14. Hukuk Dairesi 2018/1842 E. , 2018/7004 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 10.09.2014 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 04.06.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
Davacı vekili, 5366 Ada, 88 Parsel sayılı taşınmazda (eski 276 Ada, 10 Parsel) ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili, taşınmazın aynen taksimine ya da ivaz ilavesi ile taksimine karar verilmesini, aksi halde davanın reddini istemiştir.
Davalı kayyım vekili, davaya ilişkin olarak aleyhe olan hususları kabul etmediklerini bildirmiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı ... vekili temyiz etmiştir.
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalar olup, paylı veya elbirliği mülkiyeti söz konusu olmadığı hallerde ortaklığın giderilmesine karar verilmesi mümkün değildir.
Bir davanın açılması sırasında dava açanın hukuki yararının bulunması gerekir. Hukuki yarar, davacının, hukuki korunma istemesinde, korunmaya değer bir yararı bulunmasıdır. Mahkemenin elindeki davayı bir hükme bağlanması halinde temyiz etmekte hukuki yararı bulunan taraflarca temyiz isteminde bulunulabilir. (HUMK. 427/1 mad.)
Somut olaya gelince; 16.02.2018 tarihinde (hüküm verildikten sonra) hükmü temyiz eden davalı ..."ın dava konusu taşınmazdaki payının tamamını paydaşlardan davacı ... Ltd. Şti."ye devrettiği ve dava konusu taşınmaz bakımından taraf sıfatı kalmadığı anlaşılmıştır. Bu nedenle, davalı ..."ın hükmü temyiz etmekte hukuki bir yararı bulunmadığından HUMK’nun 427. maddesi uyarınca temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz istemine ilişkin dilekçesinin REDDİNE, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 22.10.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.