23. Hukuk Dairesi 2016/7909 E. , 2017/2657 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl ve birleşen davada davacı vekili ile asıl davada davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Asıl davada davacı vekili, davalı arsa malikinin, 14.03.2008 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesiyle müvekkiline, 160 ada 5 parseldeki 27 numaralı bağımsız bölümün satışını taahhüt ettiğini, parası ödenmesine rağmen müvekkiline tapu kaydının devredilmediğini ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl davada davalı arsa sahibi ... vekili, taşınmazın müvekkili tarafından değil yüklenici şirket tarafından satıldığını, müvekkilinin para almadığını, yüklenicinin sözleşme gereği yapması gereken işleri tamamlamadığını, yapılması gereken işlerin müvekkili tarafından yapıldığını; yüklenicinin işi bırakıp gittiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Birleşen davada davacı vekili, aynı bağımsız bölümün, asıl davada davalı arsa sahibinin davalı şirketle yaptığı arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereği davalı şirkete verileceğini, müvekkili ile davalı şirket arasında da satış vaadi sözleşmesi yapılıp bedelin ödendiğini, davalının taşınmazın mülkiyetini devretmediğini, arsa sahibi ... ile yapılan sözleşmenin bu sözleşmeden sonra yapıldığını ileri sürerek, taşınmazın tapusunun iptali ile müvekkili adına tescilini talep etmiştir.
Birleşen davada davalı şirket, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemenin 07.02.2013 tarih ve 2011/158 E., 2013/79 K. sayılı ilamı ile asıl ve birleşen davanın kabulüne dair kararın asıl davada davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin, 09.10.2013 tarih ve 2013/4085 E., 2013/6232 K. sayılı ilamı ile bozulmuştur.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucu yüklenici şirket tarafından davalı arsa sahibine düşen kısımlara ilişkin eksik iş bedeli var ise halefi sıfatıyla bunu tamamlayarak depo etmesi halinde adına tesciline hak kazanacağı, davacı vekilince depo kararı verilmesini kabul etmedikleri, müvekkilinin yurt dışında olmasından dolayı para tahsili yaparak mahkeme veznesine yatırılmasının mümkün olmadığı, buna göre karar
verilmesini istediği, buna göre bilirkişi raporunda belirtilen eksik iş bedelinin depo edilmesi yönünde davacı vekiline süre verilmesine gerek olmadığı, depo edilmemesi suretiyle de davacının tescile hak kazanmadığı anlaşıldığından, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı asıl ve birleşen davada davacı vekili ile asıl davada davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, asıl ve birleşen davada davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-Davacı vekilinin depo kararı ile ilgili beyanına hiç ödeme yapılmayacakmış gibi yanlış anlam verilerek ve davacı vekilinin yurtdışında bulunması da göz önünde bulundurularak, sonuçları hatırlatılmak suretiyle makul bir süre verilmesi gerekirken, davacı vekiline mehil verilmeksizin davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
3-Bozma nedenine göre, asıl davada davalı vekilinin yargılama gideri ve vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, asıl ve birleşen davada davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, asıl ve birleşen davada davacı yararına BOZULMASINA, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, asıl davada davalı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, asıl ve birleşen davada davacı vekili ile asıl davada davalıdan peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.