17. Hukuk Dairesi 2016/16680 E. , 2019/7675 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerle davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve davalılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili asıl davada, 17.08.2010 tarihinde, davalıların işleten ve sürücüsü olduğu aracın yaya müvekkiline çarptığını ve yaralanmasına neden olduğunu belirterek, 30.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Davalılar vekili, davanın reddini savunmuşlardır.
Birleşen davada davacı vekili, davalıların işleten, sürücü ve trafik sigortacısı olduğu aracın yaya müvekkiline çarptığını ve yaralanmasına neden olduğunu belirterek, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile, 14.580,00 TL (bakıcı gideri 10.000,00 TL + mesai ücreti kaybı 3.580,00 TL + iş göremezlik nedeniyle 1.000,00 TL) maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Mahkemece, maddi tazminat yönünden davanın kısmen kabulü ile 3.327,87 TL"nin, davalılardan ... ve ..."den tahsiline, ... Sigorta A.Ş. yönünden davanın reddine, birleşen dava dosyası 2011/273 yönünden, davacının manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile, 4.000,00 TL"nin, davalılardan ... ve ..."den tahsiline, davalın ... Sigorta A.Ş. yönünden davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasında yaralanma nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
1- 1086 sayılı HUMK.’nun 381.- 389. maddelerinde (6100 sayılı HMK m. 294 - 297), hükmün tefhimi, nasıl tesis edileceği ve sonrasında kararın nasıl yazılacağı etraflıca düzenlenmiştir. HUMK’nun 388. maddesinde (HMK m. 297/II); hüküm sonucu kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında birer birer, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesinin zorunlu olduğu açıklanmıştır. Başka bir anlatımla, tesis edilen hüküm, infazı kabil ve uygulanabilir olmalıdır.
Bu hükümler yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereği ve kamu düzeni ile ilgili olup, yasanın aradığı anlamda oluşturulacak kısa ve gerekçeli kararların hüküm fıkralarının açık, anlaşılır, çelişkisiz, uygulanabilir olmasının gerekliliği kadar kararın gerekçesinin de, sonucu ile tam bir uyum içinde, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıkta olması zorunludur.
Yargıtay"ın hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için de ortada usulüne uygun şekilde oluşturulmuş bir hükmün bulunması gerektiği açıktır.
Davacı asıl davada, kazaya neden olan aracın işleten ve sürücüsünden manevi tazminat talebinde bulunmuş, birleşen davada ise; araç işleten, sürücü ve trafik sigortacısından maddi tazminat talep etmiştir. Eldeki dosyada, asıl dava maddi tazminat, birleşen dava ise manevi tazminat davası olarak kabul edilerek hüküm tesis edilmiş, asıl davada sigorta şirketi davalı olmadığı halde karar başlığında adına yer verilmiş, sigorta şirketinden manevi tazminat talep edilmediği halde, bu yönde de red kararı verilmiştir.
Asıl ve birleşen dosya bakımından karışıklığa neden olmayacak ve denetime elverişli olacak şekilde karar verilmesi gerektiği kuralına uyulmaması doğru bulunmamış ve bu husus bozmayı gerektirmiştir.
2- Bozma ilamının kapsam ve şekline göre; davacı ve davalılar ... ve ... vekillerinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı ve davalılar ... ve ... vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle bozma ilamının kapsam ve şekline göre davacı ve davalılar ... ve ... vekillerinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalılar ... ve ..."e geri verilmesine 17/06/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.