Esas No: 2019/1481
Karar No: 2019/6315
Karar Tarihi: 22.10.2019
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/1481 Esas 2019/6315 Karar Sayılı İlamı
16. Ceza Dairesi 2019/1481 E. , 2019/6315 K.
"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN;
Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma ..., ... için), 20.08.2016 (sanık ... ... için), 22.08.2016 (sanık ... ... için), 03.09.2016 (sanık ... için)
Hüküm : TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın 62/1, 53/1-2-3, 58/9, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına ilişkin istinaf
başvurusunun esastan reddi ( ..., ..., ..., ..., ..., ... ... için)
TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın 221, 62/1, 53/1-2-3, 58/9, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına ilişkin temyiz
başvurusunun CMK’nın 296/1 uyarınca reddine dair 03.05.2018 tarihli ek karar (... için) ..., ... ve sanıklar müdafileri
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edelerin sıfatı, başvuruların süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Ceza süresi yönünden yasal şartları oluşmadığından; sanık ... ..."ın ve sanık ... müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin CMK"nın 299. maddesi gereğince REDDİNE,
Temyiz taleplerinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre, sanıkların örgütle iltisaklı olması nedeniyle kapatılan dershane ve okula çocuklarını göndermeleri, gazete ve dergi abonelikleri şeklindeki eylemlerinin örgütsel faaliyet olarak kabul edilemeyeceği belirlenerek yapılan incelemede;
I- Sanık ... hakkında temyiz isteminin reddine dair ek karara yönelik temyiz incelemesinde;
5271 sayılı CMK"nın 286. maddesinde temyizi kabil Bölge Adliye Mahkemesi kararlarının açıkça belirtildiği, buna göre Kırşehir Ağır Ceza Mahkemesinin 21.07.2017 tarih ve 2016/184 esas, 2017/305 karar sayılı kararı ile sanık hakkında silahlı terör örgütü üyeliği suçundan neticeten "2 yıl 13 ay 15 Gün" hapis cezası verildiği, bu karara yönelik sanık müdafii tarafından yapılan istinaf talebinin esastan reddine ilişkin Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesinin 05.03.2018 tarih ve 2017/830 esas, 2018/129 karar sayılı kararının ise CMK’nın 286/1 maddesi gereğince kesin olup temyizi kabil kararlardan olmadığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz isteminin reddine dair ek kararın ONANMASINA,
II-Sanıklar ... ve ... yönünden kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz incelemesinde;
Sanık ... açısından Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararının TCK"nın 53. maddesinin uygulanması yönünden infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüş;
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık ... ve sanıklar müdafilerinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler yerinde görülmediğinden CMK"nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
III- Sanıklar ..., ..., ... ve ... yönünden kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz incelemesinde;
A) Sanıklar ..., ..., ... ve ... yönünden;
Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 15.05.2012 tarih ve 2011/1-872 esas, 2012/198 karar sayılı kararında ayrıntıları belirtildiği üzere; sanıkların soruşturma ve kovuşturma aşamalarında birbirleri aleyhine beyanlarda bulundukları anlaşılmakla aynı müdafii tarafından temsil edilen sanıklar arasında savunmalarına zaafiyet yaratacak düzeyde zarar verebilecek menfaat çatışması oluştuğundan ayrı müdafilerce temsil edilmelerine imkan sağlaması gerekirken CMK"nın 152/1. maddesine aykırı şekilde yargılamaya devam edilerek hüküm kurulmak suretiyle sanıkların savunma haklarının kısıtlanması,
B)Kabul ve uygulamaya göre;
a) Sanık ... yönünden;
Sanığın soruşturma ve kovuşturma aşamasında vermiş olduğu birbirine benzer mahiyetteki beyanlarında; “örgütsel sohbetlere katıldığını, söz konusu sohbetlere katılan bazı isimleri verdiği” hususu nazara alındığında, sanığa TCK’nın 221. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlıktan faydalanma şartları da açıkça anlatılmak suretiyle, beyanının teferruatlı olarak alınması, gerekirse ismini verdiği şahıslarla ilgili kolluk marifetiyle araştırma yapılıp teşhis yöntemine başvurulması, verdiği bilgilerin sanığın örgütte geçirdiği süre ve konumu itibariyle yeterli olup olmadığı da değerlendirilerek, sanık hakkında TCK"nın 221. maddesinin 4. fıkrasının 2. cümlesinde yazılı etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının karar yerinde tartışılıp sonucuna göre hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiğinin gözetilmemesi,
b)) Sanık ... yönünden;
Örgütün kurucusu, yöneticileri ve örgüt hiyerarşisinde üçüncü veya daha yukarı katmanlarda yer alan mensuplarının zaman sınırlaması olmaksızın örgütün nihai amacından haberdar oldukları yönünde kuşku bulunmamakta ise de, bir ve ikinci katmanlarda yer alanlar açısından; Devletin her kurumuna sızan mensupları vasıtasıyla kişi ve kurumlara yönelik, örgütün gerçek yüzünü ortaya koyan operasyonlara başlandığı, bu yapının kamuoyu ve medya tarafından tartışılır hale geldiği, üst düzey hükumet yetkilileri ve kamu görevlileri tarafından yapılan açıklamalarda “paralel yapı” veya “terör örgütü” olduğuna ilişkin tespitler ve uyarıların yapıldığı, Milli Güvenlik Kurulu tarafından da aynı değerlendirmelerin paylaşıldığı süreçten önce icra edilen faaliyetlerin, nitelik, içerik ve mahiyeti itibariyle silahlı terör örgütünün amacına hizmet ettiğinin somut delil ve olgularla ortaya konulmadıkça örgütsel faaliyet kapsamında kabul edilemeyeceği değerlendirilerek;
Bu tarihten sonra gerçekleşen ve örgütsel faaliyet olarak kabul edilen hareketlerin örgüt hiyerarşisine dahil olduğunu gösterir biçimde çeşitlilik, devamlılık ve yoğunluk içermemesi karşısında örgüt üyesi olarak kabul edilmesine yasal olanak bulunmadığı, ancak örgüt liderinin talimatı doğrultusunda örgütle irtibatlı Bank ...’daki hesabına para yatıran ve örgüte müzahir dernekte üyeliği bulunan sanığın eylemlerinin örgüte yardım etme suçunu oluşturacağı gözetilmeksizin suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı, sanıklar ..., ..., ..., ... ve sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Kırşehir Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 22.10.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.