Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2016/1786
Karar No: 2019/1098
Karar Tarihi: 22.10.2019

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2016/1786 Esas 2019/1098 Karar Sayılı İlamı

Hukuk Genel Kurulu         2016/1786 E.  ,  2019/1098 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi


    Taraflar arasındaki “tazminat” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İstanbul Anadolu 6. İş Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 11.09.2014 tarihli ve 2014/184 E., 2014/397 K. sayılı kararın temyizen incelenmesi davalı ...Limited Şirketi vekili tarafından istenilmesi üzerine Yargıtay 21. Hukuk Dairesinin 16.06.2015 tarihli ve 2014/25610 E., 2015/13849 K. sayılı kararı ile;
    “…1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, temyiz eden davalı ...İnş San Tic Ltd Şti vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
    2-Dava 12.04.2007 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu % 15,00 oranında sürekli iş göremezliğe uğrayan sigortalının maddi ve manevi zararlarının karşılanması istemine ilişkindir.
    Dairemizin tazminatın hesaplanmasında esas alınacak ücretin belirlenme yöntemine ilişkin Bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; davacının ücretinin asgari ücretin 4,46 katı düzeyinde olduğunun kabul edilmek suretiyle maddi tazminat isteminin kabulüne, manevi tazminat isteminin ise önceki gibi kısmen kabulüne karar verilmiş ve bu karar süresinde davalılardan ...İnş San Tic Ltd Şti vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Yerel mahkemenin manevi tazminatın takdirine ilişkin kararı yerinde olup esasen uyulmasına kakar verilen bozma ilamında bozma dışında kalmıştır.
    Maddi tazminat gelince; maddi tazminatın hesabında esas alınan ücretin belirlenmesinde hataya düşüldüğü görülmektedir.
    Uyulmasına karar verilen Dairemiz kararında da belirtildiği üzere, İş kazası sonucu sürekli iş göremezlik nedeniyle sigortalının maddi tazminatının hesaplanmasında, gerçek ücretin esas alınması koşuldur. Davacı vasıflı işçi olup asgari ücretle çalışmasının hayatın olağan akışına ve yaşam deneyimlerine uygun düşmeyeceği açıktır. Hükme esas alınan hesap bilirkişi raporunda; davacının emsali işçilerin ücretinin; çevre ve Şehircilik Bakanlığı rayiçlerine göre asgari ücretin 1,6 katı düzeyinde, Sendika bildirimine göre ise asgari ücretin 4,46 düzeyinde olduğu kabul edilerek her iki ücret bakımından da tazminatının hesaplanması yoluna gidilmiştir. Mahkemece davacının maddi tazminatının belirlenmesinde, ücretinin asgari ücretin 4,46 kat düzeyinde olduğu kabul edilerek tazminatın hesaplandığı hesap raporunun 2. Bölümündeki hesaplama hükme esas alınmışsa da varılan bu sonuç hatalıdır. Davacının yaşı, mesleki kıdemi ve işyerindeki çalışma süresi dikkate alındığında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı rayiçlerine göre belirlenen asgari ücretin 1,6 katı düzeyindeki ücretin gerçek ücrete uygun olduğu ortadadır. Kaldı ki davalı işyerinde sendika ve TİS uygulamasının bulunmadığı göz önüne alındığında Sendikanın emsal ücret bildirecek konumda bir meslek kuruluşu olmadığı da ortadadır.
    Yapılacak iş, 08.07.2014 tarihli hesap bilirkişi raporunda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı rayiçlerine tazminatın hesaplandığı 1. Seçeneğindeki hesaplama davacının maddi tazminatının belirlenmesinde esas alınmak ve sonucuna göre bir karar verilmekten ibarettir.
    Mahkemece yukarıda açıklanan maddi ve hukuksal olgular dikkate alınmadan yazılı şekilde hüküm kurması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O halde, davalı ...İnş San Tic Ltd Şti vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul olunmalı ve hüküm bozulmalıdır...”
    gerekçesi ile karar bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemece önceki kararda direnilmiştir.


