Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/11140
Karar No: 2018/7175

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/11140 Esas 2018/7175 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2016/11140 E.  ,  2018/7175 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVALILAR : ...-...- Hazine

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Orman Yönetimi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı vekili 10/06/2015 havale tarihli dava dilekçesinde özetle;...9 Parsel sayılı taşınmazın orman vasfında olduğunun tespit edildiğini, orman sayılan yerlerin tapu veya zilyetlik yolu ile kazanılmasının mümkün olmadığını beyan ederek, dava konusu taşınmazın "orman" vasfı ile tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Mahkemece; davalıların nüfus kayıt örneğinin incelenmesinde, ..."nın 05/12/1985 tarihinde, ..."nın ise 20/05/2005 tarihinde öldüğünün anlaşıldığı, davalıların ölüm tarihi ile davanın açıldığı tarih arasında uzunca bir sürenin geçmiş olduğu gözönünde bulundurulduğunda, Orman Yönetimince gerekli araştırma yapılmaksızın "ölü kişi" aleyhine dava açıldığı ve bu hatanın Hukuk Muhakemeleri Kanununun 124. maddesi anlamında "maddi bir hatadan" kaynaklandığının veya "kabul edilebilir bir yanılgıya" dayandığının düşünülemeyeceği gerekçesiyle, dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiş, hüküm davacı Orman Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
    İncelenen dosya kapsamına göre; davalı ..."nın 05/12/1985 tarihinde, ..."nın ise 20/05/2005 tarihinde dava açılmadan önce öldüğü anlaşılmaktadır. Tarafların, davada taraf ehliyetlerinin bulunması dava şartıdır (HMK m.114/1-d).Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler (HMK m. 115/1). Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usûlden reddine karar verir.Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usûlden reddeder (HMK m. 115/2).
    Gerçek kişiler, yaşadıkları süre içerisinde taraf ehliyetine sahiptirler.Taraf ehliyeti, çocuğun sağ olarak tamamıyla doğduğu anda başlar (MK m. 8; 28/1) ve ölümle sona erer (MK m.28/1).Taraf ehliyeti ölümle sona ereceğinden, dava tarihinden önce ölmüş olan kişi adına dava açılamaz; açılmışsa (ve HMK m. 124 hükümlerinin uygulanması da söz konusu değilse) reddedilir.
    6100 sayılı HMK’nın 124. maddesi, "Bir davada taraf değişikliği, ancak karşı tarafın açık rızası ile mümkündür. Bu konuda kanunlarda yer alan özel hükümler saklıdır. Ancak, maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebi, karşı tarafın rızası aranmaksızın hâkim tarafından kabul edilir. Dava dilekçesinde tarafın yanlış
    veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, hâkim karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebilir." hükmünü amir olup, bu düzenlemeye göre; maddî bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebi karşı tarafın rızası aranmaksızın hâkim tarafından kabul edilecektir ve devamında dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya (meselâ kısa süre önce işlem yapılmış ya da sadece vekiliyle muhatap olunmuş bir işlemden sonra muhatabın ölmesi hâlinde, mirasçılara değil, ölen kişiye dava açılmasında olduğu gibi) dayanıyorsa (ki yanılma, diğer tarafın davranış ya da işlemlerinden veya hukukî ilişkinin karmaşık niteliğinden de kaynaklanabilir), hâkim karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebilecektir.
    Konuyla ilgili olarak, ... 11.09.2013 tarihli ve 2013/14-612 E. 2013/1297 K. sayılı ilâmında da belirtildiği üzere; davacı kendisinden beklenen tüm çaba, özen ve önlemlere rağmen davalının "sağ" olup olmadığını tespit edememiş ise, ya da tespit edememe durumu bir yanılgıya dayanıyor ve bu durum açıkça dürüstlük kuralına aykırılık arz etmiyorsa, bu dava ilişkisinde, daha sonra da kendilerine karşı dava açılması muhtemel olan mirasçılara, yani gerçek taraflara karşı, davaya devam edilmesi mümkün olmalıdır.
    Somut olayda ise, davalılar ... ve ..."nın dava açılmadan çok önce öldüğü, Orman Yönetimince "ölü" davalı aleyhine 10/06/2015 tarihinde dava açıldığı, davalının ölüm tarihi ile davanın açıldığı tarih arasında uzunca bir sürenin geçmiş olduğu gözönünde bulundurulduğunda, Orman Yönetimince hiçbir araştırma yapılmaksızın (bu yönde bir çaba sarfedilmeksizin ve gerekli özen gösterilmeksizin) ölü kişi aleyhine dava açıldığı ve bu durumun da HMK"nın 124. maddesinde belirtilen "maddi bir hata"dan kaynaklandığının veya "kabul edilebilir bir yanılgı"ya dayandığının düşünülemeyeceği gözetilerek, davanın, dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi doğru olup, incelenen dosya kapsamına ve kararın dayandığı gerekçeye göre, davalının dava açılmadan çok önce öldüğü belirlendiğine ve yargılama sırasında davacı idare tarafından 6100 sayılı HMK"nın 124. maddesi uyarınca iradi taraf değişikliği talebinde de bulunulmadığı anlaşıldığına göre, davacı Orman Yönetiminin temyiz itirazları yerinde değildir. Yukarıda anlatılan gerekçeyle, temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 7139 sayılı Kanununun 33. maddesi uyarınca Orman Yönetiminden harç alınmasına yer olmadığına
    07/11/2018 günü oy birliği ile karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi