13. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/19207 Karar No: 2017/4843 Karar Tarihi: 20.04.2017
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2015/19207 Esas 2017/4843 Karar Sayılı İlamı
13. Hukuk Dairesi 2015/19207 E. , 2017/4843 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalıya ait özel okulun 2005 yılından itibaren mali müşavirliğini yaptığını, davalı ile aylık mali müşavirlik ücreti için 18/02/2011 tarihinde yazılı sözleşme imzaladıklarını, 2009 yılının 7. ayından itibaren 2013 yılı dahil olmak üzere 14.017,00 TL mali müşavirlik ücretinin ödenmediğini, alacağının tahsili için ... 24. İcra Müdürlüğünün 2014/4337 sayılı dosyası başlattığı takibin davalının 5.410,00 TL alacağı kabul edip, bakiyesine yönelik itirazı ile durduğunu ileri sürerek itirazının iptaline, takibin 8.607,00 TL üzerinden devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir. Davalı, davacının fahiş ücret istemesi üzerine 2013 Eylül ayında kendisi ile çalışmama kararı aldığını ve durumu kendisine bildirdiğini, bunun üzerine davacının kendisine gönderdiği elektronik posta ile 5.410,00 TL alacaklı olduğunu bildirdiğini savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, eldeki dava ile mali müşavirlik hizmeti alacağı nedeniyle başlattığı takibe vaki kısmi itirazın iptalini istemiş, Mahkemece davalının sunmuş olduğu ve davacı tarafından gönderildiği savunulan 08.12.2011 tarihli faks ile 16.09.2013 tarihli elektronik postanın açıkça inkar edilmediğinden ikrar mahiyetinde olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Ne var ki; davacı cevap dilekçesinde söz konusu elektronik postanın dosya arasında bulunmaması nedeniyle beyanda bulunma hakkını saklı tutmuş, bilirkişi raporuna itirazında ise davalının sunmuş olduğu belgeleri kabul etmediğini bildirmiştir. Mahkemece, davalının dayanmış olduğu belgelerin davacı tarafından kabul edilmediği gözetilerek, taraf delilleri değerlendirilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme ile söz konusu belgelerin ikrar mahiyetinde olduğu kabul edilerek karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle temyiz olunan hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 20/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.