Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/6451
Karar No: 2020/6250
Karar Tarihi: 03.11.2020

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2020/6451 Esas 2020/6250 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, yetim aylığının kesilmesinin iptali ve hak ettiği aylıkların yasal faiziyle ödenmesi için dava açmıştır. Mahkeme, davacının talebini reddetmiştir. Davacı vekili, temyiz başvurusu yapmış ve Dairemiz bozma ilamına uyularak yeniden yargılama yapılmıştır. Ancak mahkeme hatalı karar vermiştir. Yasa, ölüm aylığı bağlanması ve kesilmemesi için davacının boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşamamış olması gerektiğini belirtmektedir. Davacının boşanmasının muvazaalı olup olmadığı aylığın kesilmesi için bir önem taşımamaktadır. Davacının talebinin reddine karar verilmesi hatalıdır. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 56. ve 59/2. maddeleri de bu durumu açıklayıcıdır. Gerekçelerle, hüküm bozulmuştur.
10. Hukuk Dairesi         2020/6451 E.  ,  2020/6250 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    Davacı, yetim aylığını kesen Kurum işleminin iptali ile hak etmiş olduğu aylıkların yasal faizi ile ödenmesine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
    Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.

    K A R A R

    Dava; davacının aldığı ölüm aylığını, 5510 sayılı Kanunun 56/2 fıkrası uyarınca iptal eden kurum işleminin iptali, davacının borçlu olmadığının tespiti ve ödenmeyen aylıkların faizi ile tahsili istemine ilişkindir.
    Mahkemece, Dairemiz bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde davanın reddine karar verilmiş ise de bu sonuca hatalı değerlendirme ile gidilmiştir.
    Davanın, yasal dayanağı 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 56"ncı maddesinin ikinci fıkrasıdır. Fıkrada “Eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eş ve çocukların, bağlanmış olan gelir ve aylıkları kesilir. Bu kişilere ödenmiş olan tutarlar, 96"ncı madde hükümlerine göre geri alınır.” düzenlemesine yer verilmiştir.
    5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 59/2. maddesinde “Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurlarının görevleri sırasında tespit ettikleri Kurum alacağını doğuran olay ve bu olaya ilişkin işlemler, yemin hariç her türlü delile dayandırılabilir. Bunlar tarafından düzenlenen tutanaklar aksi sabit oluncaya kadar geçerlidir.” hükmü yer almaktadır.
    Davacının boşanmasının muvazaalı olup olmamasının da ölüm aylığı bağlanmasında ve kesilmesinde bir önemi yoktur. Kanunun ölüm aylığı bağlanması ve kesilmemesi için aradığı şart davacı ile boşandığı eşinin fiilen birlikte yaşamamasıdır. Birlikte yaşama varsa aylık bağlanmaz, bağlanan aylık da birlikte yaşamanın gerçekleştiği tarihten itibaren kesilir ve birlikte yaşamadan itibaren yersiz ödenen aylıklar geri istenir.
    Somut olayda; her ne kadar davacının boşandıktan sonra bir süre eski eşi ile mernis adresi aynı görünse de davacının bu sürede akrabalarının yanında kaldığını iddia ettiği, bozma sonrası dosyaya sunulan 2009 yılı esasına kayıtlı kovuşturmaya yer olmadığına dair kararda davacının müşteki olup 2008 yılında eski eşi tarafından kendisi ve boşanma sonrası akrabalarının kendisini koruduğu gerekçesiyle müşteki olarak görünen akrabalarına tehdit ve hakaret edildiğine dair şikayetinin davacının bu iddiasını desteklediği, kaldı ki davacının 14/07/2014 tarihinde tekrar evlendiği, yine 2014 yılı içerisinde eski eşi tarafından hakaret ve tehdit edildiğine dair eski eşinin ceza aldığı ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, kontrol memurluğu raporunda davacı aleyhine beyanda bulunduğu belirtilen komşuların isim ve imzaları bulunmadığı gibi yapılan araştırmaya rağmen bu kişilerin kimliklerinin tespit edilemediği, kamu tanıklarının beyanlarında boşanmayı doğruladıkları dikkate alındığında davacının davasının kabulüne karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    Yapılacak iş; dosya kapsamına göre davacının boşanmasının muvazaalı olmadığı sabit olduğundan davanın kabulüne karar vermekten ibarettir.
    O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 03/11/2020 gününde oyçokluğuyla karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi