Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2016/518 Esas 2017/6944 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/518
Karar No: 2017/6944
Karar Tarihi: 08.11.2017

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2016/518 Esas 2017/6944 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2016/518 E.  ,  2017/6944 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 15/10/2014 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; maddi tazminat isteminin reddine, manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne dair verilen 01/10/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi taraflar vekillerince süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre yerinde görülmeyen davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
    2-Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince;
    Dava, haksız takip nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece dava kısmen kabul edilmiş, karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    Davacı vekili; avukat olarak görev yapan müvekkili davacının davalı bankanın kredi kartını ve kredi kartına tanınan ek limit hesabından kredi kullandığını, son ödeme tarihi olarak bildirilen 03/01/2012 tarihinden borcunu yatırmış olmasına rağmen, davalı banka tarafından ... 1. İcra Müdürlüğünün 2012/13 esas sayılı dosyası ile hakkında ... icra takibine geçildiğini, takibe süresinde itiraz ettiğini, ancak davalı bankanın itirazın iptali davası açmadığını, 17/12/2014 tarihinde başka bankalardan tüketici kredisi almak istediğinde hakkında açık icra takibi olduğu gerekçesi ile kredi verilemeyeceğinin bildirildiğini, bu olay nedeniyle avukat olan ve küçük bir yerleşim yerinde yaşayan müvekkilinin kişilik haklarının zarar gördüğü, bu durumun duyulması nedeni ile gelirinde düşüş olduğunu belirterek, maddi ve manevi zararının ödetilmesini istemiştir.
    Davalı, davanın reddilmesi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkemece; 2012 yılından sonra davacının gelirindeki düşüş ile dava konusu olay arasında doğrudan bir illiyet bağı bulunmadığından maddi tazminat isteminin reddine, manevi tazminat istemi yönünden ise; davalı bankanın kendisinden beklenen özeni göstermediği, özensizliği nedeni ile davacı hakkında haksız icra takibi yapıldığı gerekçesiyle
    manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Dosya içeriğinden; davalı tarafça davacı hakkında icra takibine başlandığı, ancak davacının takibe itirazından sonra icra dosyası kapsamında herhangi bir işlem yapılmadığı, davacının mallarına haciz konulmasına yönelik bir mahkeme kararı olmadığı gibi, davalı vekilinin icra dosyası kapsamında bu yönde bir talebinin bulunmadığı anlaşılmakla, manevi
    tazminat koşullarının oluşmadığı, bu nedenle davanın tümden reddedilmesi gerekirken mahkemece yazılı gerekçeyle manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiş olması yerinde görülmemiş, bu yönüyle kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA, davacının tüm, davalının diğer temyiz itirazlarının (1) sayılı bentte gösterilen nedenlerle reddine ve davalıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 08/11/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.

















    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.