13. Hukuk Dairesi 2017/4475 E. , 2017/4773 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin görevsizliğine dair verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, Kuzey Ankara Kentsel Dönüşüm Projesi çerçevesinde evini davalıya devrettiğini, sözleşmenin kurulmasının üzerinden 4 yıl geçtikten sonra davalı idarenin şifahi olarak sözleşmeyi yenilemek istediğini bildirdiğini, bu talebi kabul etmemesi nedeniyle 15/11/2012 tarih 039247281-752-99/19208-26737 Sayılı karar ile 01/10/2009 tarihli sözleşmenin idarece tek yanlı iptal edildiğini, oysa sözleşmenin tüm hüküm ve sonuçlarını doğurmuş olmasına rağmen davalının hiçbir hukuki ve maddi gerekçeye dayanmadan sözleşmeyi feshetmesinden dolayı zarara uğradığını, yetki ve usulde paralellik ilkesine uyulmayarak sözleşme kurulurken oluşturulan heyet dışında tek başına sözleşmeyi iptal etme yetkisi olmayan Uzlaşma Komisyonu tarafından sözleşmenin iptal edilmesinin yerinde olmadığını ileri sürerek feshin haksızlığının tespiti ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile temerrüd tarihinden itibaren işleyecek kanuni faizi ile birlikte kira yardımından mahrum kalması nedeniyle 500,00 TL, sözleşme gereği verilmeyen dairenin emsal bedeline karşılık şimdilik 500,00TL"nin davalıdan tahsiline , karar verilmesini istemiştir.
Davalı,davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, yargı yolu bakımından mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davacı ile davalı arasında kentsel dönüşüm projesi kapsamında " tapu tahsisli hak sahipleri tesis sözleşmesi " imzalandığı, davacının sözleşmenin haksız fesh edildiği iddiası ile zarar tazminini içeren eldeki davayı açtığı, mahkemece de davanın idari yargıda görülmesi gerektiğinden bahisle görevsizlik kararı verildiği anlaşılmış olup, eldeki davada çözülmesi gereken husus davaya bakma görevinin adli yargıya mı, idari yargıya mı ait olduğu hususudur.
Benzer bir olayda davanın reddine dair direnme kararının Yargıtay Hukuk Genel Kurulunda görüşülmesi sırasında, Dairemizce de benimsenen kararda da belirtildiği üzere taraflar arasında yapılan sözleşmenin tarafların özgür iradesiyle düzenlendiği, davacının özel hukuk hükümlerine tabi bu sözleşme uyarınca talepte bulunduğu, davacının bu talebinin kişisel hakka dayandığı, bu nedenle uyuşmazlıkta idari yargı değil adli yargı mahkemelerinin görevli olduğu anlaşılmaktadır. (Hukuk Genel Kurulunun 10.06.2015 gün 2014/13-1500 esas, 2015/1519 karar numaralı kararı)
Bilindiği üzere görev hususu kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re"sen gözetilmesi gereken bir husustur. Bu bağlamda mahkemenin, görevli olup olmadığını talep olmasa dahi kendiliğinden gözetmesi zorunludur. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak da oluşmaz. Bu itibarla yukarıda belirtilen Hukuk Genel Kurulu kararı uyarınca davacının talebinin özel hukuk hükümlerine tabi kişisel hakka dayalı olduğu, uyuşmazlığın bu niteliği itibariyle görevli mahkemenin adli yargı mahkemesi olduğu gözetilerek işin esasına girilmek suretiyle hasıl olacak sonuca uygun karar verilmesi gerekirken mahkemenin değinilen bu yönü gözardı ederek yazılı şekilde karar vermiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
2-Bozma nedenine göre, davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan 1. Bent gereğince temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA,ikinci bentte belirtilen nedenle davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-3 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 19/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.