16. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/19423 Karar No: 2018/1443 Karar Tarihi: 02.03.2018
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2015/19423 Esas 2018/1443 Karar Sayılı İlamı
16. Hukuk Dairesi 2015/19423 E. , 2018/1443 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sonucu...Köyü çalışma alanında bulunan 154 ada 158 parsel sayılı 7.034,88 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle çayır vasfıyla davalılar murisi ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., tapu kaydı, satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak taşınmazın bir bölümü hakkında tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı dayanağı tapu kaydının dava konusu yere uymadığı yönündeki mahkemenin gerekçesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak; mahkemece, davacının zilyetlik hükümlerine dayanmadığı gibi davasını ispatlamaya yönelik bir delil de sunmadığı gerekçe gösterilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmiş ise de, varılan sonuç dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır. Davacı, dava dilekçesinde tapu kaydına ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmış, bir kısım davalılar ise çekişmeli taşınmazın müşterek murisleri ..."den kaldığını ve taksimen babaları ..."ye düştüğünü savunmuşlardır. Davacı keşifteki beyanlarında, iddiaya konu edilen taşınmaz bölümünün sınırlandırılmak suretiyle kendisine kaldığını, kök muristen gelen dava dışı bir kısım taşınmazların taksim edildiğini iddia ettiğine göre esasen taksim hususu davacının da kabulündedir. Yapılan keşif ve toplanan tüm delillere göre; 15.09.2014 havale tarihli fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen çekişmeli taşınmaz bölümünün taksimen davacıya, (B) harfi ile gösterilen taşınmaz bölümünün ise davalılar murisi Saffet"e isabet ettiği, (A) harfi ile gösterilen bölümün uzun süredir davacının zilyetliğinde olduğu sabittir. Hal böyle olunca; (A) harfi ile gösterilen taşınmaz bölümünün tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya tesciline karar verilmesi gerekirken dosya kapsamına uymayan gerekçe ile yazılı olduğu şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 02.03.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.