16. Hukuk Dairesi Esas No: 2018/532 Karar No: 2018/1392 Karar Tarihi: 28.02.2018
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2018/532 Esas 2018/1392 Karar Sayılı İlamı
16. Hukuk Dairesi 2018/532 E. , 2018/1392 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ 3. ASLİYE
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın bozulmasına ilişkin yukarda belirtilen ilamın karar düzeltme yolu ile incelenmesi ... tarafından süresinde istenilmekle; inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 22/a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosu sonucunda ... Köyü çalışma alanında bulunan ve davacı ... adına kayıtlı eski 135 parsel sayılı 5480 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, yeni 201 ada 2 parsel sayılı ve 5.110,15 metrekare yüzölçümlü olarak, davalı ... adına kayıtlı eski 139 parsel sayılı 20.000 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, yeni 201 ada 3 parsel sayılı ve 19.435,56 metrekare yüzölçümlü olarak tescil edilmiştir. Davacı ..., taşınmazından eksilen yüzölçümünün davalıya ait taşınmazda kaldığını ileri sürerek dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, çekişmeli 201 ada 3 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen bölümünün tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dairemiz 04.07.2017 tarih ve 2015/16613 Esas, 2017/5086 Karar sayılı ilamıyla "kesinleşen uygulama kadastrosunun iptalini gerektirir bir durum bulunmadığına, uygulama kadastrosunun amacının mülkiyet ihtilaflarını çözmek olmadığına ve mülkiyet uyuşmazlıkları uygulama kadastrosuna ilişkin davalarda tartışma konusu yapılamayacağına göre davanın reddine karar verilmesi" gereği ile hükmün bozulmasına karar verilmiş, bu kez davacı vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuştur. Dava uygulama kadastrosuna itiraz şeklinde açılmış ise de davacı vekilinin beyan ve dilekçeleri ile dosya kapsamından istemin mülkiyet uyuşmazlığına ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece de dava, mülkiyete ilişkin olarak görülerek yazılı şekilde karar verilmiştir. Davacı, kadastro öncesi sebebe dayanarak taşınmazın bir bölümü hakkında tapu kaydının iptali ve adına tescilini istediğine göre eldeki davanın 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 12/3. maddesi kapsamında açılan tapu iptali ve tescili davası olduğu kuşkusuzdur. 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 12/3. maddesi uyarınca, kadastro tespitinin kesinleşmesinden itibaren 10 yıl geçtikten sonra "kadastrodan önceki nedenlere" dayanılarak dava açılamaz. Hak düşürücü süre, hakim tarafından re"sen dikkate alınması gereken dava şartlarındandır. Ne var ki mahkemece, kadastro tespitinin kesinleştiği tarih araştırılmamış, uyuşmazlık mülkiyete ilişkin kabul edildiği halde anılan madde kapsamında bir değerlendirme yapılmamıştır. Hal böyle olunca Mahkemece, 3402 sayılı Yasa"nın 12/3. maddesi gereğince değerlendirme yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken davanın esası hakkında karar verilmesi isabetsiz olup, davacı ... vekilinin karar düzeltme itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile Dairemiz 04.07.2017 tarih ve 2015/16613 Esas, 2017/5086 Karar sayılı bozma ilamının ortadan kaldırılarak hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan karar düzeltme harcının talep halinde karar düzeltme isteminde bulunana iadesine, 28.02.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.