8. Hukuk Dairesi 2015/8012 E. , 2015/9751 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Takibin taliki veya iptali
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire"ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
K A R A R
Davacı borçlu vekili İcra Mahkemesi"ne yaptığı başvuruda; davalı tarafından İş Mahkemesi"nin 2009/1078-2011/139 Esas ve Karar sayılı mahkeme ilamına istinaden müvekkili aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından aynı mahkeme ilamına ve aynı alacaklara dayanarak İcra Müdürlüğü"nün 2011/6644 Esas sayılı dosyası ile de takibe başlandığını belirterek mükerrer ilamlı icra takibi sebebiyle müvekkili aleyhine sonradan başlatılan İcra Müdürlüğü"nün 2014/8231 Esas sayılı takibin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece; şikayetin kabulü ile İcra Müdürlüğü"nün 2014/910 Esas sayılı dosyası ile başlatılan mükerrer takibin iptaline karar verilmiştir.
Mahkeme kararlarında nelerin yazılacağı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 297. maddesinde belirtilmiştir. Hüküm sonucu kısmında gerekçeye ait her hangi bir söz tekrar edilmeksizin isteklerin her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların mümkünse sıra numarası altında birer birer açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir.
Bu biçim yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, yeni tereddüt ve ihtilaflar yaratır. Hükmün hedefine ulaşmasını engeller, Kamu düzeni ve barışı oluşturulamaz.
Diğer taraftan, yasanın aradığı anlamda oluşturulacak kararların hüküm fıkralarının açık, anlaşılır, çelişkisiz, uygulanabilir olmasının gerekliliği kadar; kararın gerekçesinin de, sonucu ile tam bir uyum içinde, o davaya konu maddi olguların mahkemece nasıl nitelendirildiğini, kurulan hükmün hangi nedenlere ve hukuksal düzenlemelere dayandırıldığını ortaya koyacak; kısaca, maddi olgular ile hüküm arasındaki mantıksal bağlantıyı gösterecek nitelikte olması gerekir.
Zira tarafların o dava yönünden, hukuk düzenince hangi nedenle haklı veya haksız görüldüklerini anlayıp değerlendirebilmeleri ve Yargıtay’ın hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için, ortada, usulüne uygun şekilde oluşturulmuş; hükmün hangi nedenle o içerik ve kapsamda verildiğini ayrıntılarıyla gösteren, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıktaki bir gerekçe bölümünün ve buna uyumlu hüküm fıkralarının bulunması zorunludur.
Nitekim aynı ilkeler, Hukuk Genel Kurulu"nun 19.06.1991 gün ve 323 E.-391 K.;10.9.1991 gün ve 281 E.-415 K.;25.09.1991 gün 355 E.-440 K.;19.04.2006 gün ve 2006/4-142 E.-229 K.; 05.12.2007 gün ve 2007/3-981 E.-936 K.; 23.01.2008 gün ve 2008/14-29 E.-4 K.; 19.03.2008 gün ve 2008/15-278 E.-254 K.;18.06.2008 gün ve 2008/3-462 E.-432 K.;21.10.2009 gün ve 2009/9-397E.-453 K.; 24.02.2010 gün ve 2010/1-86 E. -108 K. sayılı kararlarında da, benimsenmiştir.
Somut olayda Mahkemece gerekçe bölümünde; takibe konu İş Mahkemesi"nin 2009/1078-2011/139 Esas ve Karar sayılı ilamda belirtilen alacağın tahsili amacıyla İcra Müdürlüğü"nün 2011/6644 Esas sayılı dosyası ile 20.06.2011 tarihinde takip başlatıldığı, aynı ilama dayalı olarak İcra Müdürlüğü"nün 2014/8231 Esas sayılı dosyası ile 19/08/2014 tarihinde takip başlatıldığı şikayetin kabulü ile mükerrer başlatılan takibin iptaline karar verilmesi gerektiği belirtilmiş hüküm fıkrasında ise; "" İcra Müdürlüğü"nün 2014/910 Esas sayılı dosyası ile mükerrer başlatılan takibin iptaline," şeklinde ifadeler kullanılmıştır.
İcra Mahkemesi"nce borçlunun istemleri hakkında infazda tereddüt oluşturmayacak şekilde açık ve anlaşılır bir biçimde usulün aradığı nitelikleri haiz bir karar verilmesi için işin esası incelenmeksizin bu usuli eksiklik nedeniyle hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz isteminin kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, taraflarca HUMK. nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK"nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 30.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.