
Esas No: 2017/57
Karar No: 2017/4289
Karar Tarihi: 11.07.2017
Uyuşturucu madde ticareti yapma - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2017/57 Esas 2017/4289 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkeme : 9. Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hükümler : Önceki hükümde direnmek suretiyle mahkûmiyet
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Sanığın İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi"nden verilen 16/06/2015 tarih, 2015/3 esas ve 2015/156 karar sayılı ilamı ile TCK"nın 188/3, 62/1, 52/2, 53,54/4, 55/1 ve 63. maddeleri gereğince neticeten 8 yıl 4 ay hapis ve 500 TL adli para cezasıyla cezalandırıldığı, Dairemizin 23/12/2015 tarih, 2015/15692 esas ve 2015/5332 karar sayılı ilamı ile kararın bozulduğu, İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi"nce 11/03/2016 tarih, 2016/55 esas ve 2016/132 sayılı karar ile Dairemizin bozma kararına direnildiği, hükmün sanık müdafii tarafından temyiz edilerek dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kurulu"na gönderildiği, 02.12.2016 tarihli 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 36. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 307. maddesi uyarınca, Yargıtay Ceza Genel Kurulu tarafından 07.12.2016 tarihli 2016/679 esas, 2016/1161 sayılı karar ile dosya Dairemize gönderildiğinden, direnme kararı üzerine verilen hükmün Dairemizce incelenmesinde zorunluluk bulunması nedeniyle yapılan değerlendirmede,
Oluşa ve tüm dosya kapsamına göre; sanığın yakalandığı bölgede kentsel dönüşüm projesi kapsamında boşaltılan ve yıkılmak üzere terk edilen binaların uyuşturucu madde kullanan şahıslarca mesken edinildiği bilgisinin alınması üzerine yapılan kontrol çalışmaları sırasında, çevredeki vatandaşlarca gösterilen ve içerisinde dört beş şahsın uyuşturucu madde kullandığı beyan edilen metruk binaya giren görevlileri görmesi üzerine sanığın masanın üzerinde bulunan lacivert çantayı alarak kaçmaya çalıştığı takip sonucu yakalanan sanığın çantasının aranmasına ilişkin işlemin Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 18/10/2016 gün ve 2016/57 esas 2016/374 karar sayılı kararında belirtildiği üzere kolluk görevlilerinin Polis Vazife ve Selahiyet Kanunu"nun 4, 4A, 9. maddeleri uyarınca herhangi bir karar veya izin almaksızın arama yapabilecekleri haller kapsamında kaldığı belirlenerek yapılan incelemede;
Hükümde adli para cezası belirlenirken alt sınırdan uzaklaşmak için gösterilen gerekçenin yasal ve yeterli olduğu anlaşıldığından tebliğnamedeki bozma görüşüne iştirak edilmemiştir.
Yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların aşağıda belirtilen dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
2-İstanbul Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü"nce suç konusu uyuşturucu maddeden alınan tanık numunelerin de müsaderesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
3-Sanığın yapılan üst aramasında ele geçirilen 228 TL" nin 20 TL"sinin suçtan elde edildiğinin tespit edildiği, geri kalanının suçtan elde edildiğinin belirlenemediği halde; 208 TL paranın sanığa iadesi yerine müsaderesine karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün CMUK’nın 321.maddesi gereğince BOZULMASINA; ancak bu aykırılıkların yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun"un 322. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan;
1- TCK"nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili bölümün hüküm fıkrasından çıkarılması ve yerine “Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli iptal kararından sonra oluşan durumuna göre, sanık hakkında, TCK"nın 53. maddesinin 1 ve 2. fıkraları ile 3. fıkrasının birinci cümlesinin uygulanmasına” ibaresinin yazılması,
2- Hüküm fıkrasının müsadere ile ilgili bölümüne “uyuşturucu maddelerin” ibaresinden sonra gelmek üzere “İstanbul Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü tarafından suç konusu uyuşturucu maddelerden alınan tanık numunenin de müsaderesine” ibaresinin eklenmesi,
3-Hüküm fıkrasından para müsaderesi ile ilgili “Uyuşturucundan elde edildiği anlaşılan Adli Emanetin 2014/3320 sırasında kayıtlı 228,00 TL paranın TCK.nun 55. Maddesi gereğince MÜSADERESİNE” ibaresinin çıkarılması ve yerine “Adli Emanetin 2014/3320 sırasında kayıtlı uyuşturucu satışından elde edildiği anlaşılan 20,00 TL" nin 5237 sayılı TCK" nın 55. maddesi uyarınca müsaderesine, 208,00 TL"nin ise suçtan elde edildiğine ilişkin yeterli delil bulunmadığından sanığa iadesine” ibaresinin eklenmesi,
Suretiyle, hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 11.07.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.