3. Ceza Dairesi Esas No: 2018/5891 Karar No: 2018/19110 Karar Tarihi: 10.12.2018
Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2018/5891 Esas 2018/19110 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık hakkında TCK'nin 86/1, 86/3.e, 87/3 maddeleri gereğince kamu davası açıldığı ve mahkemece hüküm açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, ancak denetim süresinde kasıtlı suç işlemesi nedeniyle hüküm açıklanmasına karar verildiği belirtilmiştir. Daha sonra, sirayet hükümlerinin hükmü temyiz etmeyen sanıklara yönelik olduğu ve somut olayda sanık hakkında verilen hükümün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın hukuki sonuç meydana getirmediği, bu nedenle sirayet hükümlerinin uygulanamayacağı belirtilmiştir. Dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE karar verilmiştir. Kanun maddeleri ise TCK'nin 86/1, 86/3.e ve 87/3, CMK'nin 306. ve 272., 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun'un 25 ve geçici 2. maddeleri uyarınca kurulan Bölge Adliye Mahkemelerinin 07.11.2015 tarih ve 29525 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan kararı ile değişen 6723 sayılı Kanun'un 33. maddesi ve 5320 sayılı Kanun'un 8/1. fıkrasıdır.
3. Ceza Dairesi 2018/5891 E. , 2018/19110 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi HÜKÜM : Hükmün açıklanması sureti ile mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü: Sanık hakkında TCK"nin 86/1, 86/3.e, 87/3 maddeleri gereğince açılan kamu davası sonrası,.... 2. Asliye Ceza Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde 07.10.2013 tarih, 2012/83 Esas, 2013/435 Karar sayılı ilam ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği ve 01.12.2013 tarihinde kesinleştiği, hükmün sanık ile beraber suç işleyen bir kısım sanıklar tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 22.12.2015 tarih, 2015/18462 Esas, 2015/36530 Karar sayılı ilamı ile temyiz etmeyen sanığa ilişkin sirayet yönünden bir karar verilmeksizin sadece temyiz eden sanıklar hakkında bozulmasına karar verildiği, bozma sonrası yapılan yargılamada mahkemece bir kısım sanıklar lehine bozulan hükmün eylemi birlikte gerçekleştiren sanık ..."a da mahkeme tarafından sirayet etmesi gerektiği kabul edilerek hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kaldırılması sureti ile bozmaya uygun yeniden 21.06.2016 tarih, 2016/56 Esas, 2016/355 Karar sayılı karar ile hüküm kurularak sanık ... hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, bu kararın itiraz edilmeden 07.07.2016 tarihinde kesinleşmesinden sonra, sanığın denetim süresinde kasıtlı suç işlemesi nedeniyle hükmün açıklanmasına karar verilmiş ise de; 5271 sayılı CMK"nin 306. maddesine göre sirayet hükümlerinin hükmü temyiz etmeyen sanıklara yönelik olduğu, somut olayda sanık ... hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın 5271 sayılı CMK"nin 231/5. maddesine göre hukuki sonuç meydana getirmediği ve temyize tabi bir karar olmadığı, bu durum karşısında sirayet hükümlerinin uygulanamayacağı anlaşıldığından, mahkemece bozma sonrası sanık ... hakkında kurulan 21.06.2016 tarih, 2016/56 Esas, 2016/355 Karar sayılı kararın yok hükmün olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun"un 25 ve geçici 2. maddeleri uyarınca kurulan Bölge Adliye Mahkemelerinin 07.11.2015 tarih ve 29525 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan karar uyarınca tüm yurtta 20.07.2016 tarihinde göreve başladığı, bu tarihten sonra verilen kararların istinaf kanun yoluna tabi olduğu, sanık hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının 25.05.2018 tarihinde açıklandığı, dosyanın sanık ... yönüyle daha önceden Yargıtay incelemesinden geçmediği, 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesi ile değiştirilen 5320 sayılı Kanun"un 8/1. fıkrasının uygulanma koşullarının bulunmadığı, hükmün CMK"nin 272. maddesi uyarınca istinaf kanun yoluna tabi olduğu anlaşılmakla, esası incelenmeyen dosyanın mahkemesince yetkili ve görevli ... Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesi için dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 10.12.2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.