Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2013/1045
Karar No: 2014/496
Karar Tarihi: 09.04.2014

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2013/1045 Esas 2014/496 Karar Sayılı İlamı

Hukuk Genel Kurulu         2013/1045 E.  ,  2014/496 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Gölcük 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 23/01/2013
    NUMARASI : 2012/690-2013/30

    Taraflar arasındaki “ecrimisil” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Gölcük Asliye 1.Hukuk Mahkemesi’nce davanın kısmen kabulüne dair verilen 25.04.2012 gün ve 2011/219 E., 2012/223 K. sayılı kararın incelenmesi davalı K.. B.. vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 3.Hukuk Dairesi’nin 16.10.2012 gün ve 16183 E., 21630 K. sayılı ilamı ile;
    (...Davacılar vekili dava dilekçesinde, davacıların 824/1772 hissesi bulunan 5 parseldeki taşınmazın davalılar tarafından "Kent Meydanı" olarak kullanılmak için işgal edildiğini belirterek, 08/04/2006- 08/04/2011 dönemi için 12.000 TL, ıslah ile 80.190 TL ecrimisil bedelinin tahsilini talep etmiştir.
    Davalı G.. B.. cevabında, ecrimisilden diğer belediyenin sorumlu olduğunu beyan etmiştir.
    Diğer davalı K.. B.. vekili cevabında, dava konusu taşınmazın kent meydanı olarak kullanıldığını, diğer davalı belediyeye ait yerde olması nedeniyle sorumlu olmadıklarını beyan etmiştir.
    Mahkemece; davalı G.. B.. yönünden pasif husumet yokluğundan reddine, diğer davalı K.. B.. yönünden ise davanın kabulü ile 80,190 TL ecrimisil bedelinin tahsiline karar verilmiş, hükmü davalı K.. B.. temyiz etmiştir.Dava konusu 5 parselde kayıtlı 443 m²"lik taşınmazın tapu kaydına göre 4 davacının toplam 824/1772 hissesi bulunduğu, davacıların payına 206 m² düştüğü ve üzerinde bir yapı olmadığı anlaşılmaktadır.
    K.. B..nın 01/3/2012 tarihli yazısı ile dava konusu yerin "Kent meydanına" dönüştürülmesine 07/06/2005 tarihli encümen kararı ile kamulaştırılmasına karar verildiği belirtilmesine rağmen, dava konusu taşınmazın henüz kamulaştırılmadığı ve işgal edildiği sabittir.
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir.
    Ancak, hükme esas alınan bilirkişi raporunda ecrimisil bedeli hesaplanırken, emsal olarak 50 m² kapalı, 100 m² üstü kapalı yanları açık çay bahçesinin kira bedeli esas alınmış ve m²"ye göre kira parası hesaplandıktan sonra dava konusu taşınmazın ecrimisil bedeli belirlenmiştir.
    Ecrimisil, haksız işgal tazminatı olup, en azı kira geliri, en çoğu ise tam gelir yoksunluğudur.
    Ecrimisil bedelinin hesaplanmasında kural olarak işgal edilen taşınmazın mevcut hali ile kiraya verilmesi halinde getirebileceği kira parası gözönünde bulundurulmalıdır.
    Bu durumda dava konusu taşınmazın üzerinde yapılaşma olmadığına göre mevcut hali ile yani arsa olarak kiraya verilmesi halinde belirlenecek ecrimisil rakamının esas alınması gerekirken, daha fazla kira getiren ve üzerinde yapı bulunan çay bahçesinin emsal alınması doğru görülmemiştir.
    Mahkemece; mahallinde yeniden keşif yapılarak taraflardan delilleri ve emsal nitelikte kira sözleşmeleri istenerek, gerekirse bilirkişilerin re"sen emsal kira sözleşmeleri getirtilerek dava konusu taşınmazın işgal edilmesi nedeniyle "Mevcut hali" dikkate alınarak hesaplanacak ecrimisil bedeline hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir...)
    gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

    Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
    Dava, ecrimisil isteğine ilişkindir.
    Davacılar vekili, 52 ada 5 parsel sayılı tamamı 443 m² olan taşınmazın 206 m²"sinin (824/1772) müvekkilleri adına kayıtlı olduğunu, bu gayrimenkul hakkında Kocaeli Büyükşehir Belediyesinin 06.07.2005 tarihinde Encümen Kararı ile kamulaştırma kararı verildiğini, verilen karar doğrultusunda 25.05.2010 tarihinde gayrimenkulün 932/1772 payının (233 m² ) kamulaştırıldığını, davalı idare tarafından müvekkillere ait kısmın halen kamulaştırılmadığını ve imar planında Gölcük Kent Meydanı olarak ayrıldığı ve fiili olarak da Gölcük Belediyesi tarafından Kent meydanı olarak kullanılması amacıyla tahsis edildiğini, söz konusu alan üzerinde müvekkillerinin tasarrufta bulunma imkanlarının ortadan kaldırıldığını ve fiili olarak işgal edildiğini, davacılara ait yere Gölcük Belediyesi tarafından Kent Meydanına yönelik çevre düzenlemesi yapıldığını, bu güne kadar herhangi bir bedel ödenmediğini ileri sürerek, dava tarihinden geriye doğru beş yıllık ecrimisil isteminde bulunmuştur
    Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece; alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davalı K.. B.. vekilinin temyizi üzerine hüküm, Özel Dairece metni yukarıya aynen alınan ilamla bozulmuş; yerel mahkeme önceki kararda direnmiştir.
    Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık, arsa vasfında olan dava konusu taşınmaz için belirlenecek ecrimisil miktarının taşınmazın mevcut halinin dikkate alınarak tespiti gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
    09.12.1931 gün 23/44 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında belirtildiği gibi ecrimisilin dayanağı haksız fiildir.
    Öte yandan 08.03.1950 gün ve 22/4 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında, 743 sayılı (mülga) TKM’nin 995.md.sine göre, başkasının taşınmazını haksız olarak kullanmış olan kötü niyetli kimsenin, o taşınmazı haksız olarak elinde tutmasından doğan zararı ve elde ettiği veya etmeyi ihmal ettiği semereleri tazmin ile yükümlüdür. İşgal zararı, gelir getirebilecek bir yerin haksız işgali nedeni ile malikin o yerden olağan biçimde yararlanmaması yüzünden mal varlığındaki artışa engel olmaktır. Bu engel olmanın sağladığı mal varlığına girmeyen çoğalma en az kira, en çok da tam gelir yoksunluğu olarak değişebilir. Tazminatın amacı, el atma olmasaydı malikin mal varlığı ne durumda olacak idiyse o durumun sağlanmasıdır (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 31.03.2010 Tarih, E.2013/3-146; K.2010/184).
    Somut olayda; dava konusu 52 ada 5 parsel sayılı taşınmazda davacıların 206/1772’şer payları bulunduğu,taşınmazın arsa vasfında olup, üzerinde yapı bulunmadığı, imar planında kent meydanı olarak ayrıldığı ve fiilen de kent meydanı olarak kullanıldığı anlaşılmaktadır.Mahkemece alınan 28.10.2011 tarihli bilirkişi raporunda emsal olarak 46 m² kapalı alana, 110 m² bahçe alanına sahip çay bahçesi niteliğinde yapı esas alınarak; dava konusu taşınmaz üzerine 50 m² kapalı, 100 m² üstü kapalı yanları açık bir bahçe yapılacağı düşünülerek ecrimisil hesaplanmıştır. Oysa arsa niteliğinde olan dava konusu taşınmazda ecrimisil bedelinin hesabında mevcut hali ile kiraya verilmesi halinde belirlenecek ecrimisil bedelinin esas alınması gerekir.
    Mahkemece yapılacak iş; taraflardan delilleri ve emsal nitelikteki kira sözleşmeleri istenilip, mahallinde bilirkişiler aracılığı ile keşif yapılıp, dava konusu taşınmazın “mevcut hali” gözetilerek, getirebileceği ecrimisil miktarını tespit ettirip bu miktara hükmedilmelidir.
    Açıklanan nedenlerle Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma ilamına uyulması gerekirken,önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
    SONUÇ : Davalı K.. B.. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı 6217 sayılı Kanunun 30.maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 429. Maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verimesine, aynı kanunun 440.maddesi uyarınca hükmün tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 09.04.2014 gününde oyçokluğu ile karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi