17. Ceza Dairesi 2019/12441 E. , 2019/15314 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Karşılıksız yararlanma
Karşılıksız yararlanma suçundan sanık ... hakkında açılan dava neticesinde Pendik 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 02/03/2010 tarih, 2010/26 Esas ve 2010/208 Karar sayılı ilamı ile sanığın 2.160 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve cezanın ertelenmesine ilişkin kararın temyiz edilmeden 31/03/2010 tarihinde kesinleşmesini müteakip, sanığın denetim süresi içerisinde yeniden suç işlemesi üzerine gelen ihbar sonrası dosya yeniden ele alınarak İstanbul Anadolu 4. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 23/02/2016 tarih 2016/96 Esas ve 2016/127 Karar sayılı ilamı ile kurum zararının tamamen giderilmesi nedeni ile sanık hakkındaki mahkumiyeti içeren 02/03/2010 tarih, 2010/26 Esas ve 2010/208 Karar sayılı ilamın ortadan kaldırılması ilişkin kararınına yapılan itiraz neticesinde itirazın kabulüne dair İstanbul Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 07/04/2016 ve 2016/533 D. İş sayılı kararını kapsayan dosya aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 02/10/2019 gün ve 94660652-105-34-10339-2019- Kyb sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 11/10/2019 gün ve 2019/97439 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmiştir. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın İstem yazısında;
6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yayın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanun"un geçici 2/2. maddesinde, "Abonelik esasına göre yararlanılabilen elektrik enerjisinin, suyun ve doğal gazın sahibinin rızası olmaksızın ve tüketim miktarının belirlenmesini engelleyecek şekilde tüketilmesi dolayısıyla bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla hakkında hırsızlık suçundan dolayı kovuşturma yapılan veya kesinleşmiş olup olmadığına bakılmaksızın hakkında hüküm verilen kişinin, bu Kanun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içinde, zararı tamamen tazmin etmesi hâlinde, hakkında cezaya hükmolunmaz, verilen ceza tüm sonuçlarıyla ortadan kalkar." ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanun"un 223/4. maddesinde, "İşlenen fiilin suç olma özelliğini devam ettirmesine rağmen; a) Etkin pişmanlık, b) Şahsî cezasızlık sebebinin varlığı, c) Karşılıklı hakaret, d) İşlenen fiilin haksızlık içeriğinin azlığı, dolayısıyla, faile ceza verilmemesi hallerinde, ceza verilmesine yer olmadığı kararı verilir." şeklinde düzenlemenin bulunduğu, her ne kadar 6352 sayılı Kanun"un geçici 2/2. maddesinde 6 aylık süre şartı öngörülmüş ise de, benzer bir olaya ilişkin Yargıtay 2. Ceza Dairesinin 2018/3567 esas, 2018/8776 karar sayılı ilâmında, "...5237 sayılı Yasa"nın 163/3.
maddesi kapsamına alınan suçun, 6352 sayılı Yasa"nın yürürlüğe girmesinden önce işlenmiş olması nedeniyle zararı tazmin etmesi halinde hükümlü hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekeceği gözetilerek, mahkemece duruşma açılıp, öncelikle hükümlünün kurum zararını giderip gidermediği katılan kurumdan sorularak, gidermediğinin belirlenmesi halinde normal tarifeye göre vergi ve cezalar hariç olarak bilirkişiye hesaplattırılacak kurum zararını gidermesi halinde, 6352 sayılı Yasa"nın geçici 2/2. maddesi gereğince hakkında ceza verilmesine yer olmadığına, karar verileceğine dair hükümlüye bildirimde bulunulması, ödeme için makul bir süre verildikten sonra ödemesi halinde ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi,..." şeklinde belirtildiği üzere, 6352 sayılı Kanun"da belirtilen 6 aylık süre geçmiş olsa dahi uyarlama yargılaması yapılması sırasında veya lehe kanunun uygulanması durumunda mahkemesince tanınan makul süre zarfında zararın giderilmesi halinde, anılan Kanun uyarınca ceza verilmesine yer olmadığına karar verilebilecek olunması karşısında, somut dosya kapsamına göre, aleyhe itiraz üzerine, merciince kurum zararını 01/03/2016 tarihinde ödediği anlaşılan sanık hakkında mahkemesince üzerine atılı suç nedeniyle ceza verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi gerektiği hâlde, 6352 sayılı Kanun"a aykırı şekilde kamu davasının ortadan kaldırılmasına karar verildiğinden bahisle, belirtilen değişik gerekçe nedeniyle itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir. Denilmektedir.
SONUÇ VE KARAR:
Yargıtay Kanunu"nun 14. maddesi ile Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu"nun 30.01.2019 tarihli ve 1 sayılı kararına göre, incelemenin daha önce Yüksek Yargıtay 2. Ceza Dairesi’nin 10/10/2017 tarih 2017/3051 Esas ve 2017/9760 Karar sayılı ve 21/02/2019 tarih, 2019/427 Esas ve 2019/3378 Karar sayılı kararları ile yapılıp ve dosyanın incelemeyi yapan dairece neticelendirilmesi gerektiği gözetilerek, Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, dosyanın ilgili daireye GÖNDERİLMESİNE, 03/12/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.