12. Hukuk Dairesi 2019/14079 E. , 2020/2472 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraflar vekilleri tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
1. Davacı borçlular vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Yargıtay ilamında belirtilen bozma sebepleri çerçevesinde işlem yapılarak karar verilmiş, bozma ile kesinleşen hususların yeniden temyiz sebebi yapılmasına usul hükümleri elvermemiş bulunmasına ve temyiz edilen kararda yazılı gerekçelere göre yerinde olmayan temyiz sebeplerinin REDDİNE,
2. Davalı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de,
Şikayetçi borçlular vekili, icra mahkemesine başvurusunda, diğer şikayetlerinin yanı sıra müvekkillerinin ... 2. İcra Müdürlüğü’nün 2008/628, 2008/682, 2008/683 Esas sayılı takip dosyalarında borçlu olarak gösterildiğini, takibe konu borçların ödendiğini, bunun yanında %29 faiz oranı üzerinden alacağın hesaplanmasının doğru olmadığını, faize faiz yürütülemeyeceğini belirterek takibin iptalini ve müvekkillerin maaşına konan haczin kaldırılmasını talep etmiştir. Mahkemece, 30.05.2015 tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda her bir takip dosyası açısından şikayetçi borçluların borç miktarının belirlenmesine karar verilmiş, borçlular tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 16.01.2017 tarih ve 2016/8473 E.-2017/281 K. sayılı ilamı ile;... “ 30.05.2015 tarihli bilirkişi raporunun incelenmesinde; - İşleyecek faizin %29 üzerinden hesaplanması isabetlidir,- İşleyecek faiz hesaplamasının asıl alacak yerine takibin toplam tutarı üzerinden hesaplanması doğru değildir, - ... 2. İcra Müdürlüğü’nün 2008/683 Esas sayılı takip dosyasında, kısmi ödemeler yapıldığı belirtildiği halde, TBK 100. maddesi hükmü de gözetilerek yapılan kısmi ödemelerin takip borcundan düşülmesi gerekirken, takip borcundan hiç düşülmediği görülmüştür.- Her bir takip dosyasında ... ve Süleyman’ın borçlu olduğu, bilirkişi raporunun “sonuç ve kanaat” kısmında belirtilmesine rağmen, şikayete konu takip dosyalarında ...’in borçlu olarak sorumlu tutulması gerektiği belirlemesinin dayanağının ne olduğu açıklanmamıştır. (Zira, ... 2. İcra Müdürlüğü’nün 2008/682 ve 2008/683 Esas sayılı takip dosyalarının fotokopisinin incelenmesinde, şikayetçi ...’in takipte borçlu olduğuna ilişkin herhangi bir belgeye rastlanılmamıştır ),- ... 2. İcra Müdürlüğü’nün 2008/628 Esas sayılı takip dosyasında ...’in 50.000 TL için icra kefili olduğu
anlaşılmasına karşın, icra kefelatine dair icra emri düzenlendiği tarihten sonrası için (%29) işleyecek faiz oranı üzerinden kısmi ödemeler düşülerek sorumlu olduğu tutarın belirlenmesi gerektiği halde, tüm borçtan sorumluymuş gibi üstelik takip çıkışı toplam miktarı üzerinden işleyecek faiz hesaplanarak borçtan sorumlu olması gereken tutar belirlenmiştir. O halde, mahkemece, yukarıdaki açıklama ve ilkeler gözetilerek, ek bilirkişi raporu alınmak suretiyle oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiğinden” bahisle kararın bozulduğu, ilk derece mahkemesince bozma ilamına uyulduğu mahkemece, 03.06.2018 tarihli bilirkişi raporu esas alınarak, “-Davanın kısmen kabulüne ile, -Haczedilmezlik şikayeti konusunda hüküm kurulmasına yer olmadığına, -Davacı .."ın takibe konu ... 2. İcra Müdürlüğünün 2008/628, 2008/683 ve 2008/682 esas sayılı dosyalarındaki menkul ve gayrimenkuller üzerindeki hacizlerin kaldırılmasına,-Davacı ..."ın borç miktarının ... 2. İcra Müdürlüğünün 2008/682 esas sayılı dosyasında davalı alacaklıya 18.000,00TL asıl alacak olmak üzere ferileri ile birlikte 70.685,35 TL, -... 2. İcra Müdürlüğünün 2008/683 esas sayılı dosyasında 20.000,00TL asıl alacak olmak üzere ferileri ile birlikte 46.203,31 TL olarak belirlenmesine”, şeklinde karar verilmiş taraflarca temyiz talebinde bulunulmuştur.
Hükme esas alınan 03.06.2018 tarihli bilirkişi raporunun 2., 3.ve 4. sayfalarında bulunan inceleme-tespit ve değerlendirilmeler bölümündeki ... 2. İcra Müdürlüğü’nün 2008/628 Esas sayılı dosyasına ilişkin hesap tablosunda ödeme miktarlarına ilişkin olarak; 14.03.2011 tarihinde 2.538,58 TL tahsilat varsayılmış ancak dosyada 1.316,72 TL tahsilat bulunduğu, 11.04.2011 tarihinde 2.538,58 TL tahsilat varsayılmış ancak dosyada 370,29 TL tahsilat bulunduğu, 07.07.2011 tarihinde 2.724,91 TL tahsilat varsayılmış dosyada o tarihli tahsilat bulunmadığı, 24.08.2011 tarihinde 2.500 TL’lik tahsilat varsayılmış dosyada o tarihli tahsilat bulunmadığı, 10.09.2012 tarihinde 2.862,93 TL’lik tahsilat varsayılmış dosyada 927,56 TL’lik tahsilat bulunduğu, 06.09.2013 tarihinde 2.371,42 TL’lik tahsilat varsayılmış dosyada 373,68 TL’lik tahsilat bulunduğu, 09.10.2013 tarihinde 2.375,65 TL’ lik tahsilat varsayılmış 373,68 TL’lik tahsilat bulunduğu, 06.11.2013 tarihinde 2.352,52 TL’lik bir tahsilat varsayılmış dosyada 373,68 TL’lik tahsilat bulunduğu, 06.12.2013 tarihinde 2.375,65 TL’lik tahsilat varsayılmış dosyada 373,68 TL’lik tahsilat bulunduğu görülmüştür. Bu ödeme bilgilerinin hatalı hesaplanması- değerlendirilmesi bozma sebebi sayılmıştır. Alacaklı vekilinin temyiz dilekçesinde belirttiği hesap hatalarını bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde de belirttiği halde, itirazların ek bilirkişi raporunda değerlendirilmediği görülmüştür.
Mahkemece, yukarında açıklanan nedenlerle şikayetçi borçluların ... 2. İcra Müdürlüğü’nün 2008/628 Esas sayılı dosyasındaki borç miktarının belirlenmesi için gerektiğinde ek rapor alınarak oluşacak sonuca göre bir karar vermek gerekirken eksik incelemeyle ve hata içeren bilirkişi raporuna dayanılarak karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının ... 2. İcra Müdürlüğü’nün 2008/628 Esas sayılı dosyasındaki borç miktarının belirlenmesine ilişkin bölümü yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10/03/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.