Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/14959 Esas 2016/3329 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/14959
Karar No: 2016/3329
Karar Tarihi: 29.02.2016

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/14959 Esas 2016/3329 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, davalı tarafından bankadan alınan kredide kefil olduğunu iddia etmektedir. Takip ve bono nedeniyle müvekkilinin borlu olmadığının belirtilerek tazminat talep edilmektedir. Davalı ise, davacının borcu olduğunu savunmaktadır. Mahkeme, davalının elinde senet olması sebebiyle borcun ödenmediğine karine teşkil ettiği gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Kararın temyiz edilmesi üzerine yapılan incelemede, hükümde bir isabetsizlik olmaması sebebiyle davacı vekilinin itirazlarının reddedildiği belirtilmiştir.
Kanun Maddeleri: Borçlar Kanunu, Medeni Kanun
19. Hukuk Dairesi         2015/14959 E.  ,  2016/3329 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -
    Davacı vekili, dava dışı ..."in bankadan kredi aldığını, davalının da bu krediye kefil olduğunu, banka tarafından ... ve davalı aleyhine takip başlatıldığını, borçluların takip dosyasında haczedilen taşınmazın müvekkiline satılması hususunda müvekkili ile anlaştıklarını, müvekkilinin bankaya kredi borcu nedeniyle 85.850 TL ödediğini, bakiye 43.000 TL için bono verdiğini, bono üzerindeki notta görülen 26.000 TL"nin müvekkili tarafından ödendiğini, bakiye 17.000 TL için müvekkili aleyhine takip başlatıldığını, kalan 17.000 TL için müvekkilinin 20.000 TL bedelli müşteri çekini cirolayıp davalıya verdiğini, anlaşmalarına göre 3.000 TL"nin çek tahsil edildiğinde müvekkiline ödeneceğini, çekin tahsil edildiğini, müvekkilinin borcu kalmadığını ileri sürerek takip ve bono nedeniyle müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine ve %40 oranında tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, 20.000 TL bedelli çekin müvekkiline davacının para borcundan dolayı ciro yoluyla geçtiğini, 43.000 TL bedelli senedin davacının müvekkiline olan başka bir borcu nedeniyle verildiğini, müvekkilinin çek ve senet alacağının ayrı ayrı alacaklar olduğunu, senede karşı ödeme iddiasının ve çekin takip konusu senet nedeniyle verildiğinin ispat edilmesi gerektiğini savunarak, davanın reddini ve %40 oranında tazminata hükmedilmesini istemiştir.
    Mahkemece, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, takibe dayanak teşkil eden senet davalı alacaklının elinde bulunduğundan bu hususun borcun ödenmediğine karine teşkil ettiği, davacının borcun ödendiğini ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 29/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.