2. Hukuk Dairesi 2017/1602 E. , 2017/9018 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalılar tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Davacı, mirasbırakan babası ..."ten intikal eden ... köyü 2663 parsel sayılı taşınmazdaki kendisine ait miras payının ergin olmadığı dönemde, murisin eşi (annesi) ... tarafından 14.08.1981 tarihinde "velayeten" davalılara hiçbir bedel alınmaksızın satış gösterilmek suretiyle temlik edildiğini, annesi ..."nin taşınmazlardaki kendisine ait miras payını davalılara muvazaalı olarak temlik etmekle, velayet görevini kötüye kullandığını ileri sürerek, davalılar üzerindeki tapu kaydının iptali ile miras payı oranında adına tescilini istemiştir. Mahkemece dava konusu taşınmazın tapu kaydının veraset ilamındaki payı oranında iptali ile aynı oranda davacı adına kayıt ve tesciline karar verilmiştir. Dava konusu ... köyü 2663 parsel sayı taşınmazın tapu kaydı incelendiğinde, taşınmazların kadastro sonucu 1/3’er hisse ile davalılar adına kayıtlı olduğu,kadastro tutanağından mirasbakan babaları ..."in davalılara bu taşınmazı hibe etmesi nedeniyle bu taşınmazın kadastro sırasında davalılar adına tescil edildiği anlaşılmaktadır. Dava konusu 2663 parsel sayılı taşınmaz yönünden davacının annesi (...) tarafından velayeten davalılara yapılmış bir temlik söz konusu olmadığından, başka bir ifade ile anne tarafından velayet hakkının kullanılması çerçevesinde yapılan bir işlem bulunmadığından bu parsel yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.
2- Davacı, annesi ..."nin velayet görevini kötüye kullanması sebebiyle dava konusu ... köyü 2662 ve 2664 parsel sayılı taşınmazların muvazalı olarak davalılara temlik edildiğini belirterek davalılar üzerindeki tapu kayıtlarının iptali ile miras payı oranında adına tescilini istemiştir. Davalılar ise tapuların fiili ve rızai taksim sonucu oluştuğunu, davacıya da taşınmaz verildiğini ileri sürerek davanın reddini talep etmişlerdir. Mahkemece dava konusu taşınmazların tapu kaydının veraset ilamındaki payı oranında iptali ile aynı oranda davacı adına kayıt ve tesciline karar verilmiştir. Dava konusu taşınmazların tedavüllü tapu kayıtları incelendiğinde, bu taşınmazların muris ... ... adına kayıtlı iken, mirasbırakan ...’in vefatı ile elbirliği halinde olan mülkiyetin paylı mülkiyete çevrilerek davacı ve davalılara intikal ettiği, 14.08.1981 tarihinde anne ... kendi adına asaleten, davacı ... adına ise velayeten taşınmazdaki hisseleri davalılara satarak taşınmazın davalılar üzerine satış ve hisse tevhidi sonucu tescil edildiği anlaşılmaktadır.
Davalılar da mirasbırakandan intikal eden taşınmazlarda fiili ve rızai taksim yapıldığını belirterek 297 parsel sayılı taşınmazı göstermişlerdir. Davalılar tarafından belirtilen 297 parsel sayılı taşınmazın tedavüllü tapu kayıtları incelendiğinde bu taşınmaz muris ... ... adına kayıtlı iken murisin vefatı üzerine davacı ve davalılara miras payı oranında intikal ettiği, davalıların ve annenin de 14.08,1981 tarihinde kendi hisselerini davacı ve dahili davalı ...’e satarak bu taşınmazın davacı ve dahili davalı ... adına kaydedildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece, davalıların savunması doğrultusunda bir inceleme yapılmamıştır. Bu durumda, öncelikle annenin velayet görevini köye kullanıp kullanmadığının tespiti bakımından 14.08.1981 tarihli satış sözleşmesi ile annenin velayeten davalılara temlik ettiği taşınmazlar ile davalıların fiili ve rızai taksim bulunduğuna yönelik savunması doğrultusunda davacıya isabet ettiği bildirilen 297 parsel sayılı taşınmaz yönünden bir değerlendirme yapılarak ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda (1.) ve (2.) bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 12.07.2017 (Çarş.)