3. Ceza Dairesi Esas No: 2018/3563 Karar No: 2018/19202 Karar Tarihi: 11.12.2018
Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2018/3563 Esas 2018/19202 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme kararında, sanık hakkında verilen mahkumiyet kararının temyiz edildiği belirtiliyor. Ancak mahkemeye göre, sanığa verilen cezada hatalar yapıldığı belirtiliyor. Mahkemenin kararına göre, sanık TCK’nin 86/2, 86/3-e maddeleri gereğince cezalandırılması gerekirken, TCK’nın 86/1, 86/3-e maddeleri gereğince cezalandırılması hatalı bir karar olarak gösteriliyor. Ayrıca, ilk haksız hareketin kimin tarafından yapıldığının belirlenememesi nedeniyle, sanık hakkında TCK\"nin 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin uygulanması gerekiyordu. Ancak bu konuda hatalı bir karar verildiği belirtiliyor. Ayrıca, sanığa verilen adli para cezası nedeniyle tekerrür hükümlerinin uygulanamayacağı gözetilmediği belirtiliyor. Son olarak, 6545 sayılı Kanun’un 81. maddesi ile 5275 sayılı Kanun’un 106/3. maddesi gereğince, hükümde infaz yetkisini kısıtlayacak şekilde, verilen adli para cezasının ödenmemesi durumunda hapse çevrileceğine karar verilmesi de hatalı olarak gösteriliyor. Kanun maddeleri detaylı bir şekilde açıklandığı için ek bilgi talebi olmamaktadır.
3. Ceza Dairesi 2018/3563 E. , 2018/19202 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü; Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak; 1) Adli Tıp Kurumu ... Şube Müdürlüğünün 05.11.2014 tarihli raporunda, mağdurun yaralanmasının basit tıbbi müdahale ile giderilebilir ölçüde hafif olduğunun belirtildiği anlaşılmakla, sanığın TCK’nin 86/2, 86/3-e maddeleri gereğince cezalandırılması gerekmesine karşın, TCK’nın 86/1, 86/3-e maddeleri gereğince cezalandırılmasına karar verilerek sanık hakkında fazla ceza tayin edilmesi, 2) İlk haksız hareketin kimin tarafından yapıldığının belirlenememesi sebebiyle; TCK"nin 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin uygulanmasında CGK"nin 22.10.2002 tarih 2002/4-238 Esas ve 2002/367 Karar sayılı kararı ve TCK"nin 3. maddesi uyarınca orantılılık ilkesi dikkate alınarak sanık hakkında (1/4) oranında indirim yapılması gerekirken, (3/5) oranında indirim yapılmak suretiyle eksik ceza tayin edilmesi, 3) Sanığa sonuç ceza olarak adli para cezası verildiğinden, sanık hakkında TCK"nin 58. maddesi gereğince tekerrür hükümlerinin uygulanamayacağının gözetilmemesi, 4) 28.06.2014 tarihinde Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun’un 81. maddesi ile 5275 sayılı Kanun’un 106/3. maddesinde; “Hükümlü, tebliğ olunan ödeme emri üzerine belli süre içinde adli para cezasını ödemezse, Cumhuriyet savcısının kararı ile ödenmeyen kısma karşılık gelen gün miktarı hapis cezasına çevrilerek, hükümlünün iki saat çalışması karşılığı bir gün olmak üzere kamuya yararlı bir işte çalıştırılmasına karar verilir. Günlük çalışma süresi, en az iki saat ve en fazla sekiz saat olacak şekilde denetimli serbestlik müdürlüğünce belirlenir. Hükümlünün hakkında hazırlanan programa ve denetimli
serbestlik görevlilerinin bu kapsamdaki uyarı ve önerilerine uymaması hâlinde, çalıştığı günler hapis cezasından mahsup edilerek kalan kısmın tamamı açık ceza infaz kurumunda yerine getirilir.” şeklindeki düzenlemeye aykırı olarak, hükümde infaz yetkisini kısıtlayacak şekilde, verilen adli para cezasının ödenmemesi durumunda hapse çevrileceğine karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerle 1412 sayılı CMUK"un 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkın saklı tutulması kaydıyla 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 11.12.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.