Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Keşideci olarak yer aldığı takip dayanağı çeke istinaden borçlu hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla alacaklının takip yapması üzerine, henüz borçluya ödeme emri tebliğ edilmeden İcra Mahkemesi"ne itiraz edildiği görülmüştür. Alacaklı takip iradesini sürdürdüğü sürece bir başka anlatımla açıkça bu borçlu yönünden takipten feragat etmediği sürece bilahare ödeme emri tebliğ koşulu ile borçlunun İcra Mahkemesi"ne yaptığı itirazı incelenebilir. İcra Mahkemesince yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda özellikle alacalının 19.12.2006 tarihli duruşmadaki beyan nazara alınarak işin esasının incelenmesi gerekirken henüz ödeme emri tebliğ edilmediğinden borçlunun, borçlu sıfatını kazanmadığından bahisle istemin husumetten reddi isabetsizdir.
SONUÇ  : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 02.04.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.