10. Hukuk Dairesi 2020/2575 E. , 2020/6269 K.
"İçtihat Metni"Bölge Adliye
Mahkemesi : .... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
Dava, sigortalılık başlangıcının tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, .... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM:
Davacı sigorta başlangıç tarihinin 01.04.1990 tarihi olduğunun tespitini talep etmiştir.
II-CEVAP:
Davalı Kurum vekili; davanın hak düşürücü süreye uğradığı, davacının eylemli çalışmasının bulunmadığı, iş yeri dönem bordrosunda isminin yer almadığından bahisle davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III-MAHKEME KARARI:
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
Davanın kabulü ile, Davacının 506 sayılı yasa kapsamında 01.04.1990 tarihi itibariyle bir gün çalıştığının tespiti ile, davalı ... yönünden davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Bölge Adliye Mahkemesince davalı Kurum vekilinin istinaf talebinin esasdan reddine karar verilmiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davalı Kurum vekili, hak düşürücü sürenin geçtiğini, davacının, davalıya ait işyerinde sigortalı çalışmasına rastlanmadığını, Kurum kayıtlarının resmi belge niteliğinde olduğundan davacının resmi kayıtlarda görünmeyen hizmetin varlığını yazılı delille ispatlaması gerektiği dikkate alındığında, davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne dair verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğu nedenlerle kararın bozulmasını istemiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun Geçici 7. maddesi uyarınca davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 79/10. maddesidir. Anılan Kanunun 6. maddesinde ifade edildiği üzere, “sigortalı olmak hak ve yükümünden kaçınılamaz ve vazgeçilemez.” Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin davalar, kamu düzenine ilişkin olduğundan, özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi zorunludur.Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde, re’sen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır.
İnceleme konusu dosyada; davacı adına ... kamyon işletmesi tarafından verilmiş 01.04.1990 tarihli işe giriş bildirgesinin bulunduğu, iş yerinin 01.04.1990-30.04.1990 döneminde kanun kapsamında olduğu, o dönemde davalı adına bir aracın tescilli olduğu ve davacının 10.09.1985 tarihli kamyon türündeki araçları da kullanabileceği E sürücü belgesinin bulunduğu anlaşılmaktadır.
Dosyada dinlenen davacı tanıkları davacının davalı nezdinde çalıştığı yönünde beyanda bulunmuşlar ise de, mahkemece yapılan araştırma hüküm kurmaya elverişli ve yeterli değildir. Bu itibarla re"sen araştırma ilkesi gereğince; talep tarihindeki komşu iş yerleri ile aynı işi yapan kişiler zabıta araştırması ile tespit edilerek, tanık olarak beyanları alınmalı, bu şekilde davacının çalışması tereddütsüz bir şekilde tespit edilerek sonucuna göre hüküm kurulmalıdır.
Mahkemece yukarıda belirtilen hukuki ve maddi olgular göz önünde bulundurulmaksızın eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmiş olması, usûl ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereği kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine 03.11.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.