23. Hukuk Dairesi 2015/6004 E. , 2017/2678 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen tazminat davası sonucunda verilen hükmün bozulmasına ilişkin Dairemizin 02.04.2015 gün ve 2014/7028 Esas, 2015/2180 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davacı vekilince istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, müvekkili ile davalı arsa sahipleri arasında 07.09.2006 tarihinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, sözleşmeye konu 514 no"lu parselin davalı ..., 515 no"lu parselin ise davalı ... ile ... ve dava dışı... adına kayıtlı bulunduğunu, sözleşmede parseller tevhid edildikten sonra oluşacak yeni parsel üzerinde imar durumuna göre inşaat yapılacağının kararlaştırıldığını, bu nedenle davalıların 515 no"lu parseldeki hisseli durumun sona erdirilmesi amacıyla, parselde 1/3 paya sahip olan dava dışı ... Koyuncuoğlu"na şufa davası açtıklarını, bu dava sonucunda iktisap edecekleri pay için müvekkili şirket yetkilisi ile 30.10.2006 tarihli taşınmaz satış vaaadi sözleşmesini imzaladıklarını ve ayrıca şufa davası haklarını da müvekkili şirket yetkilisine devir ve temlik ettiklerini, şufa davasının harçlarının müvekkili şirket yetkilisi tarafından ödendiğini, müvekkilince bu davanın sonuçlandırılması beklenirken, davalıların sözleşme konusu taşınmazları satışa çıkardıklarını ve şufa davasından feragat ettiklerini, sözleşme hükümlerine bu suretle aykırı davranarak sözleşmenin ifasının imkansız hale gelmesine sebep olan davalıların, sözleşmenin 19. maddesinde kararlaştırılan 100.000 USD ceza-i şart bedelini ödemeleri gerektiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 100.000 USD"nin dava tarihindeki kur karşılığı olan 153.760,00 TL"nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2012/364 E. sayılı davasında taraflar arasındaki sözleşmenin feshine karar verildiğini, artık bu sözleşmeye dayalı olarak ceza-i şart istenemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 106.876,00 TL"nin davalılardan tahsiline dair verilen karar, taraf vekillerinin temyizi üzerine, Dairemizin 27.05.2013 tarih ve 3199 E., 3533 K. sayılı ilamıyla, usuli eksiklik nedeniyle bozulması üzerine, uyma kararı verilen mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, 515 no"lu parselin 1/3 hissesi için açılan şufa davası kabul edildiği halde, temyiz aşamasında davadan feragat edildiği, bu nedenle dava dışı ... taşınmazda hissedar olarak kalmaya devam ettiğinden taraflar arasındaki sözleşmenin uygulanamaz hale geldiği, davalı tarafın kusuruyla sözleşmeyi kasten ve bilerek uygulanamaz hale getirdiği, sözleşmenin 19. maddesinde taraflardan birinin sözleşmeyi haksız olarak feshetmesi veya herhangi bir tarafın
yükümlülüklerini yerine getirmemesi halinde diğer tarafa 100.000 USD ceza-i şart ödeyeceğinin kararlaştırıldığını, davalıların açıklanan nedenlerle kararlaştırılan bu ceza-i şarttan sorumlu oldukları, ancak tacir olmadıklardan BK"nın 161/son maddesi uyarınca fahiş görülen ceza-i şarttan %30 oranında indirim yapılmasının hakkaniyete uygun olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 106.876,00 TL"nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline dair verilen karar, bu kez davalılar vekilinin temyiz istemi üzerine, Dairemizin 02.04.2015 tarih ve 2014/7028 E., 2015/2180 K. sayılı ilamı ile, mahkemece, Dairemiz bozma ilamından sonra, 07.09.2006 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi için açılan davada verilen ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 10.10.2013 tarih ve 2012/364 E., 2013/879 K. sayılı ilamıyla, anılan sözleşmelerin feshine karar verildiği, kararın, temyiz incelemesinde, paydaş ... ile sözleşme yapılmadığı, sözleşmeye katılımı ve muvafakati sağlanmadığından geçersiz olan 07.09.2006 tarihli sözleşmenin geçersizliğinin tespiti gerekçesi ile davanın kabulü gerektiğinden gerekçesi değiştirilerek onandığı, karar düzeltme talebinin de reddedilerek kararın kesinleştiği, bu davanın ve verilen kararın iş bu davanın sonucunu etkileyeceği gözetilerek, bekletici mesele yapılması ve geçersizliğinin tespitine karar verilen sözleşmeye dayalı olarak ceza-i şart isteminde bulunulamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi gerektiği belirtilerek, bozulmuştur.
Bu kez, davacı vekili karar düzeltme talebinde bulunmuştur.
Yargıtay ilamında belirtilen gerektirici sebeplere göre, HUMK"nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin karar düzeltme isteminin REDDİNE, 07,80 TL harç ve takdiren 275,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak Hazine"ye gelir kaydedilmesine, 16.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.