
Esas No: 2018/5230
Karar No: 2018/7144
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2018/5230 Esas 2018/7144 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davalı ... mirasçılarından ... ve Ark. vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 06/11 2018 günü için yapılan tebligat üzerine, temyiz eden ve duruşma talebinde bulunan ... mirasçıları ... ile ... mirasçıları ... ve Ark. vekili Av. ..., davalı Hazine vekili Av. ... ve davacı Orman Yönetimi vekili Av. ... geldiler başka gelen olmadı, açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya içindeki tüm belgeler incelenip gereği düşünüldü:
K A R A R
Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerde 3402 sayılı Kanuna 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile eklenen Ek 4. madde uyarınca yapılan kullanım kadastrosu sırasında, ... köyü 149 ada 3, 178 ada 60, 179 ada 779, 780 ve 824 parsel sayılı sırasıyla 1448, 52 m², 1695,89 m², 18,78 m², 182,46 m² ve 4058,55 m² yüzölçümündeki taşınmazlar, 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi gereği orman niteliğini kaybedip, orman kadastro komisyonlarınca orman alanı dışına çıkarılan yerlerden oldukları gerekçesiyle, tutanakların beyanlar hanesine 2/B madde ve ..., ..., ..., ... ve ... lehine kullanım şerhi verilerek, Hazine adına tarla niteliğiyle tesbit edilmişlerdir.
Davacı Orman Yönetimi, çekişmeli taşınmazların...Kadastro Mahkemesinin 04/09/2002 tarih ve 2002/5 E.-18 K. karar sayılı ilamıyla tespit gibi “orman niteliğiyle” tesciline karar verilen 597 parsel sayılı taşınmaz içerisinde kaldığı iddiasıyla orman niteliğiyle Hazine adına tesciline karar verilmesi, davalıların müdahalesinin önlenmesi ve üzerindeki yapıların kaldırılması istemiyle ayrı ayrı dava açmış, davalar birleştirilmiştir.
Mahkemece, davacının tapu iptali ve tescile yönelik talebinin kabulü ile 149 ada 3, 178 ada 60, 179 ada 779, 780 ve 824 parsel sayılı taşınmazların tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, beyanlar hanesindeki şerhlerin terkinine, davacının men"i müdahale ve kal" talebi yönünden talebinin reddine karar verilmiş, hükmün bir kısım davalılar tarafından temyizi üzerine Dairemizin 2015/12553 E. – 2015/12339 K. sayılı kararıyla “ Mahkemece; 597 parsel sayılı taşınmaz hakkında kadastro mahkemesinde yargılama devam ederken yapılan 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanunla değişik 2/B madde uygulamasının yok hükmünde olduğu, çekişmeli taşınmazların kadastro mahkemesinin 2002/5 - 2002/18 sayılı kararıyla orman niteliği ile tescil edilen 597 sayılı parsel içinde kaldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli ve elverişli değildir. Şöyle ki; mahkemenin kararına esas aldığı kadastro mahkemesinin 2002/5-2002/18 sayılı kararında 597 sayılı parsel ile ilgili olarak orman niteliğiyle tescil kararı verilmiş ise de, kadastro mahkemesine açılan davada 597 sayılı parselin tamamının davalı olmadığı, bir bölümünün davalı olduğu halde, mahkemece 597
sayılı parseldeki davalı olan bölümün eldeki davaya konu yer olup olmadığı belirlenmeden, bu bölümlerin 3402 sayılı Kanuna 5831 sayılı Kanunla eklenen Ek 4. madde uyarınca kullanım kadastrosuna konu edilip edilmedikleri araştırılıp, konu edilmiş iseler kadastro tespit tutanak örnekleri getirtilmeden, kadastro mahkemesine konu taşınmaz bölümleri ile temyize konu davada çekişmeli bulunan taşınmazlar kadastro paftası ve memleket haritası üzerinde denetime elverişli olarak bir arada gösterilmeden karar verilmiştir. Eksik inceleme ve araştırma ile yetinilerek karar verilemez.
O halde 597 sayılı parselin tamamına ilişkin kadastro paftası, kadastro mahkemesinin 2002/5 E.-2002/18 K. sayılı dosyası, anılan dosyada hükme dayanak yapılan bilirkişiler tarafından düzenlenen rapor ve krokiler, eski tarihli memleket haritası ile 31/12/1981 tarihine yakın memleket haritası ve hava fotoğrafları bulundukları yerlerden getirtildikten sonra, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek üç orman mühendisi ve bir fen elemanı yardımıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, aynı iddiayla çekişmeli 597 sayılı parselde orman rejimi dışına çıkarıldığına ilişkin çok sayıda dava olduğundan, tüm taşınmazlar ile kadastro mahkemesinin 2002/5 E.- 2002/18 K. sayılı dosyasına konu taşınmaz bölümleri kadastro paftası, orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulamasına ilişkin haritalar ile memleket haritası ölçekleri (1/5000, 1/10000 ve 1/25000) eşitlenmek suretiyle denetime elverişli olarak ayrı renkli kalemler ile birbirleri üzerinde denetime elverişli şekilde müşterek imzalı rapor ve eki krokide gösterilmeli, Kadastro Mahkemesinin 2002/5 E.-2002/18 K. sayılı dosyasına konu taşınmaz bölümlerinin neresi olduğunun, tapuya tescil edilip edilmediklerinin belirlenmesi, varsa tapu kayıt suretleri getirtilmeli, mükerrer tesbit ve tescil olup olmadığı tespit edilmeli, kadastro mahkemesinin 2002/5 E.-2002/18 K. sayılı dosyasında dava edilen taşınmaz bölümlerinde 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi uygulamasının iptal edilerek orman niteliği ile tescile karar verildiğinden, orman rejimi dışına çıkarılma işleminin yalnız bu bölümler yönünden iptal edildiği düşünülmeli, orman rejimi dışına çıkarma işleminin kesinleştiği bölümlerin eylemli hali tespit edilmeli, Kadastro Mahkemesinin 2002/5Esas-2002/18 Karar sayılı dava dosyasına konu taşınmaz bölümleri dışında kalan çekişmeli 597 parsel sayılı taşınmaz bölümlerine ilişkin olarak 3302 sayılı Kanunla değişik 2/B maddesi uygulaması ile orman rejimi dışına çıkarılma işleminin kesinleştiği ve 6831 sayılı Kanunun 4999 sayılı Kanun ile değişik 11/5 maddesinde, 2/B madde uygulamaları sonucu orman rejimi dışına çıkartılan ancak, fiilen orman olduğu Orman Yönetimi ile tespit edilen yerlerin talep üzerine Maliye Bakanlığınca Orman Yönetimine tahsis edilip orman niteliği ile Hazine adına tescilinin öngörüldüğü, Orman Yönetimi ile Hazine arasındaki uyuşmazlığın, taşınmazın mülkiyetine değil, niteliğine ilişkin olduğu, Orman Yönetiminin bu tür yerlerin Hazineden idarî yolla orman olarak tahsisini talep edebileceği gibi bu talebini dava yolu ile de isteyebileceği gözetilmeli, çekişmeli taşınmazların, halen orman niteliği ile 597 parsel numarasıyla tapuda kayıtlı olan ve 2. madde ile 2/B madde uygulamalarına konu edilmeyen bölümünde kaldığının belirlenmesi halinde tapu kaydının iptaline karar verilmeli, tescil yönünde hüküm kurulmamalıdır.” gereğine değinilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davacının asıl davada tapu iptal ve tescile yönelik talebinin kısmen kabul kısmen reddi ile; ... köyü 149 ada 3 parsel sayılı taşınmaz ile ...köyü 179 ada 780 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin davacının talebinin reddine, ... köyü 179 ada 779 parsel sayılı 18,78 m2 büyüklüğünde tarla vasfında davalı Hazine adına tapuda kayıtlı taşınmazın tapu kaydının iptali ile orman olduğunun tespitine, tapunun beyanlar hanesindeki “6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırı dışına çıkartılmıştır.” beyanı ile muhtesat bilgilerindeki "1049665 sistem nolu ağaç tipinde 1/5 hisse ile ... evlatları 1950 doğumlu ..., 1960 doğumlu ..., ..., 1957 doğumlu ... ve 1961 doğumlu ..."un 1982 yılından beri kullanımındadır" kayıtlarının terkinine ve kaldırılmasına, ... köyü 179 ada, 824 parsel sayılı 4.058,55 m2 büyüklüğünde tarla vasfında davalı Hazine adına tapuda
kayıtlı taşınmazın tapu kaydının iptali ile orman olduğunun tespitine, tapunun beyanlar hanesindeki “6831 sayılı kanunun 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırı dışına çıkartılmıştır.” beyanı ile muhtesat bilgilerindeki "1049694 sistem nolu ağaç tipinde 1/5 hisse ile ... evlatları 1950 doğumlu ..., 1960 doğumlu ..., ..., 1957 doğumlu ... ve 1961 doğumlu ..."un 1982 yılından beri kullanımındadır" kayıtlarının terkinine ve kaldırılmasına, davacının meni müdahale ve kal talebi yönünden talebinin reddine, davacının birleşen davada tapu iptali ve tescile yönelik talebinin kabulü ile; ... ili,...ilçesi, ... köyü, 178 ada 60 parsel sayılı 1.695,89 m2 büyüklüğünde tarla vasfında davalı Hazine adına tapuda kayıtlı taşınmazın kaydının iptali ile orman olduğunun tespitine, iptal edilen kısımlar bakımından tapunun beyanlar hanesindeki “6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırı dışına çıkartılmıştır.” beyanı ile muhtesat bilgilerindeki "1049664 sistem nolu ağaç tipinde Osman oğlu 1979 doğumlu Deniz Erol"un 2000 yılından beri kullanımındadır" kayıtlarının terkinine ve kaldırılmasına, davacının meni müdahale ve kal talebinin feragat nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davacı Orman Yönetimi, davalı Hazine ve bir kısım davalılar veklili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava tapu iptali ve tescil, müdahalenin önlenmesi ve kal" istemlerine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde 1941 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu; 1978 yılında yapılıp 23/06/1981 tarihinde ilân edilerek dava tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 1744 sayılı Kanun ile değişik 2. madde uygulaması, 1990 yılında yapılıp kesinleşen aplikasyon ve 3302 sayalı Kanun ile değişik 2/B madde uygulaması ile 17/08/2011 tarihinde askı ilânı yapılarak kesinleşen, 4999 sayılı Kanun ile değişik 9. madde uyarınca yapılan fenni hataların düzeltilmesi çalışması bulunmaktadır.
1- Davacı Orman Yönetimi ve Hazinenin 149 ada 3 ve 179 ada 780 parsel sayılı taşınmazlara yönelik temyiz itirazları yönünden;
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi kurulu tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritası ve orman rejimi dışına çıkarma haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada çekişmeli taşınmazların 1941 yılında 3116 sayılı Kanun hükümleri uyarınca yapılıp kesinleşen orman tahdidinde orman sınırları içine alındığı, daha sonra 18.04.1990 tarihinde ilan edilerek kesinleşen 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanun ile değişik 2/B madde uygulaması sırasında Hazine adına orman rejimi dışına çıkarıldığı,...Kadastro Mahkemesinin 04.09.2002 gün 2002/5E-2002/18K sayılı ilamıyla iptal edilen XLI ve XLVI nolu 2/B poligonlarının dışında kaldığı, eylemli biçimde orman olmadığı saptandığına, davalı Hazinenin taşınmazlar üzerindeki şerhlere yönelik usulünce açılmış bir davası olmadığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün 149 ada 3 ve 179 ada 780 parsel sayılı taşınmazlar yönünden onanmasına,
2- Davalı Hazine ile davalı gerçek kişilerin 179 ada 824 parsel sayılı taşınmazın (A) harfi ile gösterilen bölümüne yönelik temyiz itirazları yönünden:
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve özellikle keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda 179 ada 824 parsel sayılı taşınmazın (A) harfi ile gösterilen bölümünün eylemli biçimde orman olduğu saptandığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine,
3- Davalı Hazine ile davalı gerçek kişilerin 179 ada 824 parsel sayılı taşınmazın (B) harfi ile gösterilen bölümüne yönelik temyiz itirazları yönünden
İncelenen dosya kapsamına ve uzman orman bilirkişi kurulu tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritası ve orman rejimi dışına çıkarma haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada çekişmeli 824 parsel sayılı taşınmazın (B) harfi ile gösterilen bölümünün 1941 yılında 3116 sayılı Kanun hükümleri uyarınca yapılıp kesinleşen orman tahdidinde orman sınırları içine alındığı, daha sonra 18.04.1990 tarihinde ilan edilerek kesinleşen 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanun ile değişik 2/B madde uygulaması sırasında Hazine adına orman rejimi dışına çıkarıldığı, ... Kadastro Mahkemesinin 04.09.2002 gün
2002/5E-2002/18K sayılı ilamıyla iptal edilen XLI ve XLVI nolu 2/B poligonlarının dışında kaldığı, eylemli biçimde orman olmadığı saptandığına göre Orman Yönetiminin çekişmeli taşınmaz bölümüne yönelik davasının reddine karar verilmesi gerekirken aksi düşünce ile bu taşınmaz bölüm hakkında davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir
4- Davalı Hazine ile davalı gerçek kişilerin 179 ada 779, ve 178 ada 60 parsel sayılı taşınmazlara yönelik temyiz itirazları yönünden:
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve özellikle keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda 179 ada 779 parsel ve 178 ada 60 parsel sayılı taşınmazların eylemli biçimde orman olduğu saptanarak yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak alınan bilirkişi raporunda çekişmeli taşınmazların hali hazırda tapuda orman vasfıyla kayıtlı olan 597 parsel sayılı taşınmaz içerisinde yer almadıkları belirlenmesine rağmen taşınmazların tapularının iptali ile birlikte haklarında tescil hükmü de kurulması gerekirken aksi düşünce ile tescil hükmü kurulmaksızın yalnızca tapularının iptali ile yetinilmesi hukuka aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: 1- Yukarıda bir numaralı bentte açıklanen nedenlerle davacı Orman Yönetimi ve Hazinenin 149 ada 3 parsel ve 179 ada 780 parsel sayılı taşınmazlarar yönelik temyiz itirazlarının reddi ile hükmün bu taşınmazlar yönünden ONANMASINA,
2- İki numaralı bentte açıklanen nedenlerle davacı Orman Yönetimi, davalı Hazine ile davalı gerçek kişilerin 179 ada 824 parsel sayılı taşınmazın (A) harfi ile gösterilen bölümüne yönelik temyiz itirazlarının REDDİNE,
3- Üç ve dört numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davacı Orman Yönetimi ve davalı Hazine ile davalı gerçek kişilerin 179 ada 824 parsel sayılı taşınmazın (B) harfi ile gösterilen bölümü ile 179 ada 779 ve 178 ada 60 parsel sayılı taşınmazlara yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bu taşınmazlar yönünden BOZULMASINA, temyiz isteminin duruşmalı yapılması nedeni ile Yargıtaydaki duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir edilen 1630,00.-TL vekalet ücretinin davacı Orman Yönetimi ve davalı Hazineden alınarak kendisini vekil ile temsil ettiren davalılar ... mirasçıları ... ve arkadaşlarına verilmesine, temyiz harcının istek halinde iadesine 06/11/2018 günü oy çokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY
3402 sayılı Kanuna 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile eklenen Ek-4. madde uyarınca yapılan kullanım kadastrosu sırasında, ... köyü 149 ada 3, 178 ada 60, 179 ada 779, 780 ve 824 parsel sayılı sırasıyla 1448, 52, 1695, 89, 18, 78, 182, 46 ve 4058,55 m2 yüzölçümündeki taşınmazlar, 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi gereği orman niteliğini kaybedip, orman kadastro komisyonlarınca orman alanı dışına çıkarılan yerlerden oldukları gerekçesiyle, tutanakların beyanlar hanesine 2/B madde ve ..., ..., ..., ... ve ... lehine kullanım şerhi verilerek, Hazine adına tarla niteliğiyle tespit edilmiştir. Davacı Orman Yönetimi, çekişmeli taşınmazların...Kadastro Mahkemesinin 04/09/2002 tarih ve 2002/5 E-18 K. karar sayılı ilamıyla “orman niteliğiyle” tesciline karar verilen 597 parsel sayılı taşınmaz içerisinde kaldığı iddiasıyla orman niteliğiyle Hazine adına
tesciline karar verilmesi, davalıların müdahalesinin önlenmesi üzerindeki yapıların kaldırılması istemiyle ayrı ayrı dava açmış, davalar birleştirilmiştir. Mahkemece, davacının tapu iptali ve tescile yönelik talebinin kabulü ile 149 ada 3, 178 ada 60, 179 ada 779, 780 ve 824 parsel sayılı taşınmazların tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, beyanlar hanesindeki şerhlerin terkinine, davacının men"i müdahale ve kal" talebi yönünden talebinin reddine karar verilmiş, hükmün bir kısım davalılar tarafından temyizi üzerine Dairemizin 2015/12553 E. – 2015/12339 K. sayılı kararıyla “ Mahkemece; 597 parsel sayılı taşınmaz hakkında kadastro mahkemesinde yargılama devam ederken yapılan 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanunla değişik 2/B madde uygulamasının yok hükmünde olduğu, çekişmeli taşınmazların kadastro mahkemesinin 2002/5 E. - 2002/18 K. sayılı kararıyla orman niteliği ile tescil edilen 597 sayılı parsel içinde kaldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de yapılan araştırma ve incelemenin hüküm kurmaya yeterli ve elverişli olmadığı, mahkemenin kararına esas aldığı kadastro mahkemesinin 2002/5 E.-2002/18 K. sayılı kararında 597 sayılı parsel ile ilgili olarak orman niteliğiyle tescil kararı verilmiş ise de kadastro mahkemesindeki bu davada 597 sayılı parselin tamamının değil bir bölümünün davalı olduğu buna rağmen mahkemece 597 sayılı parselin kadastro mahkemesinde davaya konu olan bölümünün eldeki davaya konu taşınmazlar olup olmadığı belirlenmeden, bu bölümlerin 3402 sayılı Kanuna 5831 sayılı Kanunla eklenen Ek-4. madde uyarınca kullanım kadastrosuna konu edilip edilmedikleri araştırılıp, konu edilmiş iseler kadastro tespit tutanak örnekleri getirtilmeden, kadastro mahkemesine konu taşınmaz bölümleri ile temyize konu davada çekişmeli bulunan taşınmazlar kadastro paftası ve memleket haritası üzerinde denetime elverişli olarak bir arada gösterilmeden, eksik inceleme ve araştırma ile karar verildiği” belirtilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davacının tapu iptal ve tescile yönelik talebinin kısmen kabul kısmen reddi ile; ... ili,...ilçesi, ... köyü 149 ada 3 parsel sayılı taşınmaz ile ... ili,...ilçesi, ... köyü 179 ada 780 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin davacının talebinin reddine, ... ili,...ilçesi ... köyü 179 ada 779 parsel sayılı , 179 ada, 824 parsel sayılı, 178 ada 60 parsel sayılı taşınmazların tapu kaydının iptali ile orman olduklarının tespitine, tapunun beyanlar hanesindeki “6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırı dışına çıkartılmıştır.” beyanı ile gerçek kişiler lehine verilen muhdesat ve kullanımına ilişkin kayıtlarının terkinine ve kaldırılmasına, davacının meni müdahale ve kal talebinin feragat nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davacı Orman Yönetimi, davalı Hazine ve bir kısım davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava tapu iptali ve tescil, müdahalenin önlenmesi ve kal" istemlerine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde 1941 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu; 1978 yılında yapılıp 23/06/1981 tarihinde ilân edilerek dava tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 1744 sayılı Kanun ile değişik 2. madde uygulaması, 1990 yılında yapılıp kesinleşen aplikasyon ve 3302 sayalı Kanun ile değişik 2/B madde uygulaması ile 17/08/2011 tarihinde askı ilânı yapılarak kesinleşen, 4999 sayılı Kanun ile değişik 9. madde uyarınca yapılan fenni hataların düzeltilmesi çalışması bulunmaktadır.
