16. Hukuk Dairesi 2020/4254 E. , 2021/3062 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı, ... İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan ve 1970 yılında yapılan kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmaz hakkında satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği iddiasına dayanarak, adına tescili istemiyle 17.08.2011 tarihinde dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, 23.06.2014 tarihli fen bilirkişi raporuna ekli krokide mavi renkle taralı 1.388,56 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın davacı ... adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece temyize konu çekişmeli taşınmaz bölümü yönünden davacı yararına zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Ancak, çekişmeli taşınmazın, 1970 yılında yapılan tesis kadastrosu çalışmasında hangi nedenle tapulama harici bırakıldığı araştırılmamış; sınırında orman bulunduğu halde Mahkemece hiç orman araştırması yapılmamış ve tescil davalarında Hazine ile birlikte ilgili kamu tüzel kişiliği olarak Orman İdaresi"nin de davada taraf olarak yer alması gerektiği üzerinde durulmamış; komşu parsellerin dayanağı vergi kayıtları getirtilerek çekişmeli taşınmaz yönünü ne olarak okudukları incelenmemiş, imar durumu sorulmamış, mahallinde yapılan keşifte dinlenen mahalli bilirkişilerin davacı tanıklarının anlatımlarına ters düşen çekişmeli taşınmaz üzerinde davacının zilyetliğinin bulunmadığına, ağaçların bakımsız halde olup zemininin yabani ot ve çalılarla kaplandığına ilişkin beyanları irdelenmemiş; imar-ihya ve zilyetlik durumu yönünden dava tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait hava fotoğrafları da incelenerek değerlendirilmeyip yüzeysel tespitleri içeren tek ziraatçi bilirkişinin raporu ile yetinilmiş olması nedeniyle yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır.
O halde; Mahkemece, öncelikle davacıya davasını Orman İdaresine de yöneltmesi için süre ve imkan tanınmalı; taraf teşkili sağlandığında Orman İdaresinin göstereceği deliller toplanmalı; çekişmeli taşınmazın imar planı kapsamında olup olmadığı, imar planı kapsamında ise ilk hangi tarihte imar planına alındığı ilgili birimden sorulmalı; çekişmeli taşınmazın kadastro çalışması sırasında hangi nedenle tapulama harici bırakıldığı araştırılarak ilk tesis kadastrosu sırasındaki paftası getirtilmeli; taşınmazın bulunduğu yörede orman tahdidinin yapılıp yapılmadığı araştırılarak; varsa orman tahdidine ilişkin işe başlama, çalışma, işi bitirme ve sonuçlarının askı ilan tutanakları ile taşınmazın bulunduğu yeri orman tahdit sınır noktalarıyla birlikte gösterir onaylı orman tahdit harita örneği, yöreye ait en eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafları ile dava tarihinden / çekişmeli taşınmaz imar planı kapsamında ise ilk imar planına alındığı tarihten 15-20-25 yıl öncesine ait hava fotoğraflarının tamamı ile varsa amenajman planı ve komşu parsellere ait kadastro tutanakları, tutanaklar kesinleşmiş ise tapu kayıt örnekleri ve tapu kayıtları mahkeme kararı sonucu oluşmuş ise mahkeme karar örnekleri ve tespite esas alınan vergi kayıtları ilgili yerlerden getirtilmelidir. Bundan sonra yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan aynı köyde ve komşu köylerde ikamet eden şahıslar arasından seçilecek ayrı ayrı 3’er kişilik yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıkları ile önceki bilirkişiler dışında halen Tarım ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman mühendisleri arasından seçilecek üç kişilik orman mühendisi bilirkişi kurulu, üç kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu, bir fen elemanı, bir jeoloji mühendisi ve bir jeodezi-fotogrametri mühendisi aracılığıyla yeniden keşif yapılmalıdır.
