Abaküs Yazılım
6. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/13854
Karar No: 2017/5452
Karar Tarihi: 23.11.2017

Yağma - Kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma - Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2014/13854 Esas 2017/5452 Karar Sayılı İlamı

6. Ceza Dairesi         2014/13854 E.  ,  2017/5452 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇLAR : Yağma, Kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:

    1- Sanık ... hakkında verilen hükümlerin Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararının TCK"nın 53. maddesinin uygulanması yönünden infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmekle yapılan incelemesinde;

    5237 sayılı TCK’nın hazırlanmasında “kaç fiil varsa o kadar suç, kaç suç varsa o kadar ceza vardır” ilkesi esas alınmıştır. Dolayısıyla gerçek içtima kuralı benimsenmiştir. Bunun istisnaları “suçların içtimaı” bölümünde belirlenmiştir. Bu istisnalar dışında işlenen her bir suçla ilgili olarak ayrı ayrı ceza hükmedilecektir. 5237 sayılı suçların içtimaı bölümünde TCK"nın 42. (bileşik suç), TCK"nın 43. (zincirleme suç) ve TCK"nın 44. (fikri içtima) maddelerine yer verilmiştir. Farklı neviden içtima 5237 sayılı kanunun 44.maddesinde düzenlenmiştir.

    Kanun koyucu işlediği bir fiille birden fazla farklı suçu işleyen failin, fiilinin tek olması nedeniyle en ağır ceza ile cezalandırılmasını yeterli görmüştür. Bu şekilde “non bis in idem” kuralı gereğince bir fiilden dolayı kişinin birden fazla cezalandırılmasının önüne geçilmesi amaçlanmıştır.

    Bu bağlamda “tek fiil” veya “bir fiil” den ne anlaşılması gerektiğinin değerlendirilmesi gerekir. Doğal anlamda her beden hareketi ayrı bir hareketi oluşturmakta ise de; hukuki anlamda hareketin tek olması ile ifade edilmek istenen husus, doğal anlamda birden fazla hareket bulunsa dahi, hareketlerin, hukuki nedenlerden dolayı değerlendirilmede birlik oluşturması suretiyle tek hareket olarak kabulüdür. Yani fiil ve hareketin tek olması, doğal anlamda değil hukuki anlamda tekliği ifade etmektedir.


    Bir kısım suçların işlenmesinde doğal olarak birden fazla hareket yapılmakta ise de, ortaya konulan bu davranışlar suçun kanuni tanımında yer alan hukuki anlamdaki “tek bir fiil” oluşturmaktadır. 5237 sayılı TCK’nın genel hükümlerinde yer alan fikri içtima kuralı şartların varlığı halinde kural olarak her suç için uygulanabilir. İstisnalar ayrıktır.

    5237 sayılı TCK"nın altı fıkra halinde düzenlenen "Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" başlıklı 109. maddesinin birinci ve ikinci fıkrası; "(1) Bir kimseyi hukuka aykırı olarak bir yere gitmek veya bir yerde kalmak hürriyetinden yoksun bırakan kişiye, bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası verilir.

    (2) Kişi, fiili işlemek için veya işlediği sırada cebir, tehdit veya hile kullanırsa, iki yıldan yedi yıla kadar hapis cezasına hükmolunur" şeklinde olup, maddenin birinci fıkrasında, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun temel şekli, ikinci fıkrasında ise, suçun cebir, tehdit veya hile ile işlenmesi nitelikli hal olarak kaleme alınmıştır.

    Maddenin üçüncü fıkrasında altı bend halinde, suçun silahla, birden fazla kişi ile birlikte, kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle, kamu görevinin sağladığı nüfuz kötüye kullanmak suretiyle, üstsoy, altsoy veya eşe karşı, çocuğa ya da beden veya ruh bakımından kendini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı işlenmesi nitelikli haller olarak yaptırıma bağlanmış, dördüncü fıkrasında, suçun netice sebebiyle ağırlaşmış haline, beşinci fıkrasında, cinsel amaçla işlenen özgürlüğü kısıtlama suçuna yer verilmiş, altıncı fıkrasında ise, suçun işlenmesi amacıyla veya sırasında kasten yaralama suçunun sonucu itibariyle ağırlaşmış hallerinin gerçekleşmesi halinde, ayrıca bu suça ilişkin hükümlerin de uygulanacağı belirtilmiştir.

    Yağma suçu 5237 sayılı TCK’nın 148-150. maddelerinde düzenlenmiştir. Bir başkasının kendisinin veya yakınının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden ya da mal varlığı itibariyle büyük bir zarara uğratacağından bahisle tehdit ederek veya cebir kullanarak bir malı teslime veya malın alınmasına karşı koymamaya mecbur kılan kişinin eylemi yağma suçunu oluşturur.

    5237 sayılı TCK’nın 148. maddesinin 1. fıkrasında suçun temel şekli, 2. fıkrasında senedin yağması, 3.fıkrasında cebir karinesine yer verip, aynı kanunun 149. maddesinde nitelikli yağma, 150. maddesinde ise kişinin hukuki bir ilişkiye dayanan alacağını tahsil amacıyla yağma suçu işlenmesi ile yağmada değer azlığı düzenlenmiştir.

    Bu açıklamalar ışığında somut olaya gelince;

    Suç tarihinde müştekilerden... aynı iş yerinde çalışan diğer müşteki ... ile birlikte iş yerine ait .....plakalı otomobil

    içinde oturdukları sırada ....plakalı bir oto ile müştekilerin bulundukları yere gelen sanıklar ... ve ..., müştekileri zorla Uşak Merkez ...mahallesi .... sokak no...sayılı adreste bulunan sanık ..."e ait depoya götürüp burada demir boru ve levye ile basit tıbbi müdahaleyle giderilebilecek şekilde darp edip, her bir mağduru zorla hürriyetlerinden yoksun bırakıp, mağdur Mehmet"in üzerinde 40.-YTL, mağdur ....n üzerinde ise 30.-YTL parayı aldıkları ayrıca müştekilerin çalıştığı.... ticarete ait .....plakalı araç içerisinde bulunan toplam 4.000.-YTL değerindeki malzemeye de el koyup "polise gidip şikayette bulunursanız sizi öldürürüz" diyerek mağdurları tehdit ettikleri olayda,

    Her bir mağdura karşı ayrı ayrı kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve yağma suçlarının oluştuğu düşünülmeden uygulamaya göre de silahla, birden ziyade kişi ile işyerinde, geceleyin yağma suçunu işleyen sanık ... hakkında TCK"nın 149/1. maddesinin (a-c-h) bendlerinin yanı sıra (d) bendi ile de uygulama yapılması gerektiğinin gözetilmemesi, karşı temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.

    Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre, sanık ... savunmanının temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, eleştiri dışında usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,

    2-Sanık ... hakkında verilen hükmün temyiz incelemesine gelince de;
    Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

    Ancak;

    Sanığın, hüküm tarihinden sonra, 30.07.2017 tarihinde öldüğünün UYAP sisteminden alınan sanığa ait nüfus kaydından anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK"nın 64/1. maddesi gereğince değerlendirme yapılması zorunluluğu,

    Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."in temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan diğer yönleri incelenmeyen hükmün açıklanan nedenle isteme uygun olarak BOZULMASINA, 23.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi