MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 09/08/2011 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 21/05/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili ve davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan davacının temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Karar, taraflarca temyiz edilmiştir. Davalı vekiline gerekçeli karar 31.07.2015 tarihinde, davacının temyiz dilekçesi ise 29.09.2015 tarihinde tebliğ edilmiştir. HUMK’nun 432/1. maddesinde yazılı onbeş günlük ve 427/4 ve 433/2. maddelerinde belirlenen on günlük süreleri geçirdikten sonra 21.04.2016 tarihinde temyiz ettiğine göre davalının temyiz istemi reddedilmelidir.
2-Davacının temyiz itirazları yönünden; dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine, göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan kararın onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (1) no"lu bentte gösterilen nedenle davalının temyiz dilekçesinin reddine ve (2) no"lu bentte gösterilen nedenle davacının temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA ve aşağıda yazılı onama harcının davacıya yükletilmesine, peşin alınan harcın bundan mahsubuna, davalıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 08/11/2017 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Olay tarihinde davalının, davacıya ait konuta giderek evin camlarını kırıp, kırılan camda sarkan perdeyi yakarak evde yangın çıkmasına sebebiyet verdiği, bu olay nedeniyle davalı hakkında ... 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2017/77 – 2011/84 sayılı dosyasında mahkumiyet kararı verildiği anlaşılmaktadır.Anayasamızın 21. maddesinde kimsenin konutuna dokunulamayacağı belirtilmiş, konutun korunması temel hak ve özürlükler arasında sayılmıştır. TCK"nın 116. maddesinde de hürriyete karşı suçlar arasında sayılan konut dokunulmazlığını ihlal suçu ile kişilerin konutlarında ve işyerlerinde güvenlik duygusu ile sükun ve huzurlarının korunması hedeflenmiştir. Konut dokunulmazlığını ihlal suçu aynı zamanda TBK"nın 49. ve 58. maddeleri kapsamında haksız bir eylemdir.
Somut olayda, davacıya ait konuta giderek evin camlarını kırıp, kırılan camdan sarkan perdeyi yakarak evin yanmasına neden olan davalı bu eylemi nedeniyle taşınmaz mala zarar vermek suçundan mahkum olmuştur. Şu durumda davalının konut dokunulmazlığını ihlal eylemide sabit olup Anayasamıza göre temel hak ve özgürlükler arasında sayılan konut güvenliği hakkı ihlal edildiğinden TBK"nın 49, 50 ve 58. maddeleri uyarınca davacı yararına uygun bir miktar manevi tazminat verilmesi gerekirken, manevi tazminat isteminin tümden reddine karar verilmesinin yasaya aykırı olduğu düşüncesiyle değerli çoğunluğun görüşüne katılmıyorum. 08/11/2017