Hukuk Genel Kurulu 2013/2235 E. , 2014/527 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Afşin 2.Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 19/04/2012
NUMARASI : 2011/101 E-2012/326 K.
Taraflar arasındaki “Kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Afşin 2.Asliye Hukuk Mahkemesi’nce davanın kabulüne dair verilen 26.06.2009 gün ve 2007/190 E.–2009/1122 K. sayılı kararın incelenmesi davalı H.. A.. vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 18.Hukuk Dairesi’nin 29.11.2010 gün ve 2010/11471 E.–2010/15284 K. sayılı bozma ilamı ile;
(...Mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemeleri sonucu düzenlenen ve hükme esas alınan rapor hüküm kurmaya yeterli değildir.
Şöyle ki;
1-Dairenin geri çevirme kararı üzerine Çoğulhan Belediye Başkanlığı"ndan getirtilen belgeler ile daha önce dosyaya konulan yazılar birlikte değerlendirildiğinde; dava konusu taşınmazın kamulaştırma tarihi itibariyle belediye hizmetlerinden yararlandığı ve çevresinin meskûn olduğu, buna göre Bakanlar Kurulu"nun 28.02.1983 gün ve 1983/6122 sayılı kararı uyarınca arsa niteliğinde bulunduğu anlaşıldığından taşınmazın arsa olduğunun kabulü ile bu niteliğine göre kamulaştırma bedelinin saptanması gerekirken, hükme dayanak alınan bilirkişi kurulunun tarım arazisi niteliğindeki belirlemesine göre düzenlenen raporuna itibarla hüküm kurulmuş olması,
2- Kabule göre de;
Tapu maliklerinden dâhili davalı N.. Ö.."ün adının karar başlığında yazılmamış olması, doğru görülmemiştir...)
gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu"nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, 4650 sayılı Kanun ile değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 10. maddesi uyarınca kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın idare adına tescili istemine ilişkindir.
Davacı vekili, davalılara ait . İlçesi, . Kasabası’nda bulunan taşınmazın 9.489,77 m2"lik kısmının termik santral döküm sahası ve yolları güzergâhı için kamulaştırma kararı alındığını, kamulaştırma kanununun 8. maddesi uyarınca dava konusu taşınmazın anlaşma yoluyla satın alınması için gerekli tüm işlemlerin yapıldığını, ancak netice alınamadığını ileri sürerek, kamulaştırma bedelinin tespiti ile taşınmazın idare adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar vekilleri, dava konusu taşınmazın arsa niteliğinde olduğunu buna göre değer tespiti gerektiğini bildirmişlerdir.
Mahkemece, taşınmazın arazi niteliğinde olduğunun kabulüyle net gelire göre değer biçen bilirkişi kurulu raporu esas alınmak suretiyle “davanın kabulüne” karar verilmiş; taraf vekillerinin temyizi üzerine, Özel Daire’ce yukarıda başlıkta yer alan gerekçeler ile karar bozulmuştur.
Yerel mahkeme, direnme olarak adlandırdığı kararında ise, direnme yönünde karar verilmeden önce, Çoğulhan Belediyesi, İl Özel İdaresi ve Tapu Sicil Müdürlüğü’ne müzekkereler yazılmış, mahallinde dava konusu taşınmazların belediye hizmetlerinden faydalanıp faydalanmadığı, yerleşim merkezlerine uzaklığını gözlemlemek amacıyla keşif yapılmış, bilirkişilerden rapor alınmış ve önceki gerekçeler genişletilerek direnme kararı verilmiş, hüküm davalı N.. Ö.. vekilince temyiz edilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu"ndaki görüşme sırasında, işin esasının incelenmesinden önce, direnme kararının gerçekte yeni hüküm niteliğinde olup olmadığı; dolayısıyla, temyiz incelemesinin Hukuk Genel Kurulu"nca mı, yoksa Özel Dairece mi yapılması gerektiği hususu, ön sorun olarak tartışılıp, değerlendirilmiştir.
Bilindiği üzere; direnme kararının varlığından söz edilebilmesi için mahkeme bozmadan esinlenerek yeni herhangi bir delil toplamadan önceki deliller çerçevesinde karar vermeli; gerekçesini önceki kararına göre genişletebilirse de değiştirmemelidir(1086 sayılı HUMK. m.429). Eş söyleyişle; mahkemenin ilk kararının gerekçesinde dayandığı maddi olgunun dışında yeni bir delile, yeni bir maddi olguya dayanması ve gerekçesini de bu yeni maddi olgu yönünde değiştirerek karar vermiş olması halinde, usulünce verilmiş bir direnme kararının varlığından söz edilemez.
Yerel mahkemece, ilk kararda direnildiği belirtilmiş ise de; bozmaya konu önceki kararın gerekçeleri yanında, Özel Daire bozma ilamından sonra toplanan deliller de hükme gerekçe yapılarak direnme kararı verilmiştir.
Bu durumda, temyize konu karar, gerçekte 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 429/3. maddesi anlamında direnme kararı niteliğinde olmayıp, Özel Daire bozmasına konu önceki karardan farklı gerekçeye dayalı yeni bir hüküm niteliğindedir.
Hal böyle olunca; kurulan bu yeni hükmün temyizen incelenmesi görevi Hukuk Genel Kurulu’na değil, Özel Daire"ye aittir.
Bu nedenle, yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmelidir.
S O N U Ç : Yukarıda gösterilen nedenlerle davalı N.. Ö.. vekilinin yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın 18.HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE, 6217 sayılı Kanunun 30.maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı HUMK"un 440/I. maddesi uyarınca hükmün tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 16.04.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.