtay'da uygulama birliğinin sağlanması yönünde tazminat hesaplarında bakiye ömrün belirlenmesinde TRH 2010 tablosunun esas alınması için içtihat geliştirdiği ancak hesaplamalarda progresif rant yönteminin kullanılması ile bilinmeyen (işleyecek) devredeki gelirlerin her yıl için % 10 artırılıp % 10 iskonto edilmesi suretiyle tazminatın hesaplanması için bilirkişiden ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi için yerel mahkeme kararının bozulması gerekmiştir..." demekte olup, buna göre de 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren poliçe genel şartlarında ki hesap ilkelerinin uygulanma imkanı ortadan kalkmıştır.
Her ne kadar 7327 sayı ve 09.06.2021 tarihli Kanunun 18.maddesi ile Karayolları Trafik Kanunun 90.maddesinde: "..b) Destekten yoksun kalma tazminatı, ulusal doğum ve ölüm istatistikleri kullanılarak hazırlanan hayat tablosu ve zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarında yüzde 2'yi geçmemek üzere belirlenen iskonto oranı esas alınarak hayat anüiteleri ile genel kabul görmüş aktüerya kurallarına uygun olarak, ..... Hesaplanır.." şeklinde düzenleme yapılmış ise de;
Anılan yasal düzenlemeden sonra verilen Yargıtay 4.Hukuk Dairesinin 2021/14963 E, 2021/2953 K ve 14.06.2021 tarihli kararında özetle; ".... Anayasa Mahkemesi'nin 17.07.2020 tarih- 2019/40-2020/40 sayılı iptal kararı da gözetilerek, tazminat hesaplamalarında 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren ZMSS Genel Şartları'ndaki düzenlemelerin değil Borçlar Kanunu ve Karayolları Trafik Kanunu düzenlemelerinin esas alınması, hesaplamaların TRH 2010 Tablosuna göre ve progresif rant yöntemiyle yapılması ilkeleri Dairemizce benimsendiğinden, tazminat hesap biçimine ilişkin temyiz itirazlarının yerinde görülmemesine göre, davalı vekilinin diğer tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir...." demektedir. Bu durumda;
Nihai takdir ve değerlendirme Sayın Mahkemeye ait olmak üzere işbu kazanın 09.06.2021 tarihli yasal düzenlemeden önce meydana gelmiş olması ve yasal düzenlemeden sonra verilen Yargıtay kararı dikkate alınarak; Hak sahiplerinin bakiye ömür süreleri TRH 2010 yaşam tablosuna göre, bilinmeyen dönem kazançlar ise Yargıtay kararlarındaki gibi %10 artış ve iskonto esasına(progresif rant yöntemine) göre belirlenerek hesaplama yapılacaktır.
A)MÜTEVEFFANIN YAŞI VE BAKİYE ÖMRÜ
a)01.06.1981 doğumlu olan müteveffa, 05.06.2020 olay tarihinde (39)yıl, (0)ay, (4)günlük olup, (39)yaşında kabul edilerek TRH 2010 yaşam tablosuna göre bakiye ömrü (36) yıl ve muhtemelen (75) yaşına kadar yaşayacaktır.
b)Yargıtay'ın bu konudaki yerleşmiş içtihatlarıyla kural olarak aktif çalışma yaşı sonu (60) olarak kabul edilmekte olup, müteveffanın aktif çalışma hayatının (60) yaşına kadar süreceğinin kabulü ile bakiye ömründe zarar gördüğü aktif hayat süresi (60-39)= 21 yıl ve pasif devresi (6039) = 15 yıldır.
B)HAK SAHİPLERİ VE DESTEK SÜRELERİ
Her ne kadar işbu davada müteveffanın anne ve babası davacı değil ise de; anne ve babanın da destek tazminat talep hakkının bulunması ve poliçe limitinin denetlenebilmesi bakımında dava dışı anne ve baba bakımından da zarar hesabı yapılacaktır. Buna göre;
Davacı eş bakımından müteveffanın bakiye ömür süresi ile sınırlı olarak, orta öğrenimin zorunlu olması dikkate alınarak erkek çocuklar bakımından 20 yaşına kadar, kız çocuk bakımından Yargıtay'ca muhtemel evlenme ve muhtaçlık yaş sınırı olarak kabul edilen 22 yaşına kadar, anne ve baba bakımından kendi bakiye ömür süreleri ile sınırlı olarak müteveffanın desteğinden yoksun kaldıkları süreler aşağıdadır.
¸
C)PAYLAR
Yargıtay'ın bu konundaki son kararlarına göre müteveffanın gelirinin tamamı aşağıdaki oranlarda hak sahipleri arasında paylaştırılacaktır.
¸
D)KAZANÇ DURUMU
a)Dava dosyasında müteveffanın asgari ücretin üzerinde kazanç sağladığını gösterir Yargıtay kararlarına uygun yazılı belge bulunmadığından zorunlu olarak yasal asgari ücretlere göre hesaplama yapılacaktır. Buna göre;
B)Müteveffanın 05.06.2020-05.06.2021 arası geçen (1)yıllık işlemiş devre net kazançları aşağıdadır.
Tarihler Brüt Asgari ücret Net Asgari ücret Süre Net kazanç tutarı
05.06.2020-01.01.2021 2.943,00 TL 2.324,70 TL X 6,83 AY = 15.885,45 TL
01.01.2021-05.06.2021 3.577,50 TL 2.825,90 TL X 5,17 AY = + 14.600,48 TL
Kazalının (1) yıllık bilinen dönem net kazanç toplamı 12 AY = 30.485,93 TL
E)BİLİNMEYEN DÖNEM KAZANÇ TESPİTİ
Müteveffanın işlemiş ve bilinen aktif devredeki net kazançları yukarıdaki esaslara göre belirlenmiş olup, herhangi bir artış ve iskontoya tabi tutulmaksızın aynen esas alınacaktır. Ancak;
a)İşleyecek ve bilinmeyen bakiye aktif ve pasif devre sonuna kadar geçecek süre içinde Yargıtay'ın bu konudaki yerleşmiş içtihatlarında belirtilen hususlar nazara alınarak her yıl için ayrı ayrı %10 artış ve %10 iskontolama esasına göre hesaplama yapılacaktır. Bu duruma göre,
b)Müteveffanın işleyecek devre başındaki bir yıllık net geliri;
2.825,90 x 12 Ay = 33.910,80 TL. olup, anılan tutar işleyecek aktif devre maddi zarar hesabına esas alınacaktır. Diğer yandan;
c)Pasif dönem zarar hesabına ise bu konudaki Yargıtay kararlarına göre; günümüz itibariyle bilinen en son brüt asgari ücretin, asgari geçim indirimi dikkate alınmaksızın belirlenen net yıllık tutarı olan (2.557,59x12=) 30.691,08 TL. esas alınacaktır. Buna göre;
F)PEŞİN DEĞER
a)(20)yıllık işleyecek iskontolu aktif devrenin peşin değeri
¸
b)(15)yıllık işleyecek iskontolu aktif devrenin peşin değeri
¸
G)MADDİ TAZMİNATIN HESAPLANMASI:
1)Davacı Eş Meryem'in maddi zararı
¸
e)Eşin Yeniden Evlenme Şansı
Davacı eş olay tarihinde (32) yaşında olup, 18 yaşından küçük 5 çocuk sahibidir. Davacının yaşı ve çocuk sayısı dikkate alındığında AYİM tablosuna göre yeniden evlenme şans ve ihtimali bulunmadığından bu husustaki takdir Sayın Mahkemeye ait olmak üzere yukarıda hesaplanan maddi zarar toplamından evlenme şansı sebebiyle indirim yapılmamıştır.
2)Davacı oğlu Şemseddin'in maddi zararı:
¸
3)Davacı kızı Yusra'nın maddi zararı:
¸
4)Davacı kızı ...'un maddi zararı:
¸
5)Davacı oğlu Celal'in maddi zararı:
¸
6)Davacı kızı Fikret'in maddi zararı:
¸
7)Anne Fikret'in maddi zararı:
¸
8)Baba Celal'in maddi zararı:
¸
H)DAVALININ SORUMLULUK KAPSAMI VE TEMERRÜT TARİHİ:
a)Olayda sürücüsü %100 kusurlu bulunan ... plakalı aracın kaza tarihi itibariyle zorunlu trafik sigorta poliçesi bulunmadığından Güvence Hesabı Yönetmeliğinin 9.maddesine göre davalı davacıların destek zararından kaza tarihinde geçerli olan zorunlu trafik sigorta poliçelerindeki limit ile sınırlı olarak sorumlu olacaktır.
05.06.2020 kaza tarihinde yürürlükte olan tarifeye göre, davalının zorunlu trafik poliçesine istinaden sorumluluk limiti 410.000,00 TLdir.
Tüm hak sahiplerinin maddi zarar toplamı poliçe limiti aştığından limit ile sınırlı olarak her bir hak sahibinin talep edebileceği maddi zarar tutarı aşağıdaki gibidir;¸
b)Davacılar tarafından davalıya 19.06.2020 tarihinde başvuruda bulunulmuş olup, Karayolları Trafik Kanunun 99.maddesine göre; başvuru tarihinden itibaren 8 iş günü sonrası 01.07.2020 tarihinde mesai saati bitimi sona ermektedir. Bu durumda davalı bakımından temerrüt 02.07.2017 tarihinde gerçekleşmiş olacaktır. Ancak dava dilekçesinde 06.07.2020 tarihinden itibaren faiz talep edildiğinden taleple bağlılık ilkesi gereği temerrüt tarihinin 06.07.2020 olarak kabulü gerekecektir.
c)Dava dosyasında ... plakalı aracın kullanım şeklini gösterir belge bulunmadığından avans faizi talebine ilişkin takdir sayın mahkemenindir.
SONUÇ:
Yukarıda takdim edilen açıklamalar çerçevesinde , hukuki değerlendirme , takdir ve nihai karar sayın mahkemeye ait olmak üzere, tarafımıza verilen görev çerçevesinde ; mevcut verilerin değerlendirilmesi sonucu; 18.03.2016 tarihinde meydana gelen olayda;
1-Dava dışı sürücü (... plaka sayılı kamyon (vinç monte) sürücüsü ) ...'in olayın oluşumunda %100 oranında kusurlu olduğu,
2-Davacılar yakını maktul sürücü (... plaka sayılı traktör sürücüsü (Pulluk takılı)...'nin olayın oluşumunda kusursuz olduğu,
3-Ceza dosyası kapsamında hazırlanan 17.09.2020 tarihli bilirkişi raporunun Sonuç kısmındaki kusur dağılımı ve kolluk görevlileri tarafından düzenlenen trafik kazası tespit tutanağındaki olayın oluş şekli ile ilgili kusur dağılımına tarafımızca uyulduğu (Bilirkişi raporunda ve Trafik Kazası Tespit Tutanağında kamyon sürücüsü ...'in 2918 sayılı KTK'nın 54/a-b maddesini ihlal ettiği, sürücü ...'nin kusursuz olduğu kanaati belirtilmiştir)
4-Davalının sigorta poliçesi bulunmayan araç sürücüsünün %100 kusur oranındaki sorumluluk durumuna göre ...'nin vefatı nedeniyle geride kalan hak sahibi davacıların ve dava dışı anne ve babanın destek zararının aşağıdaki gibi olduğu,
Davacılar ile dava dışı tüm hak sahiplerinin maddi zarar toplamı; kaza tarihi itibariyle geçerli olan Zorunlu Trafik Sigorta Poliçesindeki limiti aştığından, 410.000,00 TL limit ile sınırlı olarak her bir hak sahibinin payına isabet eden tutarlarının aşağıdaki gibi olduğu, ¸
Taleple bağlı kalınarak temerrüt tarihinin 06.07.2020 olarak belirlendiği,
Olayda sürücüsü %100 kusurlu bulunan ... plakalı aracın kullanım şeklini gösterir dosyada bir belge bulunmadığından avans faizi talebine ilişkin takdirin sayın mahkemeye ait bulunduğu " yönünde mütalaada bulunulduğu görülmüştür.
Davacılar vekilinin değer arttırım dilekçesi ile destekten yoksun kalma maddi tazminat istemine yönelik netice-i taleplerini rapordaki hesaplama miktarına yükselttiği, dilekçenin davalı vekiline tebliğ edildiği görülmüştür.
Huzurdaki davada uyuşmazlığın; 18/03/2016 tarihinde tarihinde meydana gelen ölümlü trafik kazası nedeniyle davacıların (vefat eden desteğin eşi ve çocukları olup) destekten yoksun kalma sebebine dayalı olarak ileri sürdüğü maddi tazminat isteminin yerinde olup olmadığı hususlarında toplandığı anlaşılmıştır. Somut olayda ileri sürülen talepler kapsamında tatbiki gereken Güvence Hesabı Yönetmeliği'nin “Hesaba Başvurulabilecek Haller” başlıklı 9.maddesi; ''Rizikonun meydana geldiği tarihte geçerli olan teminat tutarları dâhilinde sigortasını yaptırmamış olanların neden olduğu bedensel zararlar için Güvence Hesabına başvurulabilir.'' şeklinde düzenleme altına alınmıştır. Destekten yoksun kalma tazminatı ise 6098 Sayılı TBK'nın 53. maddesinde düzenlenmiştir. Haksız bir eylem sonucu desteğini yitiren kişilerin anılan düzenleme gereğince uğradığı zararın tahsilini talep hakkı bulunmaktadır. Ancak destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilebilmesi için öncelikle ölen ile destekten yoksun kalan arasında maddi yönden düzenli ve eylemli bir yardımın varlığı gerekmektedir. Esasında destek kavramı hukuksal bir ilişkiyi değil, düzenli bir yardımı ifade etmektedir. Mevcut olayların olağan akışına göre eğer ölüm vuku bulmasaydı, az çok yakın bir gelecekte de bu yardımı sağlayacak kimse destek olarak kabul edilmektedir. Huzurdaki davaya konu trafik kazası neticesinde vefat eden ...'nin davacı Meryem'in eşi, diğer davacıların babası olduğu veraset belgesi ve nüfus kayıtlarından anlaşılmış olup bu hali ile ölenin, ölüm meydana gelmese idi davacılara destek olacağı açık olduğundan davacıların desteğini yitirdiği ve zarara uğradığı kabul edilmiştir.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 2918 sayılı KTK'nın 90. maddesinde “Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” şeklindeki düzenleme ve zorunlu mali sorumluluk sigortası teminatı kapsamı dışında bulunan hallerin düzenlendiği 92/i maddesindeki “Bu Kanun çerçevesinde hazırlanan zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ve ekleri ile tanımlanan teminat içeriği dışında kalan talepler.” şeklindeki düzenleme Anayasa Mahkemesinin 17/07/2020 tarihinde 2019/40 E-202/40 K. sayılı kararı ile Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “...ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresi ile ikinci cümlesindeki “…ve genel şartlarda…” ibaresinin ve 92. maddesinin (i) bendinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmekle birlikte ZMSS Genel Şartları ekindeki cetvellere göre (devre başı ödemeli belirli rant yöntemi, % 1,8 teknik faizle) tazminat hesabının yapılmasına ilişkin olarak KTK'nın 90. maddesinde yapılan değişikliğin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi ile birlikte uygulama birliğinin sağlanması yönünde tazminat hesaplarında bakiye ömrün belirlenmesinde TRH 2010 tablosunun esas alınması için içtihat geliştirildiği ancak hesaplamalarda pregresif rant yönteminin kullanılması ile bilinmeyen (işleyecek) devredeki gelirlerin her yıl için % 10 artırılıp % 10 iskonto edilmesi suretiyle tazminatın hesaplanması gerekmiştir. Bu kapsamda yapılan hesaplama gereğince davacı Meryem İri yararına 224.723,07-TL, davacı ... yararına 33.129,89-TL, davacı... yararına 22.170,83-TL, davacı... yararına 15.266,63-TL, davacı...yararına 13.220,93-TL, davacı ...yararına 13.220,93-TL destekten yoksun kalma tazminatına ulaşıldığı anlaşılmıştır.
Her ne kadar davalı güvence hesabı tarafından kazaya karışan aracın vinç olduğu ve vincin dava dışı ... Sigorta şirketine sigortalı olduğu savunulmuş ise de gerek kaza tespit tutanağı gerekse ceza dava dosyası içeriğinde kazaya neden olan aracın sigortası bulunmayan... plakalı kamyon olduğu, kamyonun üzerinde başka araca tescilli iş makinesi plakası bulunduğu ve tescil bilgilerinin asıl vasıta olan kamyon ile uyuşmadığı saptanmış olup böylece kazaya karışan aracın ... plakalı kamyon olması ve kaza tarihi itibari ile sigortasının bulunmaması nedenleri ile davalı güvence hesabının sorumlu olduğu sonucuna varılmıştır.
Kaza tespit tutanağı, ceza dava dosyası içeriği, mahkememizce görevlendirilen bilirkişi heyetinin rapor tespitlerinin birbiri ile uyumlu oldukları, çelişkinin bulunmadığı, kusur tespitinin dosya kapsamına uygun olduğu saptanmış olup davaya konu trafik kazasının meydana gelmesinde desteğe atfı kabil kusur bulunmadığı, dava dışı kamyon sürücüsünün tam kusurlu olduğu anlaşılmıştır. Anılı tespitler ve kanuni düzenlemeler uyarınca davalı güvence hesabının desteğini kaybeden davacıların maddi zararını tazmin ile yükümlü olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Son olarak temerrüt tarihinin tespiti ve faiz nevi yönünden inceleme yapılmış olup Güvence Hesabı Yönetmeliği'nin 15. maddesi gereğince rizikonun bilgi ve belgeleri ile birlikte ihbar edildiği tarihte Hesabın tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmakta olup ödememe halinde temerrüt gerçekleşmektedir. Davalı Güvence Hesabının sigorta bedelini ödeme yükümlülüğü gerekli belgelerle birlikte Güvence Hesabına başvuru yapıldığı tarihte, böyle bir başvuru olmadığı takdirde ise dava tarihinde doğmaktadır. Somut olayda her ne kadar 19/06/2020 tarihinde davacı tarafça başvuru yapılmış ise de davacı yanın 06/07/2020 tarihinden itibaren faiz isteminde bulunduğu görülmekle HMK'nın 26. maddesi uyarınca taleple bağlılık ilkesi gözetilmek sureti ile 06/07/2020 tarihinden, kazaya neden olan aracın kamyon/ticari kullanım amacının bulunması nedeni ile avans faiz işletilmesinin gerektiği anlaşılmakla; davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile,
A-Davacı...yararına 224.723,07-TL destekten yoksun kalma tazminatının 06/07/2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsili davacıya ödenmesine,
B-Davacı ... yararına 33.129,89-TL destekten yoksun kalma tazminatının 06/07/2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsili davacıya ödenmesine,
C-Davacı ...yararına 22.170,83-TL destekten yoksun kalma tazminatının 06/07/2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsili davacıya ödenmesine,
D-Davacı ... yararına 15.266,63-TL destekten yoksun kalma tazminatının 06/07/2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsili davacıya ödenmesine,
E-Davacı ... yararına 13.220,93-TL destekten yoksun kalma tazminatının 06/07/2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsili davacıya ödenmesine,
F-Davacı ... yararına 13.220,93-TL destekten yoksun kalma tazminatının 06/07/2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsili davacıya ödenmesine,
2- Kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 21.977,53 TL karar-ilam harcından, davacı tarafça peşin yatırılan 1.150,4 TL ( 54,40 TL peşin harç + 1.096,00 TL ıslah harcı ) harcın mahsubu ile bakiye 20.827,13 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine'ye gelir kaydedilmesine,
3-Dava tam kabul ile sonuçlandığından, davacı tarafça yapılan 1476 TL yargılama giderinin, davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
4- Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 30.971,26 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacılara ödenmesine,
5- Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
6-Davacı tarafça yatırılan 54,40 TL peşin harç , 54,40 TL başvuru harcı ve 1.096,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 1.204,80 TL'nin davalıdan tahsili ile davacılara ödenmesine,
7- Devletçe karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
Dair; davacılar vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.17/11/2021
Katip
e-imzalıdır
Hakim
e-imzalıdır
