Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : Takibe konu çek lehtarı olan davacı çekin çalıntı olup ciro silsilesinin bozuk olduğunu, kendi cirolarının karalandığını, kendilerinden sonraki cirantalarla ilgilerinin olmadığını, ayrıca icra dairesinin yetkisine, takipteki çek tazminatına ve faiz oranına itiraz ederek takibin iptalini talep etmiştir. 4949 sayılı kanunla değişik İİK."nun 169/a-6. maddesinde borçlunun itirazının esasa ilişkin nedenlerle kabulü halinde kötüniyetli veya ağır kusurlu bulunan alacaklının takip konusu alacağın %20"sinden aşağı olmamak üzere tazminata hükmedileceğini düzenlemiştir. Somut olayda borçlunun borça itirazının kabulüne karar verilmesi yerindedir. Ancak, çek arkasındaki ciro silsilesine göre lehtar olan davacı borçludan sonra 2 cirantanın bulunduğu, takip alacaklısının ise 3. ciranta olduğu gözetildiğinde kötüniyetinin veya ağır kusurunun ne olduğu açıkça belirtilmeksizin icra mahkemesince alacaklı aleyhine İİK"nun 169/a-6. maddesi gereğince %40 icra inkar tazminatına karar verilmesi isabetsiz olup bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından hüküm düzeltilerek onanmalıdır. SONUÇ :Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Beyoğlu 2. İcra Mahkemesi"nin 05.12.2006 tarih, 2006/137 E., 2006/668 K. sayılı kararının hüküm bölümünün 2. bendinin karar metninden çıkarılmasına, kararın düzeltilen bu haliyle İİK.366 ve HUMK"nun 438.maddeleri gereğince ONANMASINA, mahkeme kararı düzeltilerek onandığından harç alınmasına yerolmadığına 27.03.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.