16. Hukuk Dairesi 2015/18605 E. , 2018/1440 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında.... Köyü çalışma alanında bulunan 132 ada 13 parsel sayılı, 241,37 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz Sulh Hukuk Mahkemesinde dava konusu olduğundan söz edilerek malik hanesi açık bırakılmak suretiyle tespit edilmiştir. Davacı ... tarafından davalılardan ... aleyhine Sulh Hukuk Mahkemesinde açılan elatmanın önlenmesi davası, davaya konu olan parsel hakkında tutanak düzenlenmiş olması nedeniyle Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır. Kadastro Mahkemesinde, çekişmeli parsel tutanağı ile aktarılan dava dosyası birleştirilmiş; 132 ada 12 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydı, 132 ada 13 parsel sayılı taşınmazla birlikte dava konusu olduğu gerekçesiyle davalı hale getirilmiştir. Yargılama sırasında davacı ..."ın ölmesi nedeniyle yargılamaya mirasçıları tarafından devam edilmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, 132 ada 12 parsel sayılı taşınmazdan 03.06.2014 havale tarihli fen bilirkişi raporuna ekli haritada (B) harfi ile gösterilen 3,84 metrekarelik kısım ile dava ve temyize konu çekişmeli 132 ada 13 parsel sayılı taşınmazdan aynı raporda (A) harfi ile gösterilen 3,24 metrekarelik kısmın ifrazı ile toplam 7,08 metrekarelik taşınmaz bölümünün saçak payı vasfıyla davacılar ... ve ... adlarına eşit payla tapuya kayıt ve tesciline, çekişmeli 132 ada 13 parsel sayılı taşınmazın ifrazdan sonra kalan 238,13 metrekarelik kısmının ise, kerpiç ev ve avlusu vasfıyla ... mirasçıları adına miras payları oranında tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı ..., kadastro tespitinden evvel genel mahkemede açtığı davada; çekişme konusu 132 ada 13 parsel sayılı taşınmazın 03.06.2014 havale tarihli fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen bölümünün öncesinin su yolu olan köy boşluğu olduğu, ayrıca bu kısma kendisine ait taşınmazın çatı saçağının çıktığı, davalılardan ... tarafından bu kısma inşaat yapmak suretiyle el atıldığı iddiasına dayanarak müdahalenin meni ve kal talebinde bulunmuş; davalılardan ... ise bu kısmın devamlı su geçen bir yer olmadığını, su geçme işine son verildiğini, kendilerine ait taşınmazın devamı olduğu iddiasına dayanarak davanın reddini savunmuştur. Çekişmeli taşınmaz hakkında tutanak düzenlenmesi nedeniyle dava Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır. Mahkemece, davacılara ait 132 ada 15 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan mevcut yapının kuzey ucunun çekişmeli 132 ada 13 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan mevcut müştemilata bitişik vaziyette bulunduğu, ülke genelinde örf adete göre bir binanın duvarının değil, saçak payının hesaba katılarak saçak payından itibaren izdüşümü alınıp mülkiyet sınırının belirlenmesi gerektiği, çekişmeli 132 ada 13 parsel sayılı taşınmazın 03.06.2014 havale tarihli fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen bölüm yönünden davacılar yararına zilyetlikle kazanım koşulları oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, verilen karar dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır. Dosya içerisinde bulunan Doğanhisar Sulh Ceza Mahkemesi"nin 1983/117 Esas, 1985/292 Karar sayılı dosyasında eldeki dosyada davacı olan ..."ın şikayeti üzerine.... hakkında umuma ait arka tecavüz suçundan mahkumiyet kararı verilmiş olup, bu karar 02.01.1986 tarihinde kesinleşmiştir. Mahkumiyetine karar verilenlerden....eldeki dosyada çekişmeli 132 ada 13 parsel sayılı taşınmazın tespit maliki olan ..."ın eşi, diğer davalıların ise babasıdır. Söz konusu Sulh Ceza dosyasındaki suça konu taşınmaz ile eldeki dosyada çekişme konusu olan taşınmaz bölümünün aynı yer olduğu da keşfen belirlenmiştir. 1986 tarihinde kesinleşen mahkumiyet hükmü ile çekişme konusu taşınmaz bölümünün umuma ait bir yer olduğu belirlendiğine göre Sulh Ceza dosyasında şikayetçi ve sanık konumunda olan eldeki dosyanın davacısı ve davalılar yararına 20 yıllık kazandırıcı zamanaşımı süresinin başlama tarihi olarak 1986 yılının esas alınması gerekir. 1986 yılından, aktarılan davanın açıldığı 2004 yılına kadar gerek davacı gerekse davalılar yararına 20 yıllık kazandırıcı zamanaşımı süresi dolmadığından davalılar adına tescil kararı verilmemesinde bir isabetsizlik yok ise de, davacılar ... ve ... adlarına tescil kararı verilmesi aynı nedenle isabetsizdir. Çekişme konusu taşınmaz bölümünün köyün ortak kullanımına ait bir yer olduğunun anlaşılmış olmasına ve 3402 sayılı Kanun"un 30. maddesi uyarınca mahkemece malik hanesinin re"sen doldurulması gerektiğine göre bu davalıların fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen temyiz konusu bölüme elatmalarının önlenmesine ve bu kısmın 132 ada 13 parselden ifraz edilerek orta malı köy boşluğu niteliği ile tapuya tesciline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup, davalı ..."ın temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalıya iadesine,
02.03.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.