11. Ceza Dairesi 2018/1237 E. , 2018/6194 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Vergi Usul Kanununa muhalefet
HÜKÜM : Beraat
... ... İnş….Ltd Şti . müdürü olan sanığın 2010 ve 2011 takvim yıllarında sahte belge düzenlediği iddia olunarak açılan davalarda;
A- 2011 takvim yılına ilişkin olarak;
213 sayılı Yasanın 367. maddesi uyarınca verilmesi gereken ve kovuşturma şartı olan 07.09.2012 tarihli mütalaanın, 2010 yılında sahte belge düzenleme fiili dolayısıyla verilmiş olması karşısında; sanık ... hakkında 2011 yılı için mütalaa bulunmadığı anlaşıldığından, ilgili birimden mütalaa istenmesi, mütalaa verilmediği takdirde düşme kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden, davaya devamla hangi yıldan olduğu da belirtilmeksizin sanık hakkında beraat hükmü kurulması,
B- 2010 takvim yılı sahte fatura düzenleme fiiline ilişkin olarak ise;
1- Sanığın sorgusunda, "...... ... İnş. Nak. iş. Mak. San. Tic. Ltd Şti. aslında ... ... aittir, ben ve sanık ....l burada işçi olarak çalışıyorduk, ben çaycıydım ancak Yılmaz"ın ne iş yaptığını hatırlamıyorum, şirkette ortak olarak ikimiz vardık ancak ben göstermelik ortaktım, şirketin sahibi ... ...." dediği, Adana 14. Asliye Ceza Mahkemesinin 2012/1241 sayılı dosyasında alınan ilk sorgusunda, “...firmada müdür olarak çalışıyordum yaklaşık 3 ay çalıştım, işin gidişatına baktığımda kafamın almadığı olaylar dönüyordu, ben bu sorumluluğu almamak için çalıştığım firmayı gidip hem kaçakçılık şube müdürlüğüne hemde vergi dairesine bir takım olayların döndüğü yönünde ihbarda bulundum….Yılmaz İl benim ortağımdı,bütün sorumluluk...isimli şahıstadır,...”demesi,
soruşturma işlemleri sırasında, “...... İl bana kendilerinin borcu olduğunu üzerlerine hiçbir iş yeri açamadıklarını benim adıma şirket kurup falliyetlerini bu şekilde yürütmek istediklerini söyledi. Ben de yanında çalıştığım için bu teklifi kabul ettim. Birlikte Adana 1. Noterine giderek ... Enerji İnşaat Akaryakıt İş Makinaları Harfîyat San. Tic. Ltd. Şti. isimli firmaya birlikte ortak olduk. Yaklaşık 2 ay kadar bu iş yerinde çalıştım ve iş yerinden ayrıldım. Ayrılırken bu iş yerini üzerimden alın dedim, ancak henüz...bunu yapmadı…. fatura konusunda bilgi sahibi değilim, faturayı kimin kestiğini bilmiyorum.”demesi , ifadeler arasındaki çelişkilerin sorulmamış olması; şirket ortağı olan sanık Yilmaz İl "in ise sorgusunda; "... büyük ortak ..."dır işleri o yürütmektedir...” dediği, soruşturma işlemleri sırasında ise; “... ... ile ... Enerjiyi devraldım. ... bu işlerle ilgisi yoktur. Benim iflasım nedeniyle bu yola başvurdum. ... benim ile birlikte ... ... isimli şahsa da şirketin yönetimi konusunda vekalet vermişti. ... .......firmanın banka ve fatura işlerini yapmaktaydı....” şeklinde savunma yapması; neticede suçlamayı kabul etmemeleri karşısında, suçların unsurlarının ve maddi gerçeğin kuşkudan uzak şekilde ortaya çıkarılabilmesi için;
a) Adana 12. Asliye Ceza Mahkemesi 2012/1191 E. sayılı dosyasında, sanık ... hakkında açılan kamu davası nedeniyle öncesinde hüküm kurulması unutulmuş ise de; durumun farkedilmesi üzerine davanın yeni esasa kayıt edildiği, sanık...hakkında 2012/1191 E. sayılı dosyada 2010 ve 2011 yılları için sahte fatura düzenleme suçundan mahkûmiyet hükmü kurulduğu ve temyiz incelemesi için Dairemizin 2016/2262 Esasına kayıtlı olduğununun anlaşılması karşısında; öncelikle sanıklar...ve ... hakkındaki Mahkemenin 2012/1191 E. ve 2014/383 E. sayılı dava dosyalarının birleştirilmek sureti ile yargılamaya devam olunması,
b) Sahte fatura düzenleme suçunda, suçun maddi konusunun fatura olması; 213 sayılı Vergi Usul Kanunu"nun 230. maddesinin 1. fıkrasında, faturalarda bulunması zorunlu olan bilgilerin neler olduğunun belirtilmesi, aynı Kanunun 227. maddesinin 3. fıkrasında ""Bu Kanuna göre kullanılan veya bu Kanunun Maliye ve Gümrük Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak kullanma mecburiyeti getirilen belgelerin, öngörülen zorunlu bilgileri taşımaması halinde bu belgeler vergi kanunları bakımından hiç düzenlenmemiş sayılır"" hükmünün yer alması; suç konusu faturaların dosya içinde bulunmadığının ve getirtilip duruşmada incelenmediğinin anlaşılması karşısında; sahte düzenlendiği iddia olunan faturalardan kanaat oluşturacak sayıdaki asıllarının veya onaylı örneklerinin getirtilerek incelenmesi ve 213 sayılı Kanunun 230. maddesinde öngörülen zorunlu bilgileri içerip içermediğinin tespit edilmesi,
c) Faturaların zorunlu bilgileri içerdiğinin tespit edilmesi durumunda;
aa) Faturaların sanığa gösterilerek yazı ve imzaların kendisine ait olup olmadığının sorulması, kendisine ait olmadığını, ... veya ...n ... ait
olduğunu söylemesi halinde; ... ..." in CMK"nın 48. maddesi uyarınca çekinme hakkı hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenmesi ve faturalar ...... ve .... ... gösterilerek faturalardaki yazı ve imzaların kendilerine ait olup olmadığının sorulması,
bb) ...ve ..." de faturalardaki yazı ve imzaların kendilerine ait olmadığını söylediği takdirde; yazı ve imza örnekleri temin edilerek, faturalardaki yazı ve imzaların sanık,...ve ..." e ait olup olmadığı konusunda uzman bir kurum veya kuruluştan rapor alınması,
cc) Faturalardaki yazı ve imzaların, ... ..." e ait olduğunun belirlenmesi halinde, bu kişi hakkında suç duyurusunda bulunulması ve dava açıldığı taktirde davaların birleştirilmesi,
dd) Faturalardaki yazı ve imzaların sanığa,...ve ..." e ait olmadığının anlaşılması halinde ise;
aaa) Faturaları kullandığı belirlenen mükellefler hakkında karşıt inceleme raporu düzenlenip düzenlenmediğinin ilgili vergi dairesinden sorularak, düzenlenmiş ise onaylı örneklerinin getirtilmesi,
bbb) Aynı mükellefler hakkında dava açılıp açılmadığını araştırılması; dava açılmış ise, dosyalarının getirtilerek incelenmesi ve bu davayla ilgili belgelerin onaylı örneklerinin çıkartılarak dosya içine konulması,
ccc) Faturaları kullanan mükelleflerin, CMK"nın 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenmesi; kendilerinden, sözü edilen faturaları hangi ticari ilişkiye dayanarak kimden aldıklarının, sanığı tanıyıp tanımadıklarının ve faturaların alınması konusunda sanığın bir iştirakinin bulunup bulunmadığının sorulması,
Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde beraat hükmü kurulması,
Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 04.07.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.