Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2019/5253 Esas 2020/2508 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/5253
Karar No: 2020/2508
Karar Tarihi: 04.06.2020

Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2019/5253 Esas 2020/2508 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Antalya 24. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen kararda, sanığın uyuşturucu madde bulundurma suçundan mahkum olduğu, ancak denetimli serbestlik tedbiri kararının yeterli şekilde tebliğ edilmediği ve kesinleşmediği gerekçesiyle mahkumiyet hükmünün hukuki değerden yoksun olduğu ve dosyanın itiraz merciine iade edilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kararda, TCK'nın 191. maddesinin 2. fıkrası ve Tebligat Kanunu'nun 10 ve 35. maddelerine atıfta bulunulmuştur. TCK'nın 191. maddesinin 2. fıkrası, \"kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alma, kabul etme veya bulundurma\" suçundan dolayı, tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanabileceğini düzenlemektedir. Tebligat Kanunu'nun 10 ve 35. maddeleri ise tebliğ yöntemlerini ve tebliğin geçerlilik şartlarını düzenlemektedir.
20. Ceza Dairesi         2019/5253 E.  ,  2020/2508 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkeme : ANTALYA 24. Asliye Ceza Mahkemesi:
    Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
    Hüküm : Mahkûmiyet

    Dosya incelendi.
    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
    Sanığın yokluğunda verilen Antalya 6. Sulh Ceza Mahkemesinin 04/11/2009 tarihli, 2009/1093 esas ve 2009/1007 karar sayılı ‘’tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına’’ ilişkin kararının, sanığın ayrıldığı bu nedenle tebliğ evrakının iade edildiği adrese Tebligat Kanunu"nun 35. maddesine göre tebliğ edildiği, bu adrese daha önceden yapılmış usulüne uygun bir tebligat bulunmadığı gibi sanığın 12/08/2009 tarihli sorgusunda iş adresi de olarak belirttiği adrese de tebligat yapılmadığı ve Tebligat Kanunu"nun 10 ve 35. maddelerine uygun olarak yapılmış geçerli bir tebligatın söz konusu olmadığı ve sanık hakkındaki denetimli serbestlik tedbiri kararının kesinleşmediği anlaşıldığından, dolayısıyla bu karara dayanılarak yapılan tüm işlemlerin ve temyize konu 24/03/2015 tarihli mahkûmiyet hükmünün hukuki değerden yoksun olduğu, sanığın 25/03/2015 tarihli temyiz dilekçesinin, 04/11/2009 tarihli "tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına " ilişkin karara yönelik olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
    Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 20.03.2012 tarihli ve 2011/785-2012/101 sayılı kararında açıklandığı üzere; “kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alma, kabul etme veya bulundurma” suçundan dolayı, TCK"nın 191. maddesinin 2. fıkrası gereğince verilen “tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına” ilişkin kararın, sözü edilen fıkraya 6217 sayılı Kanunla eklenen cümlenin yürürlüğe girdiği 14.04.2011 tarihinden önce ya da sonra verilip verilmediğine bakılmaksızın, temyiz değil itiraz kanun yoluna tabi olması nedeniyle, itirazlarla ilgili gerekli kararın yetkili ve görevli itiraz merciince verilmesi için, dosyanın incelenmeksizin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na İADESİNE, 04.06.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.