    HUKUK GENEL KURULU KARARI

    Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve direnme kararının verildiği tarih itibariyle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesine göre uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla değişikliği öncesi hâliyle 438. maddesinin 2. fıkrası hükmü gereğince direnme kararının temyiz incelemesinde duruşma yapılmayacağından davalı ...İnşaat Sanayi Ticaret Limited Şirketi vekilinin duruşma talebinin reddine karar verilip dosyadaki belgeler okunduktan sonra gereği görüşüldü:
    Dava iş kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
    Davacı vekili; müvekkilinin yapımı davalı ...İnşaat Sanayi Ticaret Limited Şirketi tarafından, inşası ise diğer davalı ... İnşaat Limited Şirketi tarafından sürdürülen sitede 11.04.2007 tarihinde saat 08.00"de çalışmaya başladığını, 12.04.2007 tarihinde saat 13.00 sıralarında inşaat iskelesini kullanarak tavan alçılarını yaparken alçının üzerine düşmesi ile dengesini kaybederek yere düşüp yaralandığını, kaza sonucunda dalağını kaybettiğini, iş göremez durumda olduğunu, kazanın ömür boyunca hayatını etkileyeceğini, görevini lâyıkıyla yapamayacağını, ekonomik olarak fakirleştiğini, manevi yıkıma sebep olduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000TL maddi tazminatın ve 20.000TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren bankaların uyguladığı en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davacı vekili, 08.03.2013 tarihli ıslah dilekçesi ile 158.699,98TL maddi tazminat ve 20.000TL manevi tazminat olmak üzere toplam 178.699,98TL "nin olay tarihi olan 12.04.2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı ... İnşaat Limited Şirketi vekili; müvekkili şirketin diğer davalı ...şirketinin Şelale Space Center sitesindeki işini alt taşeronlara vermek suretiyle yürüttüğünü, dolayısıyla davacı ile müvekkili şirket arasında hiçbir şekilde işveren-işçi ilişkisi kurulmadığını, dava konusu alçı işinin Mehmet Hor"a götürü bedelle verildiğini, Mehmet Hor"un da aldığı işin bir bölümünü Ramazan Özcan"a verdiğini, Ramazan Özcan"ın işi kendi ad ve hesabına yaptığını, dolayısıyla davacının Ramazan Özcan"ın işçisi olarak çalışırken kaza geçirdiğini, müvekkili bakımından davanın husumet yokluğu nedeniyle reddi gerektiğini, Ramazan Özcan"ın çalıştırdığı işçisini sigorta ettirmediğinin tespiti üzerine müvekkili tarafından davacının sigorta girişinin yapıldığını ve kazadan sonra da uzun bir süre sigorta priminin ödendiğini, kazada müvekkilinin herhangi bir kusurunun olmadığını, kazanın tamamen davacının kusurundan kaynaklandığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Davalı ...İnşaat Sanayi Ticaret Limited Şirketi vekili; müvekkilinin Sarıgazi’de yapımı devam eden Şelale Space Center sitesinin müteahhitlik işini üstlendiğini, bu projenin alçı, sıva, boya, kartonpiyer malzemesinin ve bu işi yapacak işçinin temini işinin Tamyol İnşaat Limited Şirketine verildiğini, müvekkili ile diğer davalının birbirinden bağımsız tamamen farklı işlerden sorumlu olduğunu, davacının diğer davalı şirkette sigortalı olarak çalıştığını bu nedenle müvekkili bakımından davanın husumet yokluğu nedeniyle reddi gerektiğini, müvekkilinin sitenin müteahhitlik görevini üstlendiğinden asıl işveren kimliğinin bulunmadığını, diğer davalı şirketin her türlü güvenlik tedbirlerini almayı ve işi yaparken çalıştıracağı elemanlarla ilgili her türlü hukuki işlerden, kanun ve akitlerden doğacak tazminat ve alacaklardan kesin olarak kendisinin sorumlu olacağını kabul ettiğini, davacı işçinin varsa uğradığı maddi ve manevi zararların tazminini diğer davalı şirketten talep etmesi gerektiğini, müvekkilinin bu kazadan müştereken ve müteselsilen sorumluluğu kabul edilse bile söz konusu site inşaatında işçi sağlığı ve iş güvenliği ile ilgili kendi adına alması gereken her türlü tedbiri aldığını, davacı işçinin inşaat iskelesinde tavan alçılarını yaparken kendi yaptığı alçının üzerine düşmesi sonucu yaralandığını, işçinin tamamen kendi kusurundan ve dikkatsizliğinden kaynaklanan bu kazada müvekkilin kusurundan söz edilemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece verilen 11.04.2013 tarihli 2007/549 E., 2013/180 K. sayılı ilk karar ile; dava konusu olayda, 12.04.2007 tarihinde saat 13.30 sularında ...