Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/1191 Esas 2018/6202 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/1191
Karar No: 2018/6202
Karar Tarihi: 04.07.2018

Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/1191 Esas 2018/6202 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun sahtecilik suçuyla ilgili hükmünde incelenen kararda, düzenlenen ihbarnamenin gösterilen adrese yapıştırılmasından sonra muhataba haber verilmesi gerektiği belirtilerek, sanık müdafiinin yokluğunda verilen hükmün usulsüz olduğu sonucuna varılmıştır. Temyiz itirazları incelenerek, sahte sürücü belgesi kullanmaktan suçlanan sanığın temel hapis cezasının alt sınırının 2 yıl olsa da hükmün 3 yıl olarak belirlenmesi şeklindeki kararının yanlış olduğu belirtilmiştir. Ayrıca, suça konu sürücü belgesinin akıbeti hakkında karar verilmemesi ve TCK'nın 53. maddesi uygulamasının yeniden değerlendirilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Kararın bozulması gerektiği sonucuna varılmıştır.
Yukarıdaki kararda, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesi ve Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmelik'in 30 ve 31. maddelerine atıfta bulunulmuştur.
11. Ceza Dairesi         2016/1191 E.  ,  2018/6202 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
    HÜKÜM : Asıl Karar; Mahkumiyet

    7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 21/1. maddesine göre yapılacak tebligatın geçerlilik koşulları Tebligat Kanunu"nun Uygulanmasına Dair Yönetmelik"in 30 ve 31. maddelerinde gösterilmiş olup, bu maddelere göre, düzenlenen ihbarnamenin gösterilen adresteki kapıya yapıştırılmasından sonra muhataba haber verilmesi için durumun mümkünse en yakın komşulardan birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirilmesi gerektiği cihetle; sanık müdafiinin yokluğunda verilen hükmün, muhatabın adliyede olması nedeniyle 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 21. maddesine göre tebliğ edildiği, tebligat evrakının mahalle muhtarına teslim edilerek 2 nolu haber kâğıdının kapıya yapıştırıldığı ve komşusuna haber verildiği anlaşılmakta ise de, haber verilen komşunun isminin tebliğ mazbatasında gösterilmemesi nedeniyle 06.05.2015 tarihli tebliğ işleminin usulsüz olduğu ve sanık müdafinin hükmü öğrenme ile yasal süresi içinde temyiz ettiği kabul edilip, 21.05.2015 tarih ve 2014/399-2015/269 E.-K. sayılı temyiz isteminin reddi kararı kaldırılarak yapılan incelemede:
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;

    1- Sanığın sahte sürücü belgesi kullanmaktan ibaret fiili nedeniyle, suçun işleniş biçiminde bir vahamet bulunmadığı halde “suçun işlenmesindeki biçim ve özellikler dikkate alınarak” şeklindeki olaya uymayan gerekçe ile yetinilerek, alt sınırı 2 yıl olan temel hapis cezasının 3 yıl olarak belirlenmesi,
    2- Kabule göre de;
    a) Adli emanetin 2014/2213 sırasında kayıtlı bulunan suça konu sürücü belgesinin akıbeti hakkında bir karar verilmemesi,
    b) 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140-2015/85 E.-K. sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 04.07.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.