17. Hukuk Dairesi 2016/18008 E. , 2019/7669 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, 13/09/2007 günü ... yönetimindeki ... plakalı araç, ... yönetimindeki ... plakalı kamyon ve ..."ın yönetimindeki ve murisin yolcu olduğu ... plakalı kamyonun karıştığı çok taraflı kazada muris ..."ın ölümü nedeniyle, gayri resmi nikahlı eşi olduğu bildirilen ... ile çocuklarının maddi destekten yoksun kaldıkları ve manevi olarak duydukları acı nedeniyle maddi manevi tazminatın davalılardan tahsiline,
karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar; davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama sonunda, davalı ..., ..., ..."a asaleten, çocukları ..., ... ve ..."a velayeten açılan maddi ve manevi tazminat davasının reddine, Davalı ... Sigorta A.Ş. yönünden açılan maddi tazminat davasının reddine, Davalı ... Şirketler Birliği yönünden açılan maddi tazminat davasının reddine, Davalı ...Ş. yönünden açılan maddi tazminat davasının reddine, ... yönünden açılan destekten yoksun kalma tazminatı davasının reddine, ... yönünden açılan destekten yoksun kalma tazminatı davasının reddine, Koyunlar yönünden talep edilen maddi tazminatın kısmen kabulü ile 8.400,00 TL nin tahsiline, defin gideri 132, TL nin kabulüne, Manevi Tazminat talebinin kısmen kabulüne, eş ve çocuklara 2.000,00 er TL olmak üzere toplam 24.000,00 TL nin haksız fiil tarihi olan 13/09/2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ... ve ..."dan müştereken ve müteselsilen tahsiline, ... ve ... yönünden açılmış bir dava bulunmadığından, bu kişiler hakkında karar verilmesine yer olmadığına, karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ve davalı ... vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
1-Dava, destekten yoksun kalma nedeniyle maddi ve manevi tazminat ile cenaze ve defin gideri istemine ilişkindir.
10.04.1992 gün 7/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı hakimin tefhim etmiş olduğu kısa kararla gerekçeli kararın uyum içinde olmasını öngörmektedir. Kısa kararda hükmedilmeyen bir yükümlülüğünün gerekçeli kararda hüküm altına alınmış olmasının çelişki teşkil etmediğini söylemek mümkün değildir. Yargı erkinin görev ve yetkisi Anayasa ile yasaları amaçlarına uygun olarak yorumlayıp uygulamak keza İBK"nın bağlayıcılığını gözetmekten ibarettir. Kısa kararla gerekçeli karar arasındaki çelişkiye cevaz verilmemesinin amacı, kamunun mahkemelere olan güveninin sarsılmamasına yöneliktir.
Öyle ki İBK ile bu konuya çok büyük bir önem verilmiş, çelişkinin varlığı tespit edildiği takdirde başka bir incelemeye gerek görülmeksizin ve tarafların bu konuyu temyiz sebebi yapıp yapmadıklarına bakılmaksızın kararın salt bu nedenle bozulması gerektiğine işaret edilmiştir.
Diğer taraftan 1086 sayılı HUMK.’nun 381.- 389. maddelerinde (6100 sayılı HMK m. 294-297), hükmün tefhimi, nasıl tesis edileceği ve sonrasında kararın nasıl yazılacağı etraflıca düzenlenmiştir. HUMK’nun 388. maddesinde (HMK m. 297/II); hüküm sonucu kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında birer birer, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesinin zorunlu olduğu açıklanmıştır. Başka bir anlatımla, tesis edilen hüküm, infazı kabil ve uygulanabilir olmalıdır.
Bu hükümler yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereği ve kamu düzeni ile ilgili olup, yasanın aradığı anlamda oluşturulacak kısa ve gerekçeli kararların hüküm fıkralarının açık, anlaşılır, çelişkisiz, uygulanabilir olmasının gerekliliği kadar, kararın gerekçesinin de, sonucu ile tam bir uyum içinde, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıkta olması zorunludur.
Yargıtay"ın hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için de ortada usulüne uygun şekilde oluşturulmuş bir hükmün bulunması gerektiği açıktır.
Somut olayda, mahkemenin yargılamayı sonuçlandırdığı kısa kararın;1-h.bendinde davacılardan ... yönünden manevi tazminata karar verilmemiş, mahkemece gerekçede maddi hata yapıldığı belirtilerek hüküm kısmının manevi tazminata yönelik 1-h bendi davacı ... eklenmek sureti ile değiştirilerek kısa kararla gerekçeli kararın hüküm kısmı arasında çelişki oluşturulmuştur. Bu durum HMK"nin 294/3. maddesine aykırılık teşkil ettiğinden 10.04.1992 gün ve 1991/7 Esas-1992/4 Karar Sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu Kararı uyarınca kısa karar ile gerekçeli kararın hüküm kısmı arasındaki çelişkinin giderildiği bir hüküm kurulmak üzere kararın bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
2-Bozma neden ve şekline göre; taraf vekillerinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekili ve davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılar ve davalı ..."a geri verilmesine, 17/06/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.