Şelale Space Center Projesinde Tamyol İnşaat Limited şirketinde çalışan davacının tavana alçı yapmak için kurduğu tahta iskele üzerinde çalışırken üzerine düşen alçının dengesini bozması üzerine iskeleden zemine düştüğü ve ağır yaralandığı, davalı işverenliğin toplam % 80 oranında kusurlu olduğu, bu kusurun % 50"sinin Tamyol İnşaat Limited şirketine, % 30"nun ...şirketine ait olduğu, davacının can güvenliğini tehlikeye atmasından dolayı % 20 oranında kusurlu olduğu, davacı işçinin maluliyet oranının % 15 olduğu, hesap bilirkişisi raporuna göre Kurum tarafından bağlanan gelirlerin rücuya tabi bölümü mahsup edilmek suretiyle davacının Kurum gelirleri ile karşılanmamış maddi zararının 158.699,98TL olduğunun anlaşıldığı, yeterli görülen bilirkişi İbrahim Yılmaz tarafından düzenlenen hesap raporu ve ek raporundaki açıklamalar dikkate alınmak suretiyle maddi tazminata yönelik davanın kabul edildiği, tarafların kusur durumları ile bilimsel görüşler ve yargı kararlarındaki ilkeler gözetilerek takdiren 12.000,00TL manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın maddi tazminat yönünden kabulü ile 158.699,98TL maddi tazminatın, manevi tazminat yönünden ise davanın kısmen kabulü ile 12.000,00TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.
    Hükmün davalı ...Limited Şir Dap Yapı İnşaat Sanayi Ticaret Limited Şirketi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Özel Dairece 17.12.2013 tarihli, 201/12481 E., 2013/24141 K. sayılı ilk bozma kararında, davalı ...Limited Şirketi vekilinin sair temyiz itirazının reddi ile kusurun aidiyeti ve oranının uyuşmazlık konusu olmadığı, uyuşmazlığın dava konusu olay nedeniyle davacının çalışamadığı sürede yoksun kaldığı ücret alacağının belirlenmesinde esas alınacak ücrete ilişkin olduğu, iş kazası sonucu sürekli iş göremezlik nedeniyle sigortalının maddi tazminatının hesaplanmasında gerçek ücretin esas alınmasının koşul olduğu, davacının vasıflı işçi olduğunun dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden anlaşıldığı, vasıflı işçinin asgari ücretle çalışmasının hayatın olağan akışına ve yaşam deneyimlerine uygun düşmeyeceği, mahkemece davacının asgari ücretin üzerinde bir ücret ile çalışacağının kabulü ile olay tarihinde davacının emsali işçilerin ücretinin araştırılmasına gidilmesi isabetli ise de İstanbul Sıvacı Boyacı ve İnşaatçılar Esnaf Odasının bildirimi esas alınarak ve olay tarihindeki asgari ücretin 4,23 katı ücretle çalıştığının kabulünün hatalı olduğu, yapılacak işin davacı işçinin alçıpan ustası olduğu ve bu nitelikteki bir işçinin asgari ücret ile çalışmayacağı kabul edilerek, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile ilgili meslek kuruluşlarından bilinen devrede sigortalının alabileceği ücretleri sormak ve benzer iş yerlerinde çalışan ve emsal işi yapanların ücretlerini araştırmak suretiyle, işçinin gerçek ücretini belirlemek, belirlenen bu gerçek ücretle işçinin tazminatını yeniden hesaplatmak, hesaplanan bu zarardan Kurumca bağlanan gelirlerin ilk peşin değerinin rücu edilebilecek kısmını indirmek, usuli kazanılmış haklar gözetilerek sonucuna göre karar vermekten ibaret olduğu, maddi tazminatın belirlenmesinde eksik inceleme ve araştırma sonucu belirlenen ücretin esas alınması suretiyle, yazılı şekilde hüküm kurmasının usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle karar bozulmuştur.
