Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/2699 Esas 2018/6890 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/2699
Karar No: 2018/6890
Karar Tarihi: 18.10.2018

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/2699 Esas 2018/6890 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2016/2699 E.  ,  2018/6890 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi


    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 13.10.2014 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 29.09.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar ... ile ... vekili tarafından ayrı ayrı istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
    Davacı vekili, 243 parsel sayılı taşınmazın taraflar adına kayıtlı olduğunu bu taşınmaz üzerindeki ortaklığın öncelikle hissedarlar arasında taksim suretiyle bunun mümkün olmaması halinde ise yapılacak satış sureti ile giderilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı ... davanın reddini savunmuş, diğer davalılar davaya cevap vermemişlerdir.
    Mahkemece davanın kabulü ile 243 parsel sayılı taşınmazdaki ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir.
    Hükmü, davalılardan ... ve ... vekili temyiz etmiştir.
    1) Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre davalı ... ve Davalı ... vekilinin aşağıdaki bendin dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
    2) 6100 sayılı HMK’nin “Hüküm, hükmün verilmesi ve tefhimi” başlıklı 294. maddesinde açıklandığı üzere mahkeme, usule veya esasa ilişkin bir nihai kararla davayı sona erdirir. Yargılama sonunda uyuşmazlığın esası hakkında verilen nihai karar, hükümdür. Hüküm, yargılamanın sona erdiği duruşmada verilir ve tefhim olunur.
    Aynı yasanın “hükmün kapsamı” başlıklı 297. maddesi gereğince hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.
    “Hükmün yazılması” başlıklı 298. maddesi gereğince de gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz.
    Somut olaya gelince, gerekçeli kararın 2. sayfasında gerekçenin yazıldığı bölümde somut olayda diye başlayan paragrafın talep doğrultusunda kısmından sonra gelen "Dava konusu ... Mah. 391 ada ve 5 parsel sayılı" sözcüklerinin yerine "dava konusu ... İli, .... İlçesi, .... Mah. .... Mevkii, 243 parsel sayılı" sözcüklerinin yazılması gerekirken dava konusu olmayan 391 ada, 5 parsel sayılı taşınmazdan bahsedilmesi doğru görülmemiş ise de, belirtilen hususlar kararın bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK"nun 438/7. maddesi gereğince hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... ve davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bent uyarınca gerekçeli kararın 2. sayfasında gerekçenin yazıldığı bölümde somut olayda diye başlayan paragrafın "Dava konusu ... Mah. 391 ada ve 5 parsel sayılı" kısmının çıkartılarak yerine "Dava konusu ... İli, ... İlçesi, .... Mah. ... Mevkii, 243 parsel sayılı" sözcüklerinin eklenmesine, hükmün HUMK"nun 438/7. maddesi uyarınca DEĞİŞTİRİLMİŞ ve DÜZELTİLMİŞ bu şekliyle ONANMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 18.10.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.








    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.