15. Ceza Dairesi 2017/8520 E. , 2019/1556 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Her iki sanık hakkında, ayrı ayrı; Nitelikli dolandırıcılık suçundan; TCK’nun 158/1-f-son, 52/2 ve 53. maddeleri uyarınca mahkumiyet TCK’nun 204/1 ve 53. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanıkların mahkumiyetlerine ilişkin hükümler, sanıklar müdafiileri tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin, suça konu alışverişe ilişkin olarak katılan tarafından sunulan ilk fatura tarihi olan 12/02/2007 yerine, 15/03/2007 yazılmasının mahallinde düzeltilmesi mümkün görülmüştür.
Sanık ...’ın, kendisine ait olan iki adet çeki imzasız olarak diğer sanık ...’e kullanması için verdiği, sanık ...’in ise 13.500 TL ve 8.500 TL bedelli olacak şekilde sahte olarak keşide edilmiş suça konu çekleri satın aldığı mermerler karşılığında katılana ciroladığı, sanıkların bu şekilde iştirak halinde hareket ederek haksız yarar sağladıkları, bu suretle nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediklerinin iddia edildiği olayda;
1)Sanık ... hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan verilen mahkumiyete ilişkin hükme yönelik yapılan temyiz incelemesinde;
12/02/2007 olan suç tarihinden, temyiz inceleme gününe kadar 5237 sayılı TCK’ nın 66/1-e ve 66/4 maddelerinde öngörülen 12 yıllık dava zamanaşımının dolduğu anlaşıldığından; 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA; ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı kanunun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi gereğince sanık hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE,
2)Sanık ... hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyete ilişkin hükme yönelik yapılan temyiz incelemesinde;
Sanık savunmaları, katılan ve tanık beyanları, kriminal rapor, faturalar, ilgili bankanın cevabi yazı ve ekleri, dosya arasına alınan Bingöl C.Başsavcılığı’nın 2011/4156 soruşturma sayılı dosyası ile oluşa ve tüm dosya kapsamına göre; sanığın, kendisine ait olup sahte olarak keşide edilmiş suça konu çekleri fikir ve eylem birliği içerisinde birlikte hareket ettiği diğer sanık ...’a verdiği ve sanık ... aracılığıyla katılandan satın aldığı mermerler karşılığında söz konusu çeklerin katılana verilmesini sağlayarak üzerine atılı nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediğine yönelik mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan hüküm kurulurken TCK"nın 158/1-f-son maddesi gereğince hükmolunacak adli para cezasının elde edilen haksız menfaatin iki katından az olamayacağının düzenlenmesine rağmen, temel adli para cezasının 300 gün karşılığı adli para cezası olarak belirlenip, bu cezanın TCK’nın 52/2. maddesi uyarınca günlüğü takdiren 20 TL’den hesap edilerek 6.000 TL adli para cezasına çevrilmesi ve TCK’nın 158/1-f-son cümlesi uyarınca doğrudan 44.000 TL adli para cezasına çıkarılması sonuca etkili olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık ... müdafiinin sübuta ve eksik incelemeye ilişkin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA,
3)Sanık ... hakkında nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından verilen mahkumiyete ilişkin hükümlere yönelik yapılan temyiz incelemesinde;
Sanığın hükümlerden sonra 31/05/2016 tarihinde öldüğünün UYAP sistemi aracılığıyla MERNİS"ten temin edilen nüfus kaydından anlaşılması karşısında, hakkında açılan kamu davalarının 5237 sayılı TCK"nın 64/1. maddesi uyarınca düşmesine karar verilip verilmeyeceğinin mahkemesince değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca sair hususlar incelenmeksizin hükümlerin BOZULMASINA, 28/02/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.