23. Hukuk Dairesi 2015/9711 E. , 2017/2673 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki sözleşmenin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı ve müdahiller vekillerince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde fer"i müdahiller vekili Av. .... gelmiş, diğer taraflartan gelen olmadığından onların yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, davacıların murisi ile davalı arasında 09.10.1997 tarihinde düzenleme şeklinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, davalının sözleşme tarihinden itibaren 18 ay içinde inşaatı tamamlayıp müvekkilerinin murisine kalan 4 adet daireyi anahtar teslim olarak vermeyi taahhüt etmesine rağmen inşaatın halen bitirilmediğini, davacılara kalan dairelerin feri müdahillere satıldığını ve dairelerin bu kişilerce kullanıldığını, binanın tasdikli projesinin dahi olmadığını, davalının sözleşmeden doğan edimlerini yerine getirmediğini ve getirmesinin de mümkün olmadığını ileri sürerek, sözleşmenin feshine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, taraflar arasındaki sözleşmenin feshini gerektiren bir durumun söz konusu olmadığını, müvekkili yüklenicinin edimlerini yerine getirdiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Feri müdahiller vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; dava konusu taşınmazın davacıların murisi adına tapu tahsis belgesi bulunduğu, tapuda ... Belediyesi adına kayıtlı olduğu, sözleşmede inşaatın 18 ayda tamamlanacağının kararlaştırıldığı, .... 4.Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2000/475 D.İş sayılı tespit dosyasında, sözleşme gereği yapılması kararlaştırılan binanın tamamlanmamış olduğunun tespit edildiği, tasdikli mimari projesinin bulunmadığı, binanın kaçak ve ruhsatsız olarak yapıldığ, bilirkişi raporunda tespit edilen eksik işlerin tamamlanması için davalı yükleniciye 6 aylık süre verilmesine rağmen bunların tamamlanmadığı, ayrıca, tapu tahsis belgesi bir mülkiyet belgesi olmadığından bu belgeye dayanılarak o taşınmaz üzerinde tarafların ruhsat alıp inşaat yapmalarının mümkün olmadığı gerekçesiyle, davanın kabulü ile İstanbul 25.Noterliği"nin 09.10.2007 tarih ve ... yevmiye numaralı sözleşmesinin feshine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili ve feri müdahiller vekili ayrı ayrı temyiz etmiştir.
Dava, sözleşmenin feshi istemine ilişkindir.
6100 sayılı HMK"nın 184. maddesinde "Hâkim, tarafların iddia ve savunmalarıyla toplanan delilleri inceledikten sonra, duruşmada hazır bulunan taraflara tahkikatın tümü hakkında açıklama yapabilmeleri için söz verir.
Mahkeme tarafların tahkikatın tümü hakkındaki açıklamalarından sonra, tahkikatı gerektiren bir husus kalmadığını görürse, tahkikatın bittiğini taraflara tefhim eder." hükmü düzenlenmiştir. HMK"nın 186. maddesinde "Mahkeme, tahkikatın bitiminden sonra, sözlü yargılama ve hüküm için tayin olacak gün ve saatte mahkemede hazır bulunmalarını sağlamak amacıyla iki tarafı davet eder. Taraflara çıkartılacak olan davetiyede, belirlenen gün ve saatte mahkemede hazır bulunmadıkları takdirde yokluklarında hüküm verileceği hususu bildirilir." hükmüne yer verilmiştir. Taraflar duruşmada hazır bulunuyorsa bu bildirim sözlü olarak yapılır, tutanağa geçirilir ve altı taraflara imzalatılır. Şayet taraflar hazır değilse yukarıda belirtilen içeriğe sahip meşruhatlı davetiye gönderilir. Anılan maddede hükümden önceki son yargılama aşaması olan sözlü yargılama aşaması düzenlenmiş bulunmaktadır. Hangi yargılama usulü uygulanırsa uygulansın tarafların yargılamada sözlü olarak görüş ve değerlendirmelerini ifade etmeleri özel bir önem taşımaktadır. Yazılı yargılama usulü içerisinde de tarafların hükümden önce son kez mahkeme huzurunda sözlü değerlendirme yapıp açıklamada bulunmaları, doğru bir karar verilmesi bakımından önemlidir.
Mahkemece, davacı vekili ile feri müdahil vekillerinin hazır bulunduğu, davalı veya davalı vekilinin ise hazır bulunmadığı 12.06.2014 tarihli duruşmada, taraf vekillerine bir sonraki duruşmanın HMK"nın 186. maddesi uyarınca tahkikat duruşması olduğu bildirilerek hazır bulunmaları hususunda ihtaratta bulunulduğu, ancak hazır bulunanların imzasının alınmadığı, her ne kadar ara kararda tebliğ edildiği belirtilse de hazır bulunmayan davalı vekiline anılan maddelerdeki içeriğe sahip meşruhatlı davetiye tebliğ edilmediği, buna rağmen 13.11.2014 tarihli duruşmada davalı vekilinin yokluğunda, HMK"nın 184 ve 186. maddesi uyarınca duruşmanın bitirilebileceği bildirilerek uyuşmazlığın esası ile ilgili hüküm kurulduğu anlaşılmıştır.
Mahkemece, 12.06.2014 tarihli duruşmada, bir sonraki duruşmada tahkikata son verileceği bildirilmesine rağmen duruşmada hazır bulunmayan davalı veya vekiline tahkikatın bitiminden sonra, sözlü yargılama ve hüküm için tayin olunacak gün ve saatte mahkemede hazır bulunmasını sağlamak amacıyla davet edilmesi ve çıkartılacak olan davetiyede, belirli gün ve saatte mahkemede hazır bulunmadıkları takdirde yokluklarında hüküm verileceği hususunu bildirilmesi gerekirken, HMK"nın 184 ve 186. maddeleri hükümlerine aykırı olarak, davacı vekili ile feri müdahiller vekiline duruşmada yapılan ihtarata rağmen imzalarının alınmaması ve davalı veya vekiline anılan maddelerdeki içeriğe sahip meşruhatlı davetiye tebliğ edilmeden sözlü yargılamaya geçilerek, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.
2-Bozma nedenine göre, davalı vekili ve feri müdahiller vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekili ile feri müdahiller vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı ve feri müdahiller yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, davalıdan alınan peşin harcın istek halinde iadesine, 1.480,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacılardan alınarak fer"i müdahillere verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.