23. Hukuk Dairesi 2017/560 E. , 2017/2659 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi davası sonucunda verilen hükmün onanmasına ilişkin Dairemizin 01.11.2016 gün ve 2015/8479 Esas, 2016/4835 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi asıl davada davalı-karşı davada davacı vekili tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü.
- KARAR -
Asıl davada davacı kooperatif vekili, müvekkili kooperatif ortağı olan davalının, kur"ada kendisine düşen (1) no"lu bağımsız bölüm yerine, müvekkili tarafından örnek daire olarak yaptırılan bitişiğindeki bağımsız bölüme oturduğunu ve bu yeri haksız yere işgal ettiğini öne sürerek, konuta vaki müdahalesinin önlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Karşı davada davacı vekili, müvekkilinin kur"ada kendisine isabet eden (1) no"lu bağımsız bölümü, diğer ortaklar gibi .... inşaat halinde teslim alarak tamamladığını, kendisine bağımsız dubleks daire verilmesi gerekirken ikiz dublekslerden verildiğini, davacı kooperatifin müvekkilin konutunun bitişiğine ve bahçesinin bir bölümüne de müdahale ederek, kaçak ve ruhsatsız konut inşa ettiğini, şikayet üzerine bu konutun belediyece kısmen yıkıldığını, dolayısıyla oturduğu daireye haksız bir müdahalesi olmadığını, aksine kooperatifin müvekkili arsasına yaptığı kaçak konutla müdahalede bulunduğunu ileri sürerek, vaki müdahalesinin önlenmesine, sözleşme gereği müstakil bina teslimine, bunun mümkün olmaması halinde aynı mevkide bulunan müstakil bina ile ikiz bina arasındaki fiat farkı olarak, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL"nin karşı davalı kooperatiften tahsiline dair karar verilmesini istemiştir.
Mahkemenin 17.12.20003 tarih ve 1997/60 E., 2003/445 K. sayılı ilamı ile asıl ve karşı davanın reddine dair kararının taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine 11. Hukuk Dairesi"nin 10.10.2005 tarih ve 2004/12071 E., 2005/9444 sayılı ilamı ile bozulmuştur.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, 13.06.2008 tarih ve 2006/220 E., 2008/331 K. sayılı ilamı ile asıl davanın reddine, karşı davanın ise kabulüne, müstakil bina verilmesinin mümkün olmadığının anlaşılması ve bozmadan sonra yapılan ıslah ile talebin tazminata dönüştürülmesi doğrultusunda, arsa bedeli hariç müstakil bina bedeli olarak talep edilen 120.000,00 TL"nin, yasal faiziyle birlikte karşı davalı kooperatiften alınarak, karşı davacıya ödenmesine dair verilen karar asıl davada davacı- karşı davada davalı kooperatif vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine 19.12.2011 tarih ve 2011/1378 E., 2011/2681 K. sayılı ilamı ile bozulmuştur. Asıl davada davalı-karşı davada davacı vekili karar düzeltme talebinde bulunmuş, Dairemizin 12.04.2012 gün ve 2012/1114 E., 2012/2805 K. ilamı ile asıl davada davalı-karşı davada davacı vekilinin karar düzeltme talebi red edilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, 17.03.2015 tarih 2012/245 E., 2015/108 K. sayılı ilamı ile davacı-karşı davalı tarafın el atmanın önlenmesi istemine ilişkin davasının reddine, karşı dava yönünden ise bozmadan sonra ıslah yapılamayacağı gerekçesiyle, karşı davacı tarafın davasının dava dilekçesinde belirtildiği şekilde 1.000,00 TL olarak kabulüne dair verilen kararın asıl davada davalı-karşı davada davacı vekilinin temyiz etmesi üzerine Dairemizin 01.11.2016 tarih ve 2015/8479 E., 2016/4835 K. sayılı ilamı ile onanmıştır.
Bu kez asıl davada davalı-karşı davada davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
1-Yargıtay ilamında belirtilen gerektirici sebeplere ve oluşan usuli kazanılmış haklar da dikkate alınarak asıl davada davalı-karşı davada davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer karar düzeltme istemlerinin reddi gerekmiştir.
2-Davalı-karşı davacı karşı davasında kendisine müstakil bir villa verilmediğinden bahisle ikiz villa ile müstakil villa arasındaki fark için şimdilik 1.000,00 TL talep etmiş yargılama aşamasında kendi zilyetliğinde bulunan bağımsız bölümün kaçak olduğu ve aslında kendi mülkiyetinde olan bağımsız bölümün de belediye tarafından sehven yıkıldığı, sonuç itibariyle her iki binanın da yıkılması gerektiği konusunda bilirkişi raporu alındığı, bu kez davacı karşı davasını ıslah dilekçesi ile müstakil bir villanın yapım bedelini talep ettiği, bu talebe değer veren mahkeme kararının Dairemizce bozmadan sonra ıslah yapılamayacağı gerekçesi ile bozulduğu ancak son kararda ilk dava dilekçesinde ikiz villa ile müstakil villa arasındaki fark istenmesine rağmen müstakil bir bina yapım bedeline karşılık 1.000,00 TL verildiği, bu bedelinde dosyadaki bilirkişi raporlarından arsa hariç yapım bedeline ilişkin olduğu, bu şekilde ıslaha değer verilmemesine rağmen ıslaha konu edilen bir talebin kabul edilmiş olduğu anlaşılmıştır. Bu durumda karşı davada ikiz villa ile müstakil villa arasındaki farkın talep edildiği, ıslahtaki talebe de değer verilemeyeceğine göre, davacının da ilk talebinden ıslahla vazgeçmiş olduğu anlaşıldığından ve ıslaha konu talebi ayrı bir dava konusu edebileceğinden davanın bu sebeple reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş ise de yanlışlıkla açıklamalı olarak onanması doğru görülmediğinden Dairemizin 01.11.2016 tarih ve 2015/8479 E., 2016/4835 K. sayılı onama kararının kaldırılarak karşı davaya ilişkin hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, asıl davada davalı-karşı davada davacı vekilinin diğer karar düzeltme istemlerinin reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, asıl davada davalı-Karşı davada davacı vekilinin karar düzeltme istemlerinin kabulü ile Dairemizin 01.11.2016 tarih ve 2015/8479 E., 2016/4835 K. sayılı onama ilamının kaldırılarak yerel mahkeme kararının asıl davada davalı-karşı davada davacı yararına BOZULMASINA, evvelce alınan onama harcı ile karar düzeltme peşin harcının istek halinde iadesine, 12.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.