Mahkemece; dava konusu 178 ada 60 parsel ile 179 ada 779 ve 824 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile orman olduklarının tespitine, tapunun beyanlar hanesindeki “6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırı dışına çıkartılmıştır.” beyanı ile muhdesat ve kullanıcı şerhlerinin terkinine ve kaldırılmasına karar verilmiş ise de karar dosya kapsamına uygun olmadığı gibi usul ve yasaya da aykırıdır. Şöyle ki davacı Orman Yönetimi, çekişmeli taşınmazların...Kadastro Mahkemesinin 04/09/2002 tarih ve 2002/5 E.-18 K. karar sayılı ilamıyla tespit gibi “orman niteliğiyle” tesciline karar verilen 597 parsel sayılı taşınmaz içerisinde kaldığı iddiasıyla orman niteliğiyle Hazine adına tescili, davalıların müdahalesinin önlenmesi ve üzerindeki yapıların kaldırılması istemiyle dava açmıştır. ...Kadastro Mahkemesinin 2002/5 E.-2002/18 K. sayılı dosyasında dava konusu 597 parsel sayılı taşınmazın dava konusu edilen bölümlerinde 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi uygulamasının iptal edilerek bu bölümlerin orman niteliği ile tesciline karar verilmiş,
orman rejimi dışına çıkarılma işlemi yalnız bu bölümler yönünden iptal edilmiştir. Temyiz incelemesine konu somut uyuşmazlıkta davacı orman yönetimi dava konusu taşınmazların eylemli orman olduğu iddiasını ileri sürmemiştir. Bu nedenle mahkemece; HMK"nın 24. maddesinde düzenlenen " Hâkim, iki taraftan birinin talebi olmaksızın, kendiliğinden bir davayı inceleyemez ve karara bağlayamaz." şeklindeki tasarruf ilkesi, HMK"nın 25. maddesinde "Kanunda öngörülen istisnalar dışında, hâkim, iki taraftan birinin söylemediği şeyi veya vakıaları kendiliğinden dikkate alamaz ve onları hatırlatabilecek davranışlarda dahi bulunamaz. Kanunla belirtilen durumlar dışında, hâkim, kendiliğinden delil toplayamaz." şeklinde düzenlenen taraflarca getirilme ilkesi, HMK"nın 26. maddesinde "Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir." şeklinde belirtilen talep ile bağlılık ilkesi gibi yargılamaya hakim olan ilkeler nazara alınarak bir karar verilmesi gerekmektedir. Mahkemece; uzman orman bilirkişi kurulu tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritası ve orman rejimi dışına çıkarma haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada dava konusu edilen taşınmazların 1941 yılında 3116 sayılı Kanun hükümleri uyarınca yapılıp kesinleşen orman tahdidinde orman sınırları içine alındığı, daha sonra 18/04/1990 tarihinde ilan edilerek kesinleşen 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanun ile değişik 2/B madde uygulaması sırasında Hazine adına orman rejimi dışına çıkarıldığı,...Kadastro Mahkemesinin 04/09/2002 gün 2002/5 E.-2002/18 K. sayılı ilamıyla iptal edilen XLI ve XLVI nolu 2/B poligonlarının dışında kaldıkları belirlenmiş olup, davacı tarafın çekişmeli taşınmazların eylemli orman olduğu yönünde bir iddiası bulunmadığına göre dava konusu taşınmazların eylemli orman olup olmadığı tartışılmaksızın davanın reddine karar verilmesi gerekir iken mahkemece yargılamaya hakim olması gereken ilkeler gözardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi isabetli değildir.
Yukarıda açıklanan düşünce ve kanaatim nedeniyle sayın çoğunluğun “ 179 ada 824 parsel sayılı taşınmazın (A) harfi ile gösterilen bölümünün eylemli orman olduğu gerekçesi ile bu bölüme yönelik davalı Hazine ile davalı gerçek kişilerin temyiz itirazlarının reddi” yönündeki görüşü ile 178 ada 60 ve 179 ada 779 parseller yönünden davalı Hazine ile davalı gerçek kişilerin temyiz itirazları yönünden: “İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve özellikle keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda 179 ada 779 parsel ve 178 ada 60 parsel sayılı taşınmazların eylemli biçimde orman olduğu saptanarak yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak alınan bilirkişi raporunda çekişmeli taşınmazların hali hazırda tapuda orman vasfıyla kayıtlı olan 597 parsel sayılı taşınmaz içerisinde yer almadıkları belirlenmesine rağmen taşınmazların tapularının iptali ile birlikte haklarında tescil hükmü de kurulması gerekirken aksi düşünce ile tescil hükmü kurulmaksızın yalnızca tapularının iptali ile yetinilmesi hukuka aykırı olup bozmayı gerektirmiştir." yönündeki görüşüne katılmıyorum. 06.11.2018