12. Hukuk Dairesi 2018/7149 E. , 2018/12232 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Borçlu vekili tarafından 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu"nun geçici 6. maddesinin 7.fıkrası gereğince icra harçları ve vekalet ücretinin maktu hesaplanması gerektiği, dosya borcunun ödendiği ileri sürülerek 12.09.2014 tarihli muhtıranın iptali istemiyle icra mahkemesine başvurulduğu, mahkemece; borç 21.08.2014 tarihinde ödendiği halde 28.09.2014 tarihinde borçluya muhtıra gönderilemeyeceği gerekçesiyle şikayetin kabulüne karar verildiği, alacaklı tarafından kararın temyiz edilmesi üzerine 8.HD" nin 13.10.2016 tarih ve 2014/26575 E- 2016/13661 K. sayılı ilamı ile; 6487 sayılı Yasa"yla değiştirilen 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu"nun Geçici 6. maddesinin 13. fıkrasının, Anayasa Mahkemesi"nin 13/11/2014 tarih ve 2013/95 Esas, 2014/176 sayılı kararı ile iptal edildiği, iptal kararının, Resmi Gazete"de yayımlanmasından başlayarak altı ay sonra yürürlüğe girmesine karar verilmiş ise de; Anayasa"nın 11. maddesinde, Anayasa"nın bağlayıcılığı ve üstünlüğü ilkesinin düzenlendiği, 138. maddesinin ise, hakimlere herşeyden önce Anayasa"ya uygun olarak hüküm verme yetkisi tanıdığı, dosyaya paranın ödendiği 21.08.2014 tarihinin, Anayasa Mahkemesi"nin iptal kararından (13.11.2014 tarihinden) önce olması nedeniyle bu tarih itibari ile harç maktu hesaplanacağından, maktu harç hesabı ile yapılan ödemenin, tüm dosya borcunu karşılayıp karşılamadığının belirlenmesi, karşıladığının belirlenmesi halinde, Anayasa Mahkemesi"nin iptal kararının sonuca etkili bulunmadığı, dosya borcunun tam olarak karşılamadığının anlaşılması halinde ise, Anayasa Mahkemesi"nin iptale ilişkin 13.11.2014 tarihli kararı, derdest dosyalarda uygulanacağından, harcın nispi olarak hesaplanması gerektiği, dolayısıyla muhtıranın denetiminin sağlanarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle kararın bozulduğu, mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verildiği görülmüştür.
Mahkemece, Yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilmişse de, bozma ilamı doğru değerlendirilmeyerek, Anayasa Mahkemesi"nin iptal kararından (13.11.2014) önce 21.08.2014 tarihinde icra dosyasına yatan paranın tüm dosya borcunu karşılamadığı tesbit edildiğine göre, Anayasa Mahkemesi"nin iptale ilişkin karar tarihi olan 13.11.2014 tarihi itibari ile bu iptal hükmü derdest dosyalarda uygulanacağından, harcın nispi olarak hesaplanması gerektiği halde, harç maktu hesaplandığında, icra dosyasına yapılan ödemeden sonra kalan miktarın dosya borcu olarak tespitine hükmedildiği anlaşılmıştır.
O halde, Anayasa Mahkemesinin iptal kararından (13.11.2014 tarihinden) önce 21.08.2014 tarihinde icra dosyasına yatırılan paranın tüm dosya borcunu karşılamadığı tesbit edildiğine göre, mahkemece, bozma ilamı doğrultusunda gerektiğinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak, harç nisbi olarak hesaplanıp muhtırada yazılı olan miktar yönünden muhtıranın denetimi yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nin 366. ve HUMK’nin 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26/11/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.