19. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/668 Karar No: 2016/3324 Karar Tarihi: 29.02.2016
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/668 Esas 2016/3324 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davalı bir firma ile yapılan sözleşme kapsamında bira ürünlerinin satışını gerçekleştirmesi beklenen davacı şirketin, yapılan tespitte ürünlerin satışa uygun şekilde bulundurulmadığı ve satışa sunulmadığı ortaya çıkmıştır. Davacı şirket, sözleşmede belirlenen cezai şartı ödenmesini talep etmiş ise de mahkeme, cezai şartın fahiş olduğunu belirterek nakit ve mali katkı bedeli olarak toplam 36.000 TL'nin davalıdan tahsiline ve 15.000 USD cezai şartın ödenmesine karar vermiştir. Bu karar 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 52. maddesi kapsamında fahiş bulunan cezai şartın hakkaniyete uygun şekilde tenkisine örnek teşkil etmektedir.
19. Hukuk Dairesi 2016/668 E. , 2016/3324 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-
Davacı vekili, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 2. maddesi gereğince davalının sözleşme süresince işyerinde müvekkilinin pazarlama, dağıtım ve satışını gerçekleştirdiği bira ürünlerini satmayı ve bulundurmayı kabul ve taahhüt ettiğini, davalının işyerinde mahkemece yapılan tespitte müvekkili şirketin pazarlama ve satışını gerçekleştirdiği bira markalarının satışa uygun şekilde bulundurulmadığı ve satışa sunulmadığının ortaya çıktığını, davalının sözleşmeyi ihlal ettiğini, sözleşmenin 16. maddesinde davalının sözleşmeyi ihlali halinde mali yardım ve katkı ile birlikte 100.000 USD cezai şartı ödemeyi kabul ve taahhüt ettiğini, davalıya 26.000 TL nakit ve 10.000 TL mal katkısının bedelsiz olarak verildiğini ileri sürerek, 100.000 USD cezai şartın dava tarihinden itibaren Devlet bankalarınca dövize uygulanan en yüksek faizi ile birlikte ödeme günündeki TL karşılığının ve 36.000 TL tutarındaki mali katkının en yüksek ticari faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin işyerinde davacı şirketin ürünlerini bulundurduğunu, tespitte ürünlerin bulunduğu dolaba bakılmadığını, cezai şart bedelinin fahiş olduğunu, müvekkilinin iktisaden mahvına sebebiyet verecek nitelikte bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, sözleşme kapsamında davalıya 26.000 TL nakit ve 10.262,91 TL bedelsiz ürün yardımı yapıldığı, mahkemece yapılan tespit sonunda taraflar arasındaki sözleşmenin ihlal edildiğinin belirlendiği, bu kapsamda davacının sözleşmenin 16. maddesine göre mali yardım ve ürün katkı bedelleriyle cezai şart talep edebileceği, ancak talep edilen cezai şartın davalının ekonomik mahvına sebep olacağı ve fahiş bulunan cezai şartın 6098 sayılı TBK"nın 52. maddesi kapsamında tenkisinin hakkaniyete uygun olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, nakit ve mali katkı bedeli 36.000 TL"nin dava tarihinden itibaren reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsiline ve 15.000 USD cezai şartın dava tarihinden itibaren kamu bankalarınca açılan 1 yıllık mevduata uygulanan en yüksek faiziyle birlikte fiili ödeme günündeki TL karşılığının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 29/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.