16. Hukuk Dairesi 2015/16044 E. , 2018/1403 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; "Mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin hüküm için yetersiz olduğu açıklanarak; mahallinde yeniden keşif yapılması, davacının dayandığı senedin yöntemince uygulanması ve detaylı zilyetlik araştırması yapılması, ondan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, 26.11.2014 tarihli fen bilirkişisi raporunda, çekişmeli 108 ada 38 parsel sayılı taşınmazın (A) harfi ile, 108 ada 40 parsel sayılı taşınmazın (C) harfi ile, 108 ada 37 parsel sayılı taşınmazın (E) ve (F) harfleri ile, çekişmeli 108 ada 55 parsel sayılı taşınmazın ise (H) ve (K) harfleri ile gösterilen bölümlerinin tapu kayıtlarının iptali ile davacı ve müşterekleri adına miras payları oranında tapuya tescillerine, kalan bölümler yönünden davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili, davalı Hazine vekili, davalı ... ve davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
1- Davalı ...’un temyiz itirazları bakımından yapılan incelemede; davalı ... adına tapuda kayıtlı 108 ada 37 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişisi raporunda (E) ve (F) harfleri ile gösterilen bölümlerinin tapu kaydının iptali ile davacılar adına tesciline dair 07.06.2012 tarihli önceki hüküm, davalı ... tarafından temyize konu edilmediğinden kesinleşmiştir. Önceki karar, karar aleyhine olan davalı yönünden kesinleşmiş olup yeniden aynı yönde kurulan hükmü temyiz etme hakkı bulunmadığından davalı ...’un temyiz inceleme isteminin REDDİNE, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalı ..."a iadesine,
2- Davacılar ... ve müştereklerinin çekişmeli 108 ada 38 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişisi raporunda (B) harfi ile gösterilen bölümüne ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarına gelince; Dosya içeriğine, mahkemece hükmüne uyulan bozma kararında açıklandığı gibi işlem yapılıp sonucuna göre hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye temyiz karar harcının temyiz eden davacılardan alınmasına,
3- A) Davalı ...’in çekişmeli 108 ada 40 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişisi raporunda (C) harfi ile gösterilen bölümüne ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarına gelince; Mahkemece, bu bölümün davacıların dayandığı 1973 tarihli senet kapsamında olduğu, davacılara ait 108 ada 39 parsel sayılı taşınmaz ile davalıya 108 ada 40 parsel sayılı taşınmaz arasında sınır ihtilafı bulunmadığı gerekçesiyle bu bölüm yönünden davanın kabulüne karar verilmiş ise de; yapılan değerlendirme ve varılan sonuç dosya kapsamına uygun değildir. Mahkemece yapılan keşif neticesinde, davacıların dayandığı 1973 tarihli senedin çekişmeli taşınmaz bölümünü kapsadığı, ancak söz konusu bölümün davalı ... tarafından kullanıldığı ve davacıların bu bölümde zilyetliğinin olmadığı anlaşılmıştır. 3402 sayılı Kanun’un 14.maddesine göre; tapusuz taşınmazların iktisabı için kadastro tespit tarihine kadar müstakil ya da eklemeli 20 yıl süren zilyetliğin varlığı gerekmekte olup davacıların çekişmeli taşınmaz bölümünde hiç zilyet olmadıklarının anlaşılmış olmasına göre bu bölüme yönelik davanın reddine karar verilmesi gerekirken delillerin takdirinde hataya düşülerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. Davalı ...’in temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile bu bölüme ilişkin hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalı ..."e iadesine,
B) Davalı Hazine vekilinin çekişmeli 108 ada 55 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişisi raporunda (H) ve (K) harfi ile gösterilen bölümlerine ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarına gelince; Dava; kadastrodan önceki haklara dayanan tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli 108 ada 55 parsel sayılı taşınmaz 2003 yılında yapılan kadastro çalışması sırasında “ham toprak” vasfıyla davalı Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Mahkemece, çekişmeli taşınmazın fen bilirkişisi raporunda (H) ve (K) harfleri ile gösterilen bölümlerinin davacıların dayandığı senet kapsamında olduğu ve davacılar yararına kadastro tespit tarihine kadar 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 14 ve 17. maddesinde düzenlenen zilyetlikle taşınmaz edinme koşularının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma ve inceleme karar için yeterli bulunmamaktadır. Mahkemece bozma ilamına uyulmakla, taraflar yararına usuli müktesep hak oluşur. Bu hakkın zedelenmemesi için bozma gereklerinin yerine getirilmesi zaruridir. Hükmüne uyulan bozma ilamında; “Davacıların dayandığı senedin yöntemince uygulanması ve detaylı zilyetlik araştırması yapılması, ondan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi ” hususuna işaret edilmesine rağmen, bozma ilamı sonrası yapılan keşfe, ziraatçı bilirkişi götürülmemiş ve kazanım şartlarının değerlendirilmesi bakımından ziraatçı bilirkişiden rapor alınmamış, böylelikle bozma ilamının gereği yerine getirilmemiştir. Öte yandan;..... uzmanı bilirkişi, çekişmeli taşınmaz bölümlerinde 1954 tarihli hava fotoğrafına göre tarımsal faaliyet olmadığı, 1980 ve 1992 tarihli hava fotoğraflarına göre ise tarımsal faaliyet olduğu yönünde rapor tanzim etmiş olmasına rağmen, keşifte beyanına başvurulan yaşı büyük yerel bilirkişi ve tanıklar davacıların çekişmeli taşınmazda kullanımlarının bulunmadığını ifade etmişlerdir. Davacıların çekişmeli taşınmadaki zilyetliği hususunda, yerel bilirkişi ve tanık beyanları hem kendi içinde hem de...uzmanı bilirkişi tarafından tanzim edilen rapor ile çelişmesine rağmen söz konusu çelişkiler giderilmeden ve hangi delile neden üstünlük tanındığı tartışılıp açıklanmadan karar verilmiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak hüküm kurulamaz. Hal böyle olunca; yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, üç kişilik ziraat mühendisleri kurulu ve fen bilirkişisinden oluşacak bilirkişi heyeti aracılığıyla yapılacak keşifte, yerel bilirkişi ve tanıklardan çekişmeli taşınmaz bölümlerinin öncesi, niteliği, zilyetliğin başlangıcı, kim ya da kimler tarafından ne zamandan beri ne şekilde kullanıldığı, davacıların dayandığı senette satıcı olarak görülen Güllü Ülker’in kullanımının bulunup bulunmadığı ve varsa zilyetliği davacılara devredip etmediği ve tespit tarihine kadar davacılar yararına 20 yıllık kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği süresinin dolup dolmadığı hususlarında olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, beyanlar arasında doğabilecek çelişkiler yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeye çalışılmalı, ziraat mühendisleri bilirkişi kurulundan taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğraflarının da yer aldığı, geçmişteki ve şimdiki niteliği, üzerindeki bitki örtüsü, toprak yapısı, ne kadar süredir ne şeklide kullanıldığını açıklayan gerekçeli, fen bilirkişinden ise keşfi takibe elverişli krokili raporlar alınmalı, dosyadaki hava fotoğrafları daha önce rapor tanzim eden bilirkişi dışındaki...veya fotogrametri uzmanı bilirkişiye tevdi edilerek stereoskopik çift hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle incelemesi yaptırılmalı, bu kapsamda çekişme konusu taşınmaz bölümleri hava fotoğraflarında gösterilmeli, bu yerlerin önceki ve şimdiki niteliklerinin, imar-ihyaya en erken ne zaman başlanıldığının ve tamamlandığının, arazinin kısmen veya tamamen ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığının belirlenmesine yönelik olarak yeniden rapor alınmalı, teknik bilirkişi raporları arasında çelişki oluştuğu takdirde müşterek imzalı gerekçeli ek rapor alınarak aykırılık giderilmeli, tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan söz konusu bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli, davacıların dayandığı senedin davalı Hazine taraf olmadığından Hazine yönünden bağlayıcı olmadığı da gözetilerek iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek ve çelişki arz etmesi halinde hangi delile neden üstünlük tanıdığı tartışılıp açıklanarak bir karar verilmelidir. Bozma ilamına aykırı, eksik araştırma ve incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 02.03.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.