2. Hukuk Dairesi 2017/3361 E. , 2017/8992 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından kusur belirlemesi, nafakalar, velayet ve tazminatlar yönünden; davalı-karşı davacı erkek tarafından ise katılma yoluyla kadının davası, kusur belirlemesi, nafakaların ve tazminatların miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Davalı-karşı davacı erkek süresinde vermiş olduğu katılma yoluyla temyiz dilekçesinde kadının boşanma davasındaki boşanma hükmünü de temyiz etmiştir. Katılma yoluyla temyiz isteği asıl temyiz isteğine sıkı sıkıya bağlıdır. Davacı-karşı davalı kadının kendi boşanma davasındaki boşanma hükmüne yönelik bir temyizi bulunmamaktadır. Bu durumda, davalı-karşı davacı erkeğin kadının davasındaki boşanma hükmüne yönelik katılma yoluyla temyiz isteği incelenemeyeceğinden, erkeğin bu yöne ilişkin katılma yoluyla temyiz isteğinin reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Tarafların sair temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
a) Davacı-karşı davalı kadın tarafından, 05.06.2014 tarihinde açılan boşanma davasının (TMK m. 166/1) yargılamasının devamı sırasında, davalı-karşı davacı erkek tarafından, ... 2. Aile Mahkemesinde 2014/919 esas numarası ile 22.12.2014 tarihinde bağımsız olarak açılan boşanma davası, bu dava dosyası ile birleştirilmiş olup, yapılan yargılama sonucunda mahkemece, her iki davanın kabulü ile boşanmaya karar verilmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanununun 137. maddesinde, dilekçelerin karşılıklı verilmesinden sonra ön inceleme yapılacağı, ön inceleme tamamlanmadan ve gerekli kararlar alınmadan tahkikata geçilmeyeceği ve tahkikat için duruşma günü verilemeyeceği hükme bağlanmış, Yasanın 139. ve 140. maddelerinde ise dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşaması tamamlandıktan sonra yapılacak ön inceleme duruşmasına davet ve ön inceleme duruşmalarının usulü ve yapılacak işlemler gösterilmiştir. Somut olayda, erkeğin birleşen boşanma davasına ait dava dilekçesi davacı-karşı davalı kadına tebliğ edilmeden, birleşen boşanma davasına ilişkin dilekçeler aşaması tamamlanmadan ve ön inceleme duruşması yapılmadan karar verilmiştir. Açıklanan bu husus savunma hakkını kısıtlayan ve adil yargılanma hakkını etkileyen önemli bir usul hatasıdır. Ne var ki; kadının davasında verilen boşanma hükmü temyiz edilmeksizin kesinleşmekle erkeğin boşanma davası konusuz kalmıştır. Bu sebeple mahkemece, erkeğin boşanma davası yönünden dava konusuz kaldığından "karar verilmesine yer olmadığına" dair hüküm kurmak ve davada ki haklılık durumuna göre yargılama giderleri ve vekalet ücreti konusunda karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir.
b)Yukarıda 2-a bendinde açıklanan sebeple erkeğin birleşen boşanma davasına ait dava dilekçesi davacı-karşı davalı kadına tebliğ edilip, birleşen boşanma davasına ilişkin dilekçeler aşaması tamamlanarak, taraflar birleşen boşanma davasına yönelik olarak da delil sundukları takdirde bu deliller de toplanılıp değerlendirilerek tarafların kusurlarının ve kusur oranlarının yeniden belirlenmesi sonucunda, tazminat, nafaka istekleri ve ayrıca velayet konusunda yeniden bir hüküm tesis edilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda (2.-a) ve (2-b) bentlerinde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, yukarıda 2-b bendinde gösterilen bozma sebebine göre sair itirazların incelenmesine şimdilik yer olmadığına, davalı-karşı davacı erkeğin kadının boşanma davasındaki boşanma hükmüne yönelik katılma yoluyla temyiz isteğinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple REDDİNE, temyiz peşin harcının istek halinde yatıranlara geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 12.07.2017 (Çar.)