Keşif sırasında, yörede orman tahdidi yapılmış ise orman sınır noktaları, tutanak ve haritalarda yazılı mevki, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, orman kadastrosu tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde kullanılan hava fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılarak, değişik açı ve uzaklıklardaki en az 6-7 adet orman sınır noktası bulunup röperlenmeli, orman kadastrosu ile ilgili sınır noktaları aynı ölçeğe çevrilerek, çekişmeli taşınmazın orman kadastro haritasına göre konumu genel kadastro paftası üzerinde ve aynı ya da yakın orman sınır hatlarında dava konusu edilen parseller varsa, bunların tümü birleşik harita üzerinde gösterilmeli; tutanaklardaki anlatımlar değerlendirilmeli; tutanaklarla tahdit haritası arasında çelişki bulunup bulunmadığı belirlenmeli; çelişki bulunmakta ise çekişmeli parsel yönünden tahdit tutanakları ile haritalar arasındaki çelişki tahdit tutanaklarına değer verilmek suretiyle giderilmeli, keşifte getirtilen diğer belgeler de çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı Yasalar karşısındaki durumu saptanmalı; zilyedlikle veya hukuki değeri kalmamış olan tapu kayıtlarıyla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; keşifte, hakim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; yukarıda değinilen diğer belgeler fen, jeodezi ve fotogrametri ile uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) hava fotoğrafları ve memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, (Net-Cad veya benzeri programlar kullanılarak) denetime elverişli olacak şekilde çevrildikten sonra komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle çekişmeli taşınmaz, çevre parsellerle birlikte memleket haritası ve hava fotoğrafları üzerinde gösterilmeli; taşınmazın gerçek eğimi klizimetre aletiyle ölçülerek memleket haritalarındaki münhanilerden (yükseklik eğrilerinden) de faydalanılmak suretiyle belirlenmeli; stereoskopik hava fotoğraflarının stereoskop vasıtasıyla üç boyutlu incelemesi yapılarak, temyize konu taşınmazın niteliği ve kullanım durumu ile tasarruf sınırlarını belirgin olarak görünüp görünmediği belirlenmeli, taşınmazın üzerindeki bitki örtüsünün cinsi, yaşı, dağılımı, kapalılık oranı ile taşınmazın imar-ihyaya konu olup olmadığını, olmuş ise imar-ihyaya en erken ne zaman başlanıldığını ve imar-ihyanın hangi tarihte tamamlandığını, taşınmazın ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığını ve dava konusu taşınmazın 6831 sayılı Orman Kanunu"nun 17/2. maddesinde belirtilen orman içi açıklık vasfında olup olmadığını belirten müşterek imzalı, tereddüte mahal bırakmayacak şekilde, yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli ve dosyadaki belgeler ile karşılaştırıldığında denetime elverişli rapor alınmalıdır.
Ayrıca keşifte dinlenecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, taşınmazın öncesinin ne olduğu, kim veya kimler tarafından, hangi tarihten beri ve ne şekilde kullanıldığı, imar-ihya gerektiren yerlerden olup olmadığı, böyle yerlerden ise imar-ihyaya konu edilip edilmediği ve edilmiş ise imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığı hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, komşu parsellerin tutanak ve dayanakları uygulanmalı; dava konusu taşınmazı sınır olarak nasıl nitelendirdikleri araştırılmalı; yerel bilirkişiler ve tanıkların sözleri arasında doğabilecek çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılarak giderilmeye çalışılmalı; üç kişilik ziraatçi bilirkişi kurulundan taşınmazın evveliyatını, toprak yapısını, niteliğini ve zilyetlikle mülk edinilebilecek yerlerden olup olmadığını, komşu taşınmazlarla karşılaştırmalı şekilde açıklayan, bilimsel esaslara ve somut verilere dayalı, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; jeoloji bilirkişisinden çekişmeli taşınmazın sınırında yer alan derenin aktif dere olup olmadığı, taşınmazın dere taşkınına maruz kalıp kalmayacağı hususlarında rapor alınmalı; fen bilirkişisinden ise, keşfi takibe ve denetlemeye olanak verir rapor ve kroki alınmalı, tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan söz konusu bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli, 3402 sayılı Kanunun 14. maddesi uyarınca, (03.07.2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ile değiştirilen 14/2. maddesi dikkate alınmak suretiyle) belgesiz zilyetlik yolu ile edinilebilecek taşınmaz miktarına ilişkin sınırlamalar da göz önüne alınarak, toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.
Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01.04.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.