    Mahkemece 11.09.2014 tarihli, 2014/184 E., 2014/397 K. sayılı ikinci karar ile; bozma kararına uyularak gerekli inceleme ve araştırma yapıldığı, bilirkişi raporu alındığı, Kurum tarafından bağlanan gelirlerin rücuya tabi bölümü mahsup edilmek suretiyle davacının Kurum gelirleri ile karşılanmamış maddi zararının 158.699,98TL olduğunun anlaşıldığı, ücret konusunda emsal ücret araştırması yapıldığ, bilirkişi tarafından düzenlenen 08.07.2014 tarihli bilirkişi raporunda seçenekli hesaplamalar yapıldığı, Devrimci Yapı İşçileri Sendikası tarafından aylık net ücretin 1.800,00TL olduğunun bildirdiği, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Yüksek Fen Kurulu Başkanlığınca listede belirtilen ücretlerin kıyasen kullanılması gerektiğinin belirtildiği, bilirkişi tarafından Devrimci Yapı İşçileri Sendikasının bildirdiği emsal ücret seviyesine itibar edilerek davacının yasal asgari ücreti net tutarının 4,46 katı esas alınarak hesaplanan maddi tazminatını bozma ilamı doğrultusunda önceki kararla tespit edilen ve usuli kazanılmış hak haline gelen 158.699,98TL"ye hükmetmek gerektiği, tarafların kusur durumları ile bilimsel görüşler ve yargı kararlarındaki ilkeler gözetilerek 12.000,00TL manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın maddi tazminat yönünden kabulü ile 158.699,98TL maddi tazminatın, manevi tazminat yönünden ise davanın kısmen kabulü ile 12.000,00TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.
    Davalı Dap Yapı İnşaat Sanayi Ticaret Limited Şirketi vekili tarafından temyizi üzerine karar, Özel Dairece yukarıda başlık bölümünde açıklanan gerekçelerle bozulmuştur.
    Mahkemece; tüm dosya içeriği ve emsal ücret araştırmasına yönelik belgeler ve tanık beyanları gözetildiğinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığının üst yazısında belirtildiği üzere kesin bir ücret veya fiyat niteliği taşımayan saat bazındaki brüt ücretlerin davacı yönünden dosya içeriğine uygun düşmediği, ücrete dair bilirkişi tarafından düzenlenen 08.07.2014 tarihli hesap raporundaki ikinci seçeneğin hükme esas alınması gerektiği, hesap bilirkişi raporuna göre Kurum tarafından bağlanan gelirlerin rücuya tabi bölümü mahsup edilmek suretiyle davacının Kurum gelirleri ile karşılanmamış maddi zararının 158.699,98TL olduğunun anlaşıldığı, yeterli görülen bilirkişi İbrahim Yılmaz tarafından düzenlenen hesap raporu ve ek raporundaki açıklamalar dikkate alınmak suretiyle maddi tazminata yönelik davanın kabul edildiği, tarafların kusur durumları ile bilimsel görüşler ve yargı kararlarındaki ilkeler gözetilerek 12.000,00TL manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle direnme kararı verilmiştir.
    Direnme kararını davalı Dap Yapı İnşaat Sanayi Ticaret Limited Şirketi vekili temyiz etmiştir.
    Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık somut olayda alçıpan ustası olarak çalışan davacının ücretinin 08.07.2014 tarihli hesap bilirkişi raporunda 1. seçenek olarak belirtilen Çevre ve Şehircilik Bakanlığı rayiçlerine göre asgari ücretin 1,6 katı düzeyinde mi yoksa 2. seçenek olarak belirtilen Devrimci Yapı İşçileri Sendikasının bildirimine göre asgari ücretin 4,46 katı düzeyinde mi olduğunun tespiti ile burada varılacak sonuca göre hüküm altına alınacak maddi tazminatın hesaplanmasında asgari ücretin 1,6 katının mı yoksa 4,46 katının mı dikkate alınması gerektiği noktasında toplanmaktadır.
    İş kazası veya meslek hastalığı sonucu sürekli iş göremezliğe uğrayan sigortalının veya ölümü hâlinde hak sahiplerinin maddi zararı hesaplanırken öncelikle tazminat hesabını doğrudan etkileyecek olan sigortalının gerçek ücretinin açıkça saptanması gerekmektedir. Gerçek ücret, işçinin kıdemi, yaptığı işin özelliği ve niteliğine göre işçiye ödenmesi gereken ücrettir. Gerçek ücretin saptanmasında iş yeri kayıtları, ücret bordroları araştırılmalı, bordrolardan ücretin saptanamaması durumunda işçinin yaşı, kıdemi, mesleki durumu, emsal işçilerin aldığı ücret dikkate alınarak emsal ücret araştırması yapılmalıdır. Bu araştırma esnasında davacının istem ve beyanları ile sınırlı olarak tespit edilecek ücretin esas alınması gerektiği açıktır.
    Yukarıdaki açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; davacı vekili, müvekkilinin kaza öncesinde aylık 2.300TL ücret aldığını iddia etmiş, davalı ... İnşaat Limited Şirketi ise davacının sigorta kayıtlarında belirtilen ücretle çalıştığını savunmuştur.
    Bununla birlikte dinlenilen davacı tanıklarından Tahir Budak, kendisinin aylık 1.500TL ücretle çalıştığını, davacının ücretini bilmediğini, Ramazan Özcan ise, davacının aylık ücretinin 1.800TL olduğunu beyan etmiştir. Davalı tanıklarının davacının aldığı ücrete ilişkin beyanlarının olmadığı görülmüştür.
    Ayrıca, Kurum kayıt inceleme tutanağında davacının kaza tarihinde asgari ücret aldığı bildirilmiştir. Mahkeme tarafından yapılan emsal ücret araştırması sonucunda; İstanbul Sanayi Odası, davacının Çevre ve Şehircilik Bakanlığının yayınladığı inşaat rayiç listesine göre ücret alabileceğini, İstanbul Sıvacı, Boyacı ve İnşaat Esnaf Odası ise, davacının günlük net 95,00TL ücret alabileceğini belirtmiştir.
    Öte yandan, mahkemenin ilk kararında esas alınan bilirkişi raporunda, davacının asgari ücretin 4,23 katı ücretle davalı iş yerinde çalıştığı kabul edilerek talep edilen tazminat hesap edilmiştir.
    Özel Dairenin emsal ücret araştırması yapılması yönündeki ilk bozma kararından sonra mahkemece yapılan emsal ücret araştırması ile Devrimci Yapı İşleri Sendikası, davacının asgari ücretin 4,46 katı olan 1.800TL alabileceğini, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ise asgari ücretin 1,6 katı olan günlük 4,00TL alabileceğini bildirmiştir.
    Özel Dairenin ilk bozma kararı sonrası alınan hesap bilirkişi raporunun iki seçenekli hazırlandığı, ilk seçenekte davacının ücretinin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı rayiçlerine göre asgari ücretin 1,6 katı düzeyinde olduğu, ikinci seçenekte ise davacının ücretinin Devrimci Yapı İşçileri Sendikasının bildirimine göre asgari ücretin 4,46 katı düzeyinde olduğu kabul edilerek talep konusu tazminatın hesaplandığı anlaşılmıştır.
    Bu itibarla tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davacının alçıpan ustası olması nedeniyle asgari ücretin üzerinde bir ücretle çalıştığı anlaşılmakla birlikte davacı işçinin davalı iş yerinde iki günlük çalışmasının bulunması ve kaza tarihinde 23 yaşında olması karşısında yaptığı meslekte henüz yeterli kıdeminin bulunmadığının görüldüğü, ayrıca davacının sendika üyesi olmadığı ve tanık beyanlarının davacının iddia ettiği ücret miktarını destekler nitelikte olmadığı da dikkate alındığında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı rayiçlerine göre belirlenen asgari ücretin 1,6 katı düzeyindeki ücretin gerçek ücrete uygun olduğu ve 08.07.2014 tarihli hesap bilirkişi raporunda belirtilen birinci seçenekteki hesaplanmanın davacının maddi tazminatının belirlenmesinde esas alınmasının gerektiği kabul edilmelidir.
    Hâl böyle olunca, Özel Daire bozma kararında ve yukarıda açıklanan nedenlerle direnme kararının bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
    Bu nedenlerle direnme kararı bozulmalıdır.
    SONUÇ: Davalı Dap Yapı İnşaat Sanayi Ticaret Limited Şirketi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen ve yukarıda belirtilen gerekçe ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesine göre uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek hâlinde temyiz peşin harcının yatırana iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 22.10.2019 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi