Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/1492
Karar No: 2017/2638
Karar Tarihi: 12.10.2017

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2017/1492 Esas 2017/2638 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2017/1492 E.  ,  2017/2638 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasında görülen ifa, alacak, sözleşmenin tespiti ve şerhin kaldırılması davası sonucunda verilen hükmün bozulmasına ilişkin Dairemizin 15.02.2017 gün ve 2015/6532 Esas, 2017/423 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi asıl davada davacı-birleşen davada davalı vekilince istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü.

    - KARAR -

    Davacı vekili, müvekkili yüklenici ile davalı arsa sahibi arasında 07.11.2008 tarihinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını; davalının müvekkilini vekaletten azlederek, fesih iradesinde bulunduğunu, sözleşmenin ifasının gecikmesinde müvekkiline atfı kabil bir kusurun bulunmadığını; yeni imar planının 06.06.2012 tarihinde yürürlüğe girdiğini, ahde vefa gereği davalının sözleşmeye devam etmesi gerektiğini ileri sürerek, müvekkilince inşaatın devam ettirilmesi için, mahkemece süre ve yetki verilmesine; bu talepleri kabul edilmezse, sözleşmeden kaynaklanan menfi- müspet tüm zararlarına karşılık fazlaya dair haklarını saklı tutarak şimdilik 1.000,00 TL tazminatın davalıdan temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, imar planının İdare Mahkemesi"nce 18.03.2008 tarihinde ve sözleşmeden evvel iptal edildiğini; sözleşmenin imkansızlık sebebiyle batıl olduğunu; yeni imar durumunun, batıl sözleşmeyi geçerli hale getiremeyeceğini, kusurun davacıda olduğunu savunarak, davanın reddini, karşı dava olarak ise, sözleşmenin butlanla batıl olduğunun tespitini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacının sözleşmeden evvel 12.09.2008 tarihinde yerin imar durumunu belediyeden aldığı, herhangi bir imar planı iptalinden bahsedilmediği, sadece boru hattı sebebiyle MSB"den görüş alınması gerektiği şerh düşüldüğü, yüklenicinin sözleşmeden sonra, tapuda yer alan geçici inşaat şerhini kaldırttığı, bilahare parseldeki binanın yıkımı için izin aldığı ve taahhütlerini bu yönden de yerine getirdiği, ancak davacı yüklenicinin, sözleşmenin ifası amacıyla idari iş ve eylemler için tarafına yetki verilmesini isteyemeyeceği gerekçesiyle dilekçesinde talep etttiği menfi ve müsbet zararlarının tahsiline, tapu kaydında bulunan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine ilişkin şerhin kaldırılmasına, karar verilmiştir.Hükmün taraflar vekillerince temyiz edilmesi üzerine Dairemiz"in 15.02.2017 tarih ve 2015/6532 E., 2017/423 K. sayılı ilamıyla; ""İmar planı olmayan bir yerle ilgili olarak arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapılamaz. Böyle bir sözleşmenin konusu imkansız olduğundan sözleşme geçersizdir. Somut olayda inşaat yapılacak gayrimenkulun bulunduğu alanda geçerli olan imar planı 18.03.2008"de iptal edilmiş, taraflar arasındaki sözleşme ise 07.11.2008 tarihinde imzalanmıştır. Sözleşmenin imzalandığı tarihte geçerli bir imar planı yoktur. Bu haliyle sözleşme konusunun imkansız bulunduğu, bu imkansızlığın da sözleşmenin yapılmasından önce varolan objektif imkansızlık olduğu ortadadır. Bu durumda TBK"nın 27/1. maddesi uyarınca sözleşme batıl olduğundan taraflar edimlerini yerine getirmekten kaçınabilir ve karşılıklı verdiklerini sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre geri isteyebilirler.
    Bu durumda mahkemece birleşen davada arsa sahibinin sözleşmenin geçersiz olduğunun tespitine yönelik talebi kabul edilerek asıl davada davacı yüklenicinin arsa sahibi malvarlığında artı değer yaratacak bir iş yapmış ise bunun bedeli işin yapıldığı tarihteki mahalli rayiçlere göre belirlenip davacı lehine karar altına almaktan ibaret olmalıdır.
    Bu hususlar gözardı edilerek yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir"" gerekçesiyle hüküm bozulmuştur.
    Bu kez, asıl davada davacı-karşı davada davalı vekili, karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
    Yargıtay ilamında belirtilen gerektirici sebeplere göre, HUMK"nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, asıl davada davacı-birleşen davada davalı vekilinin karar düzeltme isteminin REDDİNE, 34,00 TL harç ve takdiren 275,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak Hazine"ye gelir kaydedilmesine, 12.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi