2. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/3598 Karar No: 2017/9005
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2017/3598 Esas 2017/9005 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2017/3598 E. , 2017/9005 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Velayeti davalı babada bulunan ortak çocuk 10.09.2009 doğumlu ...’in öğrenim çağında olduğu, küçük ile davacı anne arasında her ayın 1. ve 3. günü kurulan kişisel ilişkinin Cuma akşamı okul çıkışından başlatılması infazda duraksamaya yol açacağı gibi babanın da velayet görevini gereği gibi ifa etmesini engelleyeceğinden, açık ve infazda duraksama yaratmayacak nitelikte ve daha uygun süreli kişisel ilişki düzenlenmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığı gibi, mahkemece çocukla anne arasında kurulan kişisel ilişkinin kapsamına, "Çocuğun hangi ebeveynde olursa olsun her türlü iletişim vasıtası ile çocuk ile 16:00 ile 19:00 arasında arama ve iletişime geçme hakkının bulunması” da dahil edilmiştir. Kendisine kişisel ilişki hakkı tanınan annenin veya velayet kendisinde bulunan babanın, diğer tarafın çocukla telefon görüşmesi yapmasına ve sair iletişim vasıtaları ile iletişimine engel çıkardığına ilişkin bir delil bulunmadığına göre, böyle bir düzenlemeye ihtiyaç yoktur. Öte yandan kendisine kişisel ilişki hakkı tanınan annedir. Baba, doğrudan kişisel ilişki günlerinde çocuğu bu ilişkiyi sağlamak üzere hazır etmesi dışında başka bir yükümlülük altına sokulamaz. Kendisine kişisel ilişki hakkı tanınan anne, telefonla veya benzer vasıta ve yolla çocuğu ile iletişim kurmak istiyorsa, bunu yapma imkanına sahiptir. Babanın böyle bir yükümlülük altına sokulması doğru olmadığı gibi, bu yöndeki düzenlemeye uyulup uyulmadığının takip ve infazı da mümkün görünmemektedir. Bu husus nazara alınmadan telefonla görüşmenin kişisel ilişkinin kapsamına dahil edilmesi de doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. Ne var ki, bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün bu kısmının düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir (HUMK m. 438/7). SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda (2.) bentte gösterilen sebeple, gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 2. paragrafındaki "...Her ayın l.ve 3. günü Cuma akşamı okul çıkışı davacı anneye teslimi ile Pazar günü saat 17:00’ye kadar " sözcüklerinin hüküm fıkrasından çıkarılarak yerine “ ...her ayın 1 ve 3. Cumartesi günü saat 10.00’dan Pazar akşamı saat 17:00’ye kadar" sözcüklerinin yazılmasına, “Çocuğun hangi ebeveynde olursa olsun her türlü iletişim vasıtası ile çocukla 16:00 ile 19:00 arasında arama ve iletişime geçme hakkının bulunmasına" şeklindeki 18. paragrafının hüküm fıkrasından bütünüyle çıkarılmasına, hükmün bu bölümünün düzeltilmiş şekliyle, temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda (1.) bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 12.07.2017 (Çrş.)