Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
Borçlu yasada belirtilen süre içinde kredi kartı veren kuruluşa başvurduğunu geçerli bir belge ile kanıtlayamamıştır. Ayrıca, alacaklı banka vekili de 26.09.2006 tarihli duruşma sırasında adı geçenin başvuruşunun bulunmadığını ifade etmiştir. Bu durumda 5464 Sayılı Yasaya göre ödeme planı düzenlenemez ise de; borç miktarına uygulanacak faiz oranı 5464 sayılı kanunun geçici 4. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken aynı kanunun 26. maddesinde yer alan hükümlere göre saptanıp, faiz buna göre hesaplanmalıdır. (HGK. 20.09.2006 tarih ve 2006/12-527 E. Sayılı kararı)
Somut olayda 19.11.2006 tarihli bilirkişi raporunda; faiz hesabı ihtarnamede bildirilen oranlara göre yapılmış ve mahkemece de bu rapor esas alınarak sonuca gidilmiştir. Mahkemece yapılacak iş, bilirkişiden ek rapor alınarak faiz hesabının yukarıdaki açıklamalar işığında 26. maddeye göre belirlenmesinden ibarettir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde sonuca gidilmesi isabetsizdir.
SONUÇ  : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 02.04.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.