11. Hukuk Dairesi 2017/792 E. , 2018/5939 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada ... . Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 29.12.2010 tarih ve 2009/742-2010/763 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davalı ... ... tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili ile davalılar arasında imzalanan kredi sözleşmesinde davalı ... Taşımacılık Turizm Temizlik Gıda Otomotiv İnşaat San. ve Tic. Ltd. Şti."nin asıl borçlu, diğer davalıların kefil olduğunu, davalı şirket lehine üç ayrı kuruluşa hitaben üç adet (4.165,20 TL’lik, 3.000,00 TL’lik ve 4.147,00 TL’lik) kesin teminat mektuplarının verildiğini, borçlunun kredi sözleşmesinden kaynaklanan kredi riskini ödememesi nedeniyle kredi hesabının kat edildiğini, teminat mektuplarının iadesi veya deposu için ihtar keşide edilmesine rağmen verilen sürede mektuplar iade edilmediği gibi bedellerinin de depo edilmediğini ileri sürerek teminat mektup bedellerinin deposuna, yargılama sırasında tazmin edilmesi halinde faizi ve BSMV’siyle birlikte tazminine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... ; noterde ... isimli davalının isteği üzerine sözleşmeyi imzaladığını, kandırıldığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece tüm dosya kapsamına göre, dava konusu teminat mektuplarından 4.165,20 TL bedelli olanının 30.12.2008 tarihine kadar süreli olduğu, davacı bankanın dava açtığı tarihte sürenin dolmuş olduğu, davacı bankanın süresi içinde bahse konu teminat mektubu bedeli için tazmin talebinde bulunulduğunu kanıtlayamadığı, diğer iki teminat mektubundan 3.000,00 TL bedelli olanın süresiz olduğu, davacı bankaya iade edilmediği, 4.147,00 TL bedelli olanının ise 30.10.2008 olan teminat süresinin önce 30.10.2010, daha sonra 30.10.2011 tarihine kadar uzatılmış olduğu, bu teminat mektubunun da davacı bankaya iade edilmediği, sözleşmede, bankanın doğacak riski yönünden mektup lehtarı yahut kefillerinden verilen mektup bedellerinin bankaya depo edilmesini talep edebileceğine ilişkin olarak davacı bankaya yetki verilmiş olduğu, bankanın söz konusu yetkiye dayanarak ihtarname ile davalı asıl borçlu ve kefillerinden teminat mektupları bedelinin blokesinin sağlanmasını talep ettiği, verilen sürede halen meri olan teminat mektuplarının blokesinin sağlanmadığı, teminat mektupları bedelinin banka tarafından dilediğinde depo edilmesini talebe yetki veren hükmünün uygulanmasında bankanın TMK’nın 2. maddesinde belirtilen objektif iyiniyet kurallarına aykırı hareket ettiğinin iddia ve ispat edilmediği, teminat mektupları tutarının kefillerin kefalet limitleri kapsamında bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 4.165,20 TL’lik teminat mektubu hakkındaki talebin reddine, diğer teminat mektupları hakkındaki isteğin kabulü ile diğer teminat mektuplarının toplam tutarı olan 7.147,00 TL’nın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı bankada faiz getirmeyen bir hesapta depo edilmesine karar verilmiştir.
Kararı, davalı ... temyiz etmiştir.
1) Davalı ... tarafından kanunyolu aşamasında adli yardım talebinde bulunulmuş olmakla, HMK’nın 336/3. maddesi uyarınca adli yardım talebini inceleme ve bu taleple ilgili karar vermek yetkisi asıl kararı inceleyecek olan Yargıtay Dairesine aittir. Bu nedenle, yerel mahkemenin davalının kanunyolu başvurusu bakımından adli yardımdan yararlanmasına ilişkin 23.12.2016 tarihli kararının görev aşımı nedeniyle bozularak ortadan kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.
2) Davalı ... adli yardım talebi ile ilgili olarak yapılan inceleme sonucunda, dosyada mevcut bilgi ve belgeler dikkate alındığında bu yoldaki başvurunun kabulüyle HMK"nın 334 vd. maddeleri uyarınca anılan davalının temyiz harç ve giderleri bakımından adli yardımdan yararlandırılmasına ve buna bağlı olarak temyiz talebinin incelenmesine karar vermek gerekmiştir.
3) Davalının temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalının tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle yerel mahkemenin 23.12.2016 tarihli adli yardım isteminin kabulüne dair kararın BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalının ADLİ YARDIM TALEBİNİN KABULÜNE, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalının tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, HMK 339. maddesi gereğince alınmadığı anlaşılan 176,60 TL temyiz başvuru harcı ile 488,21 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı ... Yılmaz Şimşek"ten alınmasına, 02